Ümmetin özlemle beklediği ÜÇ AYLAR

Abone Ol

Zaman ve mekân…

Hepsi Allah’ın varlık ve birliğinin delillerinden…

Yüceliğini hatırlatır daim…

Kim O’nun hükmüne galip gelebilir ki?

Bu ne mümkün?

“La ğalibe illâllah…”

Günler, aylar ve yıllar…

“Doğrusu Allah’a göre ayların sayısı, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına uygun olarak on ikidir.” (9 Tevbe 36)

İşte onlardan üçü;

Recep, Şaban ve Ramazan…

Ne güzel bir üçlü…

Manevî âlem daha güçlü…

İbadet, tâat ve kulluk deriz daim…

Ona hazır bekleyenler vardır.

İkram, ihsan, oruç ve namaz…

İşte bu nimetler kaçmaz.

***

Allah’ın ikram ve ihsanlarının ardı arkası kesilmez gerçekten. Ama onları iyi karşılamak ve güzel değerlendirmek gerekir. Mevsimler, aylar, haftalar, günler ve aylar… Neler neler…

İşte bunların adeta bir araya toplandığı günlerdir üç aylar…

Ne güzel değil mi?

Bambaşka bir iklim!

***

SEVGİ VE KARDEŞLİK GÜNLERİ

Şimdi üç aylar!

Sevgi ve kardeşliğin hatırlandığı günlerdir onlar.

Hele komşuluk hakları.

Hani Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardı ya;

-“ Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben (Allah Teâlâ neredeyse) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.” (Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141.)

Bu günlerde çeşitli ikramlar olur yörelere göre. Ne güzel değil mi her biri.

***

DUÂ İLE GİRİLİR

Allah Rasülü’nün duâsı:

“Ey Allah’ım! Recep ve Şabanı bize mübarek kıl ve bizi Ramazana kavuştur.” (Ahmet b. Hanbel, Müsned, I, 259)

Manevî anlamlar pek çok bu günlerde.

Hemen ilk Cuma gecesi Reğaib Kandili. Kendisine rağbet edilen gece.

Ardından Recep ayının yirmi yedinci gecesi Miraç ve Şaban ayının on beşinci gecesi Berat…

Miraç ki, Mü’minin Namazı akla gelir hemen ve Tahiyyatın manası. Ne eşsiz bir âlem o…

Allah Rasülü Efendimize (sas) gösterilen binlerce âlem ve hepsinden de öte Rabbimizin Cemali… O’nunla (cc) mükâlemesi. Doyulur mu bu manayı anla(t)maya. Tabii ki yaşayan o güzel Efendimiz ama biz de O’nun ümmeti olarak nice sevinçliyiz… Onda bize verilen üç hediye. Amene’r-Rasulü olarak bildiğimiz ayetler, Namaz ve ümmetinden şirke düşmeyenlere sonunda cennet müjdesi.

Berâet de, inşallah berâtımız müjdesi…

Her birisi Mü’minlerde bir diriliş ifadesi…

İnananların gözdesi…

Hele o Ramazan ayı ki; Maddi ve manevi coşkunun zirveye ulaştığı bir aydır o… Fakir, fukara, yetim, öksüz, garip, miskin ve âbidlerin dört gözle beklediği günlerdir.

Zira kendisinde Kur’an indirilmiştir. İşte bundandır onca bereket:

“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur´an´ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah´ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.” (2 bakara 185)

Tabii ki ilk ayetlerin indiği gece ise gecelerin en kıymetlisi, “bin aydan daha hayırlı” Kadir Gecesi…

İşte Kadir Sûresi:

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla

﴾1﴿ Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik.

﴾2﴿ Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin?

﴾3﴿ Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır.

﴾4﴿ O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar.

﴾5﴿ O gece, esenlik doludur. Tâ fecrin doğuşuna kadar.

Ramazan ve Kadir gecesi, ayetler ve Kadir Sûresi ile perçinlenmiştir.

Bin aydan hayırlı bir geceyi düşünebiliyor musunuz?

***

Üç aylar bir güzel mevsim, bir eşsiz iklim.

Kazanç ayları ve cennet müjdeleri…

İnsanımızın yakınlaştığı, Rabbine yakarıp ağlaştığı günlerdir onlar.

Sonuçta ise en güzel bir bayramdır mü’mine…

Rabbimiz o bayrama, adına uygun bir sevinçle kavuştursun derken, ümmetin perişanlığı hemen yüreklerimizi burkar. Yine de kesilmesin umutlar ve ulaşsın rahmete inananlar…

Mübarek olsun üç aylarımız!

Dolu dolu uğurlayıp tekrarına kavuşmayı, ümmetin dirliği ve birliği içinde lütfeylesin!

Peygamber Efendimizin (sas) Berat ve Kadir gecesi duâlarıyla dua edelim inşallah:

“Allah’ım! Gazabından rızana, cezandan affına, Sen’den yine Sana sığınıyorum. Sana övgüleri saymakla bitiremem. Sen kendini nasıl övdüysen öylesin.” (Müslim, Salat, 222.)

“Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin. Beni de affeyle!”  (Tirmizî, Daavât 84. Ayrıca bk. İbni Mâce, Dua 5)