Vatan sağ olsun !..

Abone Ol

” Varoluşu Erdoğan nefreti üzerinden tanımlayan irrasyonel bir akım olarak Erdoğanfobia ve zihinsel terörizm ” 

Geçtiğimiz Pazar günü Kızılay’da millet olarak yaşamak zorunda bırakıldığımız dehşetin ardından bazı kesimlerin gösterdiği yaklaşım, bu gözü dönmüş ve canavarca hislerle işlenmiş katliamın meydana getirdiği travmayı neredeyse gölgede bırakacak derece aşağılıktı. Modern tıp ilmi bir yana, parapsikolojik akımların dahi çözmekte zorlanacağı bir şekilde düçar oldukları ve yüreklerinde insan, millet ve vatan sevgisi gibi yüce değerlerlerden en ufak bir kırıntı dahi bırakmayan ” Erdoğan düşmanlığı sendromu” şu an için ellerine silah almamış olsalar bile estirmeye çalıştıkları zihinsel terörizmin ne denli yıkıcı olduğunu açıkça ortaya koymaktaydı.

  Saldırının duyulmasının hemen ilk dakikalarından itibaren sosyal medyada yaptıkları paylaşımlardan ve kendi basın yayın organlarında yaptıkları çığırtkanlıklardan, bu iğrenç katliamda yaşamını kaybedenlerin sayısının yüzlerce olmasını diledikleri açıkça anlaşabiliyordu. Saklamaya çalıştıkları gizli sevinçleriyle bu patlamayı, güya Erdoğan’ı devirmeye yönelik bir kalkışmaya vesile kılabilir miyiz motivasyonu ve saikiyle ihanettte zirve yaparcasına harekete geçtiler. Vahşi ve insanlık dışı bu saldırının faillerini ve PKK terör örgütünü lanetlemek yerine, yine millete ve devlete karşı duydukları nefret ve kini kusmaya başladılar. Bu şeytani saptırmaların hiç biri kendilerini hakikate kapatıp, gerçeklik duygusundan uzaklaşmış ve akli ilkelerle bağdaşmayacak bir şekilde kendi sanrıları içersine hapsolmuş azınlık bir kitle dışında karşılık bulamazdı ve bulmadı da zaten.

   Bu planları tutmayınca, ikinci aşama tezgâhlarını devreye soktular ve vahşi teröristlerle nasıl işbirliği içersinde olduklarını adeta gözlerimizin içine sokarcasına halkı tedirginlik, korku ve endişeye sokup moral tahribatı yapmak üzere asılsız birçok dedikoduyu piyasaya saldılar. Sokaktaki insanı terör psikozuna sokarak yaşamı çekilmez hale getirmek ve buradan oluşacak negatif enerjiyi de ülkede güveni sağlayamadığı algısıyla hükümete ve devlete karşı, daha doğrusu Erdoğan’ı yıkmaya yönelik bir potansiyele dönüştürmek ki, halen bu operasyona devam ediyorlar. ”Tüm başımıza gelen bu fenalıkların nedeni Erdoğan!… ”Canavarlaştırılmış bir figür… Gerici, haris, kendi çıkarlarından ve özellikle başkanlık arzusunu yerine getirmekten başka hiç bir amacı olmayan, iktidarı sınırsız servetine servet katmak için elinden bırakmayan, kendi koltuğunu bırakmamak için ülkeyi felakete sürüklemekten çekinmeyen bir diktatör!… Yıllardan beri hiç bir proje üretemeyen ve milletin çoğunluğu tarafından iktidara asla getirilmeyeceği aşikâr olan CHP etrafında odaklanmış muhtelif zihniyetlerin, bunlarla aynı paralelde hareket eden basın yayın organlarının ve hatta HDP’nin yıllardan beri yaptıkları tek iş Erdoğan figürünün şeytanlaştırılmasına çalışmak. Ne demokrasiye inanıyorlar ne de millete!… Ne insanımızı seviyorlar ne de vatanı!… İğrenç hakaret, şiddet ve saldırganlıklarla dolu yöntemlerinin onları asla iktidara taşımayacağını bildikleri halde bir kez olsun kendilerini sorgulamayı dahi akıllarından geçirmiyorlar… Biz iktidar olamayacaksak bu salaklarla dolu gerici ülke batsın, yansın, hatta bunu biz yapalım, hiç olmadı katkı sağlayalım durumundalar. Acınası bir halleri var; ne tarih biliyorlar, ne siyaset, ne millet, ne maneviyat, ne ülkü, ne sevgi ne de saygı !… Bu halleriyle ülkeyi kamplaşma ve çatışma ortamına kendileri sürükledikleri halde tutup bir de bundan yakınır gibi yapmıyorlar mı, vallahi şaşılası!.. Hastalıklı, illetli ve nefret urunun sarmaladığı sanal algı dünyalarında kendi kendilerine yarattıkları ve her gün basın yayın organlarında bu kanserli hallerini köpürten Erdoğan düşmanlığı onları terörist PKK’nın ve ne kadar Türkiye’ye zarar vermek isteyen odak varsa onlarla gönüllü işbirliği yapmaya sürüklemiş durumda ve bu durumu umursamıyorlar bile…

  Ne istiyor bunlar; ”Erdoğan gitsin !..” Evet, PKK, Esed, Putin, İsrail ve batılı şahin emperyalistler de bunu istiyor. Ne istiyor bunlar; ülke isterse batsın, olmadı bölünsün, daha olmadı Putin vatanı işgal etsin, ama yeter ki Erdoğan gitsin !… Kim gelsin için hiç bir fikirleri dahi yok ve hatta umurlarında bile değil.

  Nasıl gitsin mesela;

a) İstifa etsin, yargılansın ve idam edilsin b)Darbe yapılsın ve direk idam edilsin c) Fransız halkı sarayı bassın ve giyotinde idam etsin d) Uyuşturucu manyağı ideolojik bir psikopat saldırıp kendisiyle birlikte yok etsin e) Kendi kendini imha etsin

Bu şıklar sizi keser mi? Değilse adam gibi projeler yapıp, milleti iktidara geldiğinizde çok daha iyi şeyler yapabileceğinize inandırıp paşa paşa sandık yoluyla başa gelebilmeniz gibi zorlu bir süreç sizleri bekliyor. Sanırım zaten maçanız bunu kesmediğinden milletin yüzde 52 oy vererek henüz 1,5 yıl önce Reis-i Cumhurluk makamına getirdiği ve Türkiye’nin en etkili siyasi şahsiyetlerinden biri olarak tarih sayfalarında yer alacak birine böylesi ahlak, akıl, vicdan ve sağduyu dışı yöntemlerle saldırıyorsunuz.  Sahi neden böyle yapıyorsunuz, diyeceğim ama teşhisi yazının başında koyduğum için böyle bir soru abes ve gereksiz kaçar.Üstelik bu figürün kurduğu partinin yüzde 50 oy aldığı seçimlerin üzerinden henüz 5 ay bile geçmedi be birader !…

Allah dermansız dertlerden, vehme dayalı takıntı marazasından ve bu nedenle tüm değerlerimizden -öz benliğimizden- sıyrılmaktan hepimizi muhafaza etsin. Bu hale düşenlere de şifalar diliyorum amma, etkili tedavi ancak bunu gerçekten istemekle mümkün, bunu da biliyorum. Gerçekten bu ”Erdoğanfobia”nın nedeni aslında açıkça itiraf edemeseler de Cumhurbaşkanı ve hükümete vaziyet eden bazı arkadaşlarının görece dindarlık ve muhafazakârlıkları, ya da eşlerinin yine dini duyarlılıkları nedeniyle başlarını örtmeleri mi acaba diye düşünmeden de edemiyor insan.

Ne diyelim, vatan sağ olsun !..