İşte bu yazımda da size üç şahane il, üç lezzet ve bu lezzetleri bize ulaştıran üç firmayı tanıtacağım.
“Altın Arıdan” bal ve Niğde
Bal üreticisi Ahmet Yüce Bey bana, Niğde ilinde bal ticareti yaptığını söyleyince, geçmiş tecrübelerime dayanarak “Niğde’de iyi bal oluyor muydu” diye düşünmeden edemedim. Ancak gönderdiği bal ve ürünlerini tattığımda Niğde hakkında kanaatim değişti diyebilirim. Balın dışında sağlıklı ezmeler ve faydalı baharatlı karışımlar da gerçekten nefisti. Demirkazık Gıda Sanayi Ticaret Ltd. şirketinin bir markası olan “Altın Arıdan” Niğde ilinin tek bal markası. Bal, arı ürünleri, bitkisel karışımlar, ezme çeşitleri ve balmumuyla birlikte 5 kategoriden oluşan tüm ürünlerde, renklendirici ve koruyucu gibi hiçbir katkı maddesi veya trans yağı kesinlikle içermiyor. Kovanların içinde bulunan balmumları ise tamamen doğal ve paraben içermeyen bir şekilde özel üretiliyor.
Yayla Çiçek Balı
Markanın kendi üretimi olan ‘Yayla Çiçek Balı’, Niğde ili Çamardı ilçesindeki Aladağlar bölgesinde yer alan 3 bin 756 metre yüksekliğe sahip Demirkazık Dağı’ndaki yaylalarda bulunan kovanlardan elde ediliyor. Ahmet Bey ve ailesi bu yaylalardan temin ettikleri balı işleyerek müşterilerine ulaştırmaktalar. Bu çok yüksek olan yaylalarda envaı çeşit çiçekler yetişiyor. Yavşan otu, yumak, kar dikeni, nane, karahindiba, üçgül, binbir delik, yonca, kasırga, bodur, kayagülü, yar tıstısı, ada çayı, çoban dağcığı, nezaket kevkesi, hezeran, mor, çoban dalkıran, seyyah otu, gece karanfili, taş parmak otu, emzik otu, günde güzel, ballıbaba otu, albalıcak, kaya mavişi, su gedemesi, tilki çayı, arslan pençesi, sütleğen, taş kıran, kayış kıran, parmak otu, misk soğanı, dağ kekiği, gelincik, elma, ardıç, iğde, badem, kiraz gibi daha birçok çiçeğin nektarı bu kovanlarda toplanıp bala dönüşüyor. Kovanlardaki petekler temmuz ayında toplanıp birer numune alınarak analize gönderiliyor. Raporu iyi çıkan ballar tesiste ısı ve nem koşulları göz önünde bulundurularak depolanıyor ve satışa hazır hale getiriliyor.
Ballı ürünler
Yöresinden tedarik edilen ve mevsiminde toplanan birinci sınıf bitki, baharat ve kuruyemişler depoda bulunan ballarla harmanlanarak hiçbir katkı maddesi kullanılmadan karışımlar üretiliyor. Hijyen, temizlik ve doğal gıda koşullarına dikkat edilerek üretilmiş olan ürünler güvenli bir şekilde ambalajlanarak müşterinin damak tadına sunuluyor. Altın Arıdan markası bu doğal bal kültürünü Türkiye’nin yanı sıra tüm dünyada tüketicilerle buluşturmayı hedefliyor.
“Zavendik Zeytinyağı” Milas, Muğla
Daha önce Milas zeytinyağının AB coğrafi işaret tescili almış ülkemizin 5. ürünü olduğunu yazmıştım. Milas Ticaret ve Sanayi Odası önderliğinde yapılan başvuru, yaklaşık 3 sene sonunda neticelenmiş ve Avrupa Birliği nezdinde Milas zeytinyağı, 23 Aralık 2020 tarihinde tescillenmişti. Bu sayede Milas zeytinyağı Türkiye'de Avrupa Birliği tarafından tescillenen ilk ve tek Türk zeytinyağı olmuştu. Avrupa Birliği ilgili komisyonu yapılan analizler ve araştırmalar sonucunda, Milas Zeytinyağı’nın sadece Memecik zeytinlerinden elde edilen duyusal ve karakteristik özellikleri bakımından diğer zeytinyağlarından farklı ve üstün özellikleri olduğunu aynı zamanda sadece Milas’a özgü olduğunu bu vesileyle onaylamış oldu. AB tescili kuşkusuz hem ülkemiz zeytinyağı sektörüne hem de Milas Zeytinyağı’na katma değer kattı. Bu tescil aynı zamanda zeytinyağımızın Avrupa’ya olan ticaretini de kolaylaştıracak ve zeytinyağı ihracat rakamlarımızı da olumlu yönde etkileyecektir. Bana göre çok yakında bu bölgenin zeytinyağı dünyada aranan ve bilinen bir zeytinyağı olabilir.
AB’nin Türkiye’de ilk tescil ettiği marka: “Zavendik”
Bu süreçten sonra Milas’ta üretim yapan firmalardan biri olan Zavendik Zeytinyağı da 2 Şubat 2021 tarihinde Türkiye'de kalitesi AB tarafından tescillenen Milas Zeytinyağı coğrafi işareti alan ilk zeytinyağı üreticisi oldu. Sadece özel üretim yapan bu fabrikada üretilen tüm ürünler, IOC'ye (Uluslararası Zeytin Konseyi) akredite laboratuvarları tarafından analiz edildi. Bu analizler sonucunda ürünlerin Milas Zeytinyağının karakteristik özelliklerini taşıdığı, duyusal ve kimyasal analizler sonucunda kusursuz olduğu tespit edildi. Bu sayede firmanın tüm ürünleri AB tarafından tescillenen Milas Zeytinyağı coğrafi işareti almaya hak kazandı. Ayrıca ürünlerin analiz raporları ambalajlar üzerindeki QR kodlar ile kolayca görüntülenebilir şekilde etiketlere basıldı.
Zavendik firması, zeytinyağı sektöründe müşterilerin aklında soru işaretleri bırakmadan gönül rahatlığıyla tüketebilecekleri üst düzey zeytinyağı üretme ve bunları en güzel şekilde sunma gayretinde olan bir firma. Ürünleri merak edenler web sitesinden gerekli bilgilere kolayca ulaşabilirler. Yine Bodrum'dan İstanbul'a dönerken, yol üzerinde olan fabrika da yıl boyunca müşteri ziyaretine açık oluyor. Müşteriler diledikleri zaman fabrikayı ziyaret edebilir ve zeytinyağı hakkında bilgi alıp alışverişi yapabilirler.
Eylül Turşuları Gedelek Bursa
Bir dostumun tavsiyesi üzerine eve gelen turşunun tadına bakıp daha önce lezzetli diye yediklerimi çok geride bırakınca nedenini merak edip turşunun üreticisini aradım. Meğer Bursa’nın Orhangazi ilçesine bağlı Gedelek mahallesinde herkesin turşucu olduğunu ve bölgenin özelliğinin buradaki bir sudan kaynaklandığını öğrendim. Ayrıca 04.12.2017 tarihinde coğrafi işaret tescili almış bu nefis ev tipi turşuları tüm övgüleri hak ediyor bence.
Gedelek Köyü ve Pınarbaşı Kaynağı
Turşucu köyün hikâyesine gelince, Bursa’nın Orhangazi’ye bağlı Gedelek Mahallesi’nde bundan 50-60 yıl önce toprağa dikilen ilk turşuluk salatalık tohumlarıyla başlıyor. İrili ufaklı 100’den fazla turşu firması bulunan bu mahalle daha öncesinde bir köy aslında ve bu büyük istihdam sayesinde, diğer köylerin aksine göç vermiyor göç alıyor. Gedelek köyünün bugün gelinen noktada ülkenin en iyi turşularının yapıldığı yer olarak anılmasında, elbette bu işi başlatan dedelerinin tecrübeleri büyük rol oynuyor. Ancak asıl keramet bence bölgeden çıkan Pınarbaşı doğal kaynak suyunda. Çünkü suyun kalsiyum ve kireç oranının yüksek olması ve kaynağından çıktığı gibi taptaze haliyle turşularda kullanılması sebzelerin çıtır çıtır olmasını sağlıyor. Suyun uzun süreli sertliğini koruması da turşuların içine katkı maddesi kullanılmasına da gerek bırakmıyor.
Eylül Turşuları
Gedelek turşularını öğrenmeme vesile olan Eylül Turşuları ise bu ticaret serüvenine 1970’li yıllarda büyük usta dedeleri İsmail Hakkı Gökkaya ile başlıyor. 2013 yılında bayrağı devir alan İsmail Gökkaya Bey, bu mesleğe büyük aşkla bağlandıklarını ve Eylül turşularının ismini kızı Eylül’ün isminden ilham alarak koyduklarını belirtiyor. Gerekçesini de işlerine olan bağlılıklarını aile sevgisi gibi gördüklerini anlatıyor. 28 çeşit ürünle hem perakende hem de toptan sektöründe faaliyet göstermekte olan Eylül Turşuları 2.800 m² alana sahip üretim yerinde tamamen geleneksel fermantasyon yöntemleri ile üretim yapmakta. 2-3 ay kapalı bırakılan kaplarda kurulan turşular Gedelek üretim yerinde, İstanbul Feriköy’deki satış mağazasında ve kargo ile tüm Türkiye’nin her yerine gönderilebiliyor.