Arap sokağında yakından takip edilen İngiltere merkezli “Middle East Eye” sitesi Suudi Arabistan’ın üç İslam âlimini idam etmeye hazırlandığını öne sürdü.
İki hükümet kaynağına dayandırılan haberde bahsi geçen âlimler, mutedil görüşleriyle tanınan Selman El-Avde, Avad El-Karni ve Ali El-Ömeri.
Evrensel hukuk kurallarının ayaklar altına alındığı özel bir ceza mahkemesinde yargılanan âlimlere “Müslüman Kardeşler Cemaati’ne üye olmak”, “Avrupa Fetva ve Araştırma Konseyi üyesi olmak”, “Riyad’ın Katar’a uyguladığı ablukaya karşı çıkmak”, “hükümetin başarılarıyla kinaye yoluyla alay etmek”, “ulusal güvenliği tehdit” ve benzeri ithamlar yöneltiliyor.
Selman El-Avde, Avad El-Karni ve Ali El-Ömeri’nin sosyal medyada milyonlarca takipçileri var.
Söz konusu âlimler gerçek hayatta da halkın sevip saygı duyduğu isimler.
Dolayısıyla şu soru gündemde:
“Veliaht Prens Muhammed Bin Selman bu üç âlimi idam etmeye cesaret edebilir mi?”
MEE sitesinde gündeme getirilen iddianın doğruluğu tartışmalı olabilir.
Fakat gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’dan gelen özel bir suikast timi tarafından İstanbul’da vahşice katledilmesine bakınca bu soruya kesin bir dille olumsuz cevap vermek zor.
Uluslararası Af Örgütü verilerine göre Suudi Arabistan geçen yıl 149 ve bu yılın ilk dört ayında da 104 kişiyi idam etti.
Geçen ay 37 Şii’nin “terör örgütü kurmak ve düşmanla iş birliği yapmak” suçlamasıyla idam edilmesine uluslararası toplumdan tepki gelmemesinin de Veliaht Prens’e “Dilediğini yapabilirsin” mesajı verdiği söylenebilir.
Suudi Arabistan, Filistin davasını tasfiye etmeyi hedefleyen ve “Yüzyılın Anlaşması” adıyla bilinen planının en büyük destekçisi.
Ülkenin fiili yöneticisi Prens Muhammed Bin Selman, Trump ve Netanyahu tarafından korunup kollandığının farkında.
Ramazan’dan sonra Bahreyn’de planın ilk adımı atılacak.
Manama’da düzenlenecek atölye çalışmasına İsrail ile birlikte Suudi Arabistan da katılıyor.
Veliaht Prens’in “Yüzyılın Anlaşması” planına verdiği desteğe ve İsrail’le diplomatik ilişkiler kurulması yönünde atacağı adıma gelebilecek tepkilere karşı halkın gözünü korkutmak için âlimleri idam etmesi muhtemel.
Suudi Arabistan yönetimi bu sıralar toplumu kökten dönüştürme yönünde yoğun çaba sarf ediyor.
Müslüman Kardeşler’den etkilendiği için günah keçisi seçilen “Es-Sahve” akımı da geçmişin hata olarak görülen uygulamalarından sorumlu tutuluyor.
Devlet desteğiyle yayınlanan dizilerde Suudi Arabistan toplumunun eskiden her türlü günahı işleyebilen, zinanın ve ensest ilişkilerin yaygın olduğu, gayri meşru çocukların dünyaya geldiği “normal bir toplum” olduğu fakat Es-Sahve akımının “toplumu bozarak” “aşırı dindar” hale getirdiği propagandası yapılıyor.
Oysa geçmişte “kadınların otomobil kullanmasının haram olduğu” fetvasının en hararetli savunucuları Es-Sahve âlimleri değil yönetime göbekten bağlı klasik âlimlerdi.
Hatta Suudi Arabistan gazeteleri ülkenin kurucusu Kral Abdülaziz’in sinemaya karşı olduğunu ve sinema filmlerini yaktığını övünerek anlatıyordu.
Veliaht Prens Muhammed Bin Selman, devlet destekli yoğun kara propagandayla ve Es-Sahve akımının önde gelen isimlerini suçlu gibi gösterip idam ederek gerçeklerin üzerini örtmeye ve başkalarının üzerine atarak geçmişin yükünden kurtulmaya çalışıyor.