Akabe Kalkınma Kurumu CEO'su Hüseyin Safedi, yeni LNG tesisinin yanı sıra mevcut gaz limanının da geliştirileceğini belirterek, projenin stratejik önemine vurgu yaptı. Safedi, "Bu proje, Akabe limanlarını uluslararası standartlara çıkaracak ve LNG ithalatını sürdürülebilir hale getirecek. Ayrıca, enerji kesintilerine karşı stratejik bir seçenek sunacak" dedi. Projenin maliyeti 125 milyon dolar olarak belirlenmiş olup, maliyetin bir kısmı Kuveyt Ekonomik Kalkınma Fonu tarafından karşılanacak. Tesisin 2026'nın ikinci çeyreğinde hizmete girmesi bekleniyor.
Ürdünlü enerji uzmanı Mübarek el-Tahravi, projenin geciktiğini belirterek, "Ürdün için bu proje çok önemli. İsrail ile yapılan enerji güvenliği anlaşması imzalanmadan önce bu projeyi destekleyenlerden biriydim" dedi. Tahravi, LNG limanının, Ürdün'ün enerji kaynaklarını çeşitlendirmesine ve enerji güvenliğini artırmasına olanak tanıyacağını ifade etti.
2016 yılında İsrail ile yapılan doğalgaz anlaşması, Ürdün'ün 2020'den itibaren 15 yıl boyunca İsrail'den yaklaşık 45 milyar metreküp doğalgaz almasını öngörüyor. Ancak, Ürdün'ün yeni LNG tesisi kurma kararı, İsrail'in artan saldırganlığına karşı alternatif bir enerji kaynağı oluşturma amacını taşıyor.
Tahravi, projeye dair zamanlama hakkında, Ürdün'ün İsrail tarafından baskıya uğramış olabileceğini ve bu nedenle LNG tesisinin kurulmasının hızlandırılmış olabileceğini belirtti. Yeni tesis, Ürdün'ün enerji ihtiyacını daha geniş bir kaynak yelpazesinden karşılamasını sağlayacak ve enerji ithalatında daha fazla kontrol sahibi olmasına yardımcı olacak.