Evet son şampiyonun adı: Portekiz. Fransa’nın ev sahipliği yaptığı EURO 2016’nın Portekiz-Fransa finalinde 90 dakikası golsüz biten karşılaşmanın uzatma bölümünde, 109. dakikada Eder’le gelen tek gol sonrası Portekiz şampiyonluğunu ilan etmiş oldu.
Daha önce de Avrupa Şampiyonalarında sürpriz takımlar, mesela Danimarka ve Yunanistan şampiyonluk yaşamışlardı. Portekiz’in sürprizi bunlardan biraz daha farklı oldu. Mesela grup maçları, son 16 elemeleri ve çeyrek final maçlarında galip gelemeyen bir Portekiz nasıl oldu da finale kadar gelip ev sahibi Fransa’yı yenerek bu turnuvanın şampiyonu oldu; bunu ben değil, olaya Fransız kalanlar düşünsün.
Ev sahibi Fransa maça hızlı başlasa da final pasları ve son vuruşlarda ya isabet sağlayamadılar ya da karşılarında Portekiz kalecisi Rui Patricio’yu buldular. Bu arada, maçın adamı Pepe seçilmiş, oysa ki geceye damga vuran adamın adıydı Rui Patricio.
5. dakikaya kadar topla her buluştuğunda Fransız taraftarların ıslıklarla oyundan düşürmek istedikleri Portekiz’in en büyük kozu kaptan ”CR7” Ronaldo’nun, Payet’ten aldığı darbeyle sakatlanarak oyundan gözyaşlarıyla çıkmak zorunda kalışı benim için maçın kırılma anıydı. Şöyle ki, Ronaldo’nun oyunda kalma ve arkadaşlarını yalnız bırakmama adına verdiği mücadele ve Fransız taraftarların yaptığı olumsuz tavırlar, Portekiz adına saha içinde bir bütünleşme bir irade sağlıyordu. Yani bu dakikadan sonra herkesi bir kademe daha dirençli hale getiren hisler burada yatıyordu. Sadece ülkeleri Portekiz için değil kaptanları için de savaşacaklardı; zaten öylede yaptılar.
10, 34, 54, 75 ve 90. dakikalarda buldukları mutlak pozisyonlara dediğim gibi Fransız kalan Fransızlar kendi saha ve taraftarları önünde karizmayı da yerle bir ediyorlardı. Üstelik pozisyonları harcayan Griezmann, Payet, Sissoko, Giroud ve Gignac gibi gol yollarının verimli ayakları ile.
Portekiz bir kez daha alışık olduğu 90 dakika beraberliklerini o çok sevdiği uzatma dakikalarına taşıyınca yavaş yavaş hedefine ulaştığını hissediyordu. Kendi oyun planını rakibine kabul ettirerek uzata uzata kupaya uzanıyordu…
Maç sonu Portekiz’in oynadığı maçları hafızamdan şöyle bir geçirdiğimde düşünmeden edemedim, bizim takımımız neden olmasın diye… Neden hep alavere dalavereli işlerle kendimizi tüketmekteyiz, işte bunu bir türlü çözemedim.
Esen kalın…