Son zamanlarda ülkemiz ve milletimiz üzerinde karabulutlar dolaşıyor. Gün geçmiyor ki yeni bir acı haber almayalım ve gözyaşlarımız sel olmasın!..
Acılar, acı üstüne son demlerde…
Önce Elazığ-Malatya depremi… Ölen onlarca kardeşimiz, evi yıkılan, hasar gören yüzlerce ailemiz… Günlerce depremin psikolojisinden çıkamayan bölge insanı…
Özellikle Manisa olmak üzere beşik gibi sallanan memleketimiz…
Daha depremin yaralarını tam olarak sarıp acısını unutmamıştık ki Beşşar Esed denen kan emici diktatörün köpeklerinin İdlib’deki saldırıları sonucu sekiz şehit vermemiz.
Daha sonra Van Bahçesaray’da çığın altında kalarak vefat eden yedi vatandaşımız… Sonrasında çığ altında kalanları kurtarmaya çalışırken çığ altında kalan ve vefat eden insanlarımız…
Aynı gün bu defa İstanbul’dan gelen acı haber… Sabiha Gökçen Havalimanı’na hızlı iniş yapan Pegasus firmasına ait uçağın üç parçaya bölünmesi ve üç kardeşimizin hayatını kaybetmesi…
Yaşanan bu elim olaylar, hepimizi derinden üzdü. Rabbim, beterinden korusun… Ülkemiz ve milletimiz üzerinde karabulutlar dolaşıyor. Ülkemiz üzerindeki karabulutları tez zamanda dağıtsın inşallah!..
Ülkemiz üzerinde dolaşan bu karabulutlarla beraber bir de ülkemiz üzerine çöken karabasanlar var. Yaşanan bir felaket varsa on katına çıkarmak için var güçleriyle propaganda yapıyorlar. Algı operasyonlarına girişiyorlar, milletin moral ve motivasyonunu bozmak için her yolu deniyorlar. Milletin arasına nifak tohumları ekmek, milleti kutuplaştırmak için yapmadıkları kışkırtma kalmıyor.
Deprem oluyor, millet can derdinde; bunlar provokasyon, siyasi hesaplaşma, siyasi rant derdinde!..
Ahlaksızca saldırılar, algı operasyonları, karalamalar, itibarsızlaştırma gayretkeşlikleri…
Düşünün ki ana muhalefet lideri, günler sonra abartılı, büyük bir konvoyla deprem bölgesini ziyaret ediyor. AFAD ve Kızılay çadırlarının içine girip vatandaşlarla konuşuyor. Kızılay çadırları önünde videoları, boy boy fotoğrafları var. Ancak Meclis’teki grup toplantısında “Deprem bölgesinde bir tane Kızılay çadırı görmedim.” diyerek aklınca Kızılay’ı itibarsızlaştırıyor ve oradan hükûmete saldırıyor. Ucuz siyasetin bu kadarına da pes doğrusu!.. Ama haklı, nasıl olsa biri de çıkıp “Sen ne saçmalıyorsun?” demiyor!..
Tarafsız(!), özgün(!) ve özgür(!) medya, hâlâ AK Parti ve Reis’i itibarsızlaştırma, itibarsız muhalefete itibar kazandırma peşinde!..
Van’ın Bahçesaray ilçesinde çığ düşüyor, onlarca insanımız, çığ altında kalıyor. Burada bile yalan yanlış haberler, iktidarı nasıl yıpratırız diye aşağılık bir algı operasyonu gayretkeşliği…
Yazacak çok şey var da yerimiz kalmadı!..
Devletin bekası, milletin huzuru için yapılan terör operasyonlarını suçsuz insanlara zulmediliyor diye sunmalar, özgürlük kısıtlaması olarak gösterme terbiyesizliği, terör örgütü yöneticiliği ve terör faaliyetlerinden içeride olan, onlarca insanımızın katledilmesinde doğrudan payı bulunan beyaz(!) yüzlü kara vicdanlı kişiyi kahraman olarak sunma hainliği…
Ülkemizdeki karabulutlar elbet bir gün dağılır Allah’ın izniyle de ülkemizin üstüne çöken bu karabasanlardan kurtulmak mümkün mü işte ondan pek umudum yok!..