Ayakkabısının altı açılmış bir çocuk gördü mü deliren bir tayfa var… FETÖ’cüsü, gedikli olsun seyreltik olsun PKK’lısı, kendine yer bulamayınca “Küstüm ben, görürsünüz hepinizi vicdanla döveceğim” diyen ne kadar insan artığı sahtekâr varsa, çocuğun başına üşüşüp medyaya çullanıyorlar. Üzüldüklerinden değil, o çocuğu parçalayıp satmak için saldırıyorlar. Merhametli olduklarından değil, sürü halinde saldırmaları istismar edip kazanç elde etmek için… Hepsi çocuktan kopardığı parçayı eline alıp sosyal medyada satmaya başlıyor. Bunlar vicdan pazarlayan alçaklar, bunlar ahlak satan sahtekârlar…
Bu yalancı alçaklar birkaç gündür, olmayan bir insanın adını verip olmayan bir olay anlatarak güya, “Tecavüze dayanamayıp intihar eden bir kadın” üzerinden vicdan satıyorlar. Batman’da bir kadın tecavüze uğramış, engelli çocuğu varmış, maaşı kesilince intihar etmiş!.. Valilik olayı arıyor bulamıyor, ilin barosu olayı arıyor bulamıyor, ilin sivil toplum kuruluşları olayı arıyor bulamıyor, onlarca gazeteci olayı arıyor bulamıyor; çünkü yok böyle bir olay… Çünkü alıp satacak mağduriyet bulamayınca masa başında infial tasarlamışlar…
Bu tayfanın en tehlikeli tarafı, kehanetlerine çalışacak kadar gözlerinin dönmüş olması. “Satabilecek acı olsun” diye yalanla yetinmeyip tecavüze yeltenirler, çocuk kaçırırlar, çocuk öldürürler… Kehanet şehveti ve vicdan pazarlama rantı her şeyi yaptırır bunlara…
Çocuk, kadın, işçi, çevre, hayvan ellerine geçirdikleri her şeyi istismar edip satar bunlar… Yeter ki kime kızdılarsa ona laf sokabilsinler diye hiç kimseye, hiçbir şeye merhamet etmezler. Bunu düzenli olarak, sürekli yaptıkları için bu alçakların ikinci tehlikeli tarafları fenalığa ülfet perdesi olmaları. Toplumda infial oluşturacak meselelerde kanıksama hissine sebep oluyorlar. Tam olarak şeytanlık, tam olarak fesat işte budur…
Bu şeytanlardan, bu alçaklardan, bu insan düşmanlarından; salgın gibi, hastalık gibi yayılan bu yalancılardan çocuklarımızı, ailemizi ve ülkemizi korumak zorundayız…