Her ne kadar bazı kesimler hükümetin yanında olan medyayı ve mensuplarını, yandaşlık etiketi ile küçümseme ve etkisizleştirme çabasına girseler de bu durum cumhuriyet tarihinden itibaren bu kadar etkili bir dirençle karşılaştıklarından dolayı geliştirdikleri bir savunma mekanizması olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de halkın oyları ile seçilmiş bir hükümet iktidara geldiğinde tarihten beri çeşitli algı operasyonları ve saldırılarla hükümete ayar verebilen malum medya ve çevreler ilk defa başarısız oldukları bir dönem yaşıyorlar. Yaptıkları her algı operasyonu ve saldırıların perde arkasındaki gerçekler çok geçmeden ortaya çıkınca ne yapacağını bilemeyen bu kesim işi vurdumduymazlığa kadar götürebiliyor.
Muhalif çevrelerin kendilerince yandaş olarak nitelediği medyayı takip etmek istememesi bazı gerçekleri görmelerini engellediği gibi ülke gündeminde yaşananları karşılaştırma ve doğruları idrak edebilmeyi de engelliyor diyebiliriz. Bunda hükümeti destekleyen herkesin bir çıkarı vardır gibi bir algının muhalefet çevrelerinde değişmez bir gerçekmiş gibi düşünülmesi en etkili sebep. Yani iktidarı bir düşünce veya bir dava uğruna savunmak muhalif çevre için olamayacak bir şey.
Her toplumsal olayda CHP’nin kendi elemanlarını sanki normal bir vatandaşın tepkisi gibi gösterip kullanması ve bunun kısa süre içinde ortaya çıkması bile muhalif çevrelerin umurlarında değil. İşin bu noktadan sonra dikkat edilmesi gereken kısmı artık Türkiye’de muhalif partileri, muhalif medyaları ve muhalif vatandaşları ile ülke bu iktidardan kurtulsun da bu uğurda her şey mubahtır anlayışına sahip kemikleşmiş bir kesimin olmasıdır.
Bu kesime karşı muhalif çevrelerin yanlışlıklarını ortaya koyan yorum, tespit veya belgeler ne kadar gerçekçi bir şekilde ortaya konsa da görmezden gelindiği günlerden geçiyoruz. Her ülkede muhalefetin ülke menfaatlerini gözeterek muhalefet yapması gerektiğini anlatsak da anlamak istemediklerine şahit oluyoruz.
Ülkemizin iyiliğini istemeyen dış ülkelerle işbirliğini mubah gören bir kesime karşı gösterilen belgeler ne kadar etkili tespitlere dayansa da anlaşılmamak bizleri yılgınlığı sevk etmemeli. Hukuk ve demokrasi çerçevesince geri adım atmamanın ve yılgınlığa düşmemenin gerektiği en önemli zamanlardayız. Ancak bu şekilde malum çevreye ve arkasındaki güçlere karşı bir set oluşturabiliriz…