Dizi-Film

Venom: Son dans – serinin en iyisi mi, yoksa yine bir karmaşa mı?

Venom serisinin üçüncü ve final filmi olan “Venom: Son Dans”, izleyicileri aksiyon dolu bir maceraya sürüklüyor. Ancak bu kez bile, serinin hayranları tutarsızlıklarla dolu bir hikayeyle karşı karşıya.

Abone Ol

Mehmet Akif Çavdarlı – Diriliş Postası

Filmin en büyük başarısı, başrol oyuncusu Tom Hardy’nin muhteşem performansı ve mizah dolu diyaloglarla süslenmiş aksiyon sahneleri olsa da, hikayenin ana hatları ve yan karakterlerin işlenişi pek çok açıdan hayal kırıklığı yaratıyor.

Venom ve Eddie'nin yeniden buluşması

Film, Spider-Man: No Way Home sonrası evrenine dönen Eddie Brock (Tom Hardy) ve Venom’un kaçak hayatını anlatıyor. Bu kez sadece kanun güçleri değil, aynı zamanda Knull tarafından gönderilen ölümcül Xenophage yaratıkları tarafından da hedef alınıyorlar. Eddie ve Venom’un anti-kahramanlık özelliklerine vurgu yapan komik diyaloglar, filmin öne çıkan noktalarından. Hardy’nin hem Eddie hem de Venom’u başarıyla canlandırması, karakterlerin arasındaki karmaşık ilişkiyi seyirciye başarıyla yansıtıyor.

Aksiyon sahneleri zirve yapıyor

Venom: Son Dans serinin en etkileyici aksiyon sahnelerine sahip. Özellikle Eddie ve Venom’un suçlularla olan savaşı ve Venom’un birden fazla hayvanı kontrol ettiği takip sahnesi, görsel açıdan dikkat çekiyor. Finaldeki Knull ve Xenophage’lerle olan savaş sahnesi ise görsel efektlerin doruk noktası olarak öne çıkıyor. Bu sahneler, seyirciyi ekrana kilitleyen aksiyon dolu anlar yaratıyor.

Knull ve yan karakterler hayal kırıklığı yaratıyor

Filmdeki en büyük sorunlardan biri, Knull ve diğer yan karakterlerin zayıf işlenişi. Chiwetel Ejiofor’un canlandırdığı Rex Strickland, Juno Temple’ın canlandırdığı Dr. Payne gibi karakterler, ne yazık ki hikayeye anlamlı bir katkı sunmuyor. Knull ise filmde beklenenden çok daha az yer alıyor, bu da karakterin tam potansiyeline ulaşamadan silik bir kötü adam olarak kalmasına neden oluyor.

Tutarsız hikaye ve anlamsız yan hikayeler

Film, aksiyon ve mizah açısından güçlü olsa da, hikaye tutarlılığı ve mantık hatalarıyla dikkat çekiyor. Xenophage yaratıkları bir sahnede Venom'u yok etmek üzereyken, bir sonraki sahnede tamamen unutuyor. Bu tür tutarsızlıklar, serinin genel akışını sekteye uğratarak izleyiciyi hikayeden koparıyor. Yan karakterlerin hikayelere olan katkısı da zayıf kalıyor; bazı karakterlerin kişilik özellikleri sadece "yılbaşını sevmesi" gibi basit detaylarla sınırlı.

Eğlenceli ama tutarsız

Venom: Son Dans, serinin en iyi aksiyon sahneleri ve komik diyaloglarıyla öne çıkmasına rağmen, zayıf hikaye anlatımı ve tutarsız senaryosuyla hayal kırıklığı yaratıyor. Tom Hardy’nin üstün performansı filmi ayakta tutarken, yan karakterlerin işlenişi ve hikayedeki boşluklar izleyicinin dikkatini dağıtıyor. Venom serisi, sinematik potansiyelini tam olarak kullanamayan bir yapım olarak hatırlanacak.