İnsanların farkında olmadığı ve her türlü imkânlarından faydalandığı nimetler vardır. Elinizde olmadığı halde mahrum olduğunuz özellikleriniz ya da katkınız olmadığı halde varlığı ile övündüğünüz imkânlarınız vardır.
Toplumu oluşturan bireyler içerisinde çok farklı insan grupları bulunmaktadır. Bireyden toplum olma şuuruna ulaşmada insanların birbirini anlaması ve birlikte yaşama duygusuna sahip olması gerekmektedir. Dünya Engelliler Günü tüm dünyada 3 Aralık’ta (bugün) kutlanmaktadır. Esasında kutlama mıdır, anma mıdır o da tartışmalı bir durum.
Efendim, toplumumuzun önemli bir kesimi engelli olarak hayatlarını sürdürmektedirler. Engelli olmak, hayatın içerisinde bazı zorluklarıyla yaşamak anlamına gelmektedir. Öncelikle engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştıracak tedbirlerin alınması gerekmektedir. Kaldırımından yaya geçidine, toplu taşıma araçlarından sosyal donatı alanlarına kadar her yerde engelli bireylerin faydalanacağı alanlar oluşturulmalıdır.
Belediyeler ve diğer kurumlar tüm altyapı imkânları sağlanmış olsa bile engeli olmayan vatandaşların engelliler için hazırlanan imkânları işgal edici eylemlerden kaçınmaları gerekmektedir. Özellikle uygun olmayan mekânlara park edilen araçların oluşturduğu mağduriyet engellileri çileden çıkarmaktadır. Engelli bireylere engelsiz bir hayat sunmak, tüm kesimlerin ve tüm insanların sorumluluk alanındadır.
Engelli bireyler ve aileleri son yıllarda yapılan düzenlemelerle desteklenmektedir. Tedavi şartları, eğitim imkânları ve sosyal tesislerden faydalanma imkânları artırılmış durumdadır. Engellilik utanılacak, eve kapanmayı gerektirecek bir durum değildir. Kimse engelli olmayı kendisi seçmemiştir. Doğuştan ya da sonradan sahip olunan engel durumları engelsiz bireyler tarafından acınacak bir durum da değildir. Herkes bir engelli adayıdır, ya da her bireyin yakınlarından biri engelli olabilir.
Son yıllarda engellilere yönelik iş imkânları kamusal alanda artarken aynı duyarlılığın özel sektörde olmadığını üzülerek ifade etmek gerekir. Engelli bireylerden diğer çalışanların performansını beklemek makul bir beklenti değildir. Özellikle özel sektörün bu konuda sosyal faydayı öncelemesi ve engelli bireylerin hayata, üretime katılmasını sağlaması gerekmektedir.
Özel eğitim okulları engelli bireylerin eğitimi konusunda nitelikli eğitim imkânı sağlamaya devam etmektedir. İnsanlar engelli evlatlarını artık daha rahat okula ve sosyal donatı alanlarına çıkarmaktadır. Kamunun engellilere yönelik servis imkânı sunması ve bazı hizmetlerden öncelikli faydalanması yönündeki uygulamaları da çok kıymetlidir.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü farkındalığın daha yaygınlaşacağı bir gün olmalıdır. Engelli olmanın bireysel bir tercih olmadığı, herkesin bir engelli adayı olduğu, engelli bir çocuğa sahip olmanın zorluklarını empati yaparak anlamanın bir fırsatı olarak görülmelidir. Engeli olmayan insanlar için bu günler hem duyarlılığın arttığı hem de şükür duygusunun içselleştirildiği günler olmalıdır.