Türkiye’nin Üsküp Büyükelçisi Tülin Erkal Kara, Türkiye-Makedonya ilişkilerini değerlendirirken, Türkiye’nin Makedonya‘nın bağımsızlığını kabul eden ülkelerin başında geldiğini hatırlatarak, ilişkilerin üst düzeyde iyi olduğunu söyledi.
Türkiye-Makedonya arasındaki diplomasinin her zaman dostluk ve kardeşlik çerçevesinde olduğuna değinen Kara, Üsküp’te yaklaşık 600 yıl hakimiyet süren Osmanlı Devleti’nin bu topraklara medeniyet götürdüğünü ve gelişmesine katkı sağladığını anlattı.
İki ülkenin birçok ortak noktasının bulunduğuna işaret eden Kara, birçok kelimenin de aynı olduğunu belirtti. Kültürlerin de birbirine yakın olduğunu dile getiren Kara, “Kültürlerimiz ortak. Makedonya’ya gelen herhangi biri sanki burada Türkiye’de Anadolu’nun herhangi bir iline, ilçesine, köyüne gitmiş kadar kendini rahat ve huzurlu hisseder.” dedi.
Makedonya halkının Türk halkına bakış açısının da son derece olumlu olduğunu ifade eden Kara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da ülkede çok sevindiğini ve özlemle beklendiğini kaydetti.
“TÜRKİYE’NİN ÖKSÜRÜĞÜ OLSA, BALKANLAR ZATÜRRE OLUYOR”
Kara, “Türkiye’nin bugün en ufak bir öksürüğü olsa, Balkanlar, Makedonya, Üsküp zatürre oluyor. Çünkü sırtlarını dayayabilecekleri en büyük ülke Türkiye Cumhuriyeti. Sayın Cumhurbaşkanımızı da öyle sahiplenmişler ki, down sendromlu çocuklar kucaklaşırken, ‘Bana Tayyip amcayı getir.’ diyor. Engelli bir çocuk vardı. Yürüyemiyor çocuk, geldi yanıma ‘Beni Tayyip amcanın yanına götür.’ dedi. Böyle bir sevgi seli var orada.” ifadesini kullandı.
Üsküp’te bütün köylerde vatandaşlarla iç içe olduklarını, nerede başı ağrıyan bir vatandaş varsa ona ulaştıklarını aktaran Kara, bu kapsamda birçok ihtiyaç sahibine de yardımda bulunduklarını ifade etti.
“ÇOCUĞUNUZUN TERÖRİST OLARAK YETİŞMESİNİ İSTEMİYORSANIZ, TÜRKİYE’NİN OKULLARINA KAYDETTİRİN”
15 Temmuz hain darbe girişimini Makedonya’da her fırsatta anlattığını, görüştüğü üst düzey kişilere, “Bugün bizde oldu. Bizim temennimiz şu, lütfen dikkatli olun. Sizde de yarın aynı şeyler olmasın.” uyarısında bulunduklarını kaydeden Kara, “Nereye konuşlandıysa bu hain örgüt, maalesef o ülkeleri ele geçirmek noktasında gözlerini karartmış, sivil halkı dahi öldürebilecek yapıya sahiptir.” değerlendirmesini yaptı.
Makedonya’da FETÖ‘ye ait bazı okulların ünlü Türk şairlerin adını taşıdığını ve Milli değerlerin bu şekilde zedelendiğini vurgulayan Kara, okulların adının değiştirilmesi için çalışma yürüttüklerini söyledi.
FETÖ’nün Türkiye’ye savaş açmış bir terör örgütü olduğuna dikkati çeken Kara, çocuklarını FETÖ’nün okullarına gönderen ailelere, “FETÖ’ye karşı dikkatli olun.” uyarısında bulundu.
Türkiye Maarif Vakfı’nın da Makedonya’da okullar açmaya devam ettiğini belirten Kara, “Kalkandelen’de Maarif Vakfı’nın bir okul açılışını yaptık. Çıktım, ailelere seslendim. Çünkü o civarda çok çok fazla var. Yarın öbür gün çocuğunuzun bir terörist olarak yetişmesini istemiyorsanız, gelin çocuklarınızı Türkiye’nin okullarına kaydettirin. Maarif Vakfı, Türkiye’nin kurumsal bir okulu haline geliyor.” açıklamasını yaptı.
Kara, çocukların terörist olmadığını, ancak yetiştirildikleri okuldaki zihniyetin “terör zihniyeti” olduğunun altını çizdi.
FETÖ ile çok ciddi mücadele verdiklerini dile getiren Kara, “Türkiye’nin milli insanlarını (bir okula Yahya Kemal’in adının verilmesi), bu ülkelerdeki terör örgütünün okullarından temizlemek zorundayız. Bunun için çok ciddi mücadele etmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“PKK VE FETÖ’NÜN ETKİSİ KIRILDI”
FETÖ ile birlikte terör örgütü PKK yapılarıyla da mücadele ettiklerini belirten Kara, şunları kaydetti:
“Bizim çalışmalarımızdan sonra PKK ve FETÖ’nün etkisi ciddi anlamda kırıldı. FETÖ iltisaklı kişilerin ve PKK’lıların pasaportlarına el koyuyoruz. Biz bu vatanımızı kolaylıkla elde etmedik. Allah korusun, o gün o menfur saldırı (15 Temmuz) olduğu vakit bir sıkıntımız olsaydı, bizim gideceğimiz başka bir ülke yok. O yüzden ben herkesi birlik ve beraberliğe davet ediyorum. Yani orada vermiş olduğum mesajlar da aynı. 2 yıldır bu görevi sürdürüyorum ama orada ortak sözler söylüyoruz. Bizim kendi Türk toplumlarımıza, ‘Gelin birlik, beraberlik içinde hareket edelim’ diyorum. Eğer ayrılırsanız bizler, çok ciddi şekilde kan kaybederiz, değer kaybederiz.”