Dünya

Uluslararası Hukuk Profesörü Zimmerman: Mahkemenin talep edilen görüşü vermeyi reddetmesi için zorlayıcı neden yok

Uluslararası Hukuk Profesörü Zimmerman Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) yaptığı konuşmada, "Mahkemenin talep edilen görüşü vermeyi reddetmesi için zorlayıcı neden yok" dedi.

Abone Ol

Lahey Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) , İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alınacağı ve Filistin’in savunma yapacağı duruşma görülmeye başlandı.

Uluslararası Hukuk Profesörü Andreas Zimmerman açıklamalarda bulundu.

Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmada Zimmerman, “Mahkemenin talep edilen görüşü vermeyi reddetmesi için zorlayıcı nedenler bulunmamaktadır. İsrail'in uluslararası hukukun emredici normlarını her gün devam eden ve yoğunlaşan çeşitli ihlalleri göz önüne alındığında, mahkemenin kararları hem acil hem de konuyla ilgilidir” dedi.

Zimmerman, “Mahkemenin talep edilen görüşü sunma yetkisi açıkça bulunmaktadır. Genel kurul tarafından sorulan sorular açıkça hukuka uygundur ve mahkeme içtihatlarında defalarca teyit etmiştir. Soruların siyasi anlam taşıması konu dışıdır ve mahkemenin yargısal işlevini yerine getirmesine engel değildir. Mahkemenin istenen görüşü vermeyi reddetmesi için hiçbir neden yoktur. Mahkemenin bu sorulara vereceği yanıtın genel kurul, genel olarak BM ve uluslararası toplum için büyük önem taşıdığına dair çok çeşitli nedenler mevcut” ifadelerini kullandı. 

Zimmerman ayrıca şu ifadeleri kullandı:

“İsrail'in ihlalleri arasında zorla toprak edinme yasağının ihlalleri, ırk ayrımcılığının ve apartheid yasağının ihlalleri ve kendi kaderini tayin hakkının reddi yer alıyor. Sorular, sorun tüm yönleriyle tatmin edici bir şekilde çözülene kadar BM'nin Filistin sorununu çözme konusundaki sürekli sorumluluğuyla ilgilidir. İsrail, Filistin'le uluslararası hukuk temelinde anlamlı müzakerelere girmeyi defalarca reddetti. Dolayısıyla gelecekteki müzakerelerin yalnızca varsayımsal olasılığı, uluslararası hukukun uygulanmasından kaçınmak için bir bahane olarak kullanılamaz”