Ver papazı, al papazı

Abone Ol

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmede Türkiye’de kasım ayından bu yana FETÖ’den tutuklu olan Papaz Andrew Brunson’ın serbest bırakılmasını istemişti. Reis, “Papazı verin, diyorlar. Bir papaz da sizde var bize verin biz de onu size verelim.” şeklinde karşılık verdi. Peki, verirler mi? Pensilvanya’daki bu papaz sayesinde Türkiye’de tutuklu bulunan “Andrew Brunson” gibi kaç tane papaz yetiştirdiler, yetiştiriyorlar, yetiştirecekler biliyor musunuz siz? Altın yumurtlayan tavuğu keser mi hiç Amerika?

Kuzey Irak referandumu

Kuzey Irak’ta yapılan referandumun yankıları devam ediyor. Kafalar bir hayli karışık doğrusu. Birçok insan savaşa mı giriyoruz kaygısında… Vatanına, milletine bağlı olduğunu bildiğimiz bazı dostlar, Türkiye’nin referanduma bu kadar müdahil olmasına karşı çıkıp referandumun Irak’ta yapıldığını, Türkiye’nin bu kadar müdahil olmasının anlamsız ve gereksiz olduğunu söylüyorlar. Hatta bir Kürt devleti olması gerektiğini söylüyorlar. Ben de şöyle diyorum: Bu devlet, Kürt kardeşlerimizin de devleti değil mi? Bu ülkede hangi Kürt kardeşimiz, şu anda benden farklı bir muameleye tabii tutuluyor? Milletvekili mi olamıyor, bakan mı olamıyor, bürokrat mı olamıyor, memur/amir mi olamıyor? Bu ülkede Kürt de Türk de aynı yaşam standartlarına, haklara sahip değil mi şu anda? Bu ülke hepimizinse niye başka arayışlar içine giriyoruz? Irk temelli yaklaşımları biz nasıl ve ne zaman terk edeceğiz? İslam dünyasındaki bu kadar bölünmüşlük yetip de artmıyor mu? Yeni bir devletçik İslam dünyasının hangi sorununa çözüm üretecek, hangi yarasına merhem olacak? Gerçekten merak ediyorum ve aklıselim bir düşünceyle hiçbir makul cevap bulamıyorum.

Ver/gi/diyorum

Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın son MTV ile ilgili yaptığı zam açıklaması, ciddi bir tepkiyle karşılandı. %40 zammın pek makul görülecek bir tarafının da olduğunu sanmıyorum. Düzenlemeyle belki lüks araçlar ve halk arabaları arasındaki vergi dengesizliği de giderilmek istenmiştir ama maalesef bu bile doğru bir şekilde anlatılamadı. “Bu yıl 500 lira ödeyen birisi, gelecek yıl 575 lira ödeyecekti. Şimdi vatandaşlarımıza 700 lira diyoruz.” şeklinde bir ifade kullandı bakanımız. İyi de zaten vatandaşımız oldukça fazla vergi ödüyor, bu vergi artışları hükûmetin kendi ayağına sıkması olmuyor mu?

Yine Gelir Vergisi üçüncü diliminde memurun ödediği %27’lik oran, %30’a çıkarıldı. Memurun cebine girmeden parayı alan devlet, keşke aynı cevvalliği büyük holdinglerde, ülkemizde sınırsız para kazanıp da sınırlı vergi bile ödemeyen büyük sermeye sahibi iş adamları ve şirketler için de gösterebilse!.. Bu vergi dilimlerinden dolayı temmuzda yapılan zammın hiç faydasını görmeyen memurlar var. Hatta üçüncü vergi dilimine girdiği için yapılan zamdan daha çok kesinti yapılan memurlar var. Kimler mi? Mesela öğretmenler… Vergi dilimi konusunda hem vergi dilimleri arasını geniş tutmasını hem de vergi dilimindeki oranın azaltılmasını beklerken hükûmetin tam tersi uygulamalara girmesi bir hayal kırıklığı…

Vergi diyorum, fazla oluyor; birileri ver gidiyorum deyip halkı bezdirmeye ve Reis’in işini zorlaştırmaya mı çalışıyor?

Reis, bir el atmalı sanki bu vergi meselelerine!..