Bir vatandaş olarak düşürülen Rus uçağı beni ziyadesiyle memnun etti. Zannediyorum ki benim gibi ülkesini seven diğer insanları da benden ziyade memnun etmiştir. Rusya’nın özellikle son dönemlerde kendi sınır ülkelerine veya ulaşabildiği diğer ülkelere karşı izlediği baskın başarılı politikalarına ve cilalanan Putin profiline bakıldığında ortaya koydukları sınır ihlali kendi adlarına bir güç gösterisi şeklinde yorumlanabilir.
Milyonları yuvalarından eden, yüz binleri katleden Esed’i Moskova’da kabul etmesi ve zalim bir diktatöre meşruiyet kazandıracak cüreti kendinde bulması da bu nevi güç gösteri denemelerinden sayılabilir. Asıl mesele, sınırımızın ne kadar ihlal edildiği, birkaç kilometre, birkaç saniye bu ihlal az mıydı, çok muydu meselesinden öte bu güç gösterisinin direkt olarak Türkiye üzerinde denemeye kalkılmasıydı. Böyle bir kalkışmaya izin verilmemeliydi, verilemezdi.
İran’ın dümen suyuna girmiş bir Rusya, Suriye’de ne aradığı şeklinde sorulacak bir soruya asla cevap verebilecek bir argümana sahip değildir. Rusya, Moskova’da yaptığı Esed görüşmesinde ortaya koyduğu meşruiyet çabalarının peşinde çabalamaktadır. Dolayısıyla Rusya’nın IŞİD’in bombalanması bahanesiyle bölgenin demografik yapısına tecavüz etmesi, kendi aktif emelinden çok bu duruma asıl ihtiyaç duyan İran’ın kirli emellerine hizmet eden bir politikadan kaynaklanmaktadır.
Türkiye tarafında mezkur ihlâlin geri tepilmesinin bir zafer edası ile karşılanmaması meselenin daha kompleks bir hale bürünmüş olması gerçeği ile yüz yüze kalındığının farkında olunması üzerinde ciddiyetle durulmalıdır.
Ukrayna bu olay sonunda devlet televizyonundan dahi yayınladığı Türkiye savaş uçaklarının ve ülkemizin bazı önemli mekanlarından oluşan harika bir “Güçlü Türk Ordusu” videosu üretmiş. Yöresel müziklerin kullanıldığı, yıldızların, F16’ların gösterilerine sahip görüntülerle oluşan bu videonun güzelliğine bakacak olursak; Türkiye’nin ülke tanıtım bütçesinden ciddi bir kaynak ayırarak bir tanıtım videosu yaptırsaydı yaklaşık böyle bir şey olurdu herhalde.
Rusya karşısında zayıf kalmış Ukrayna’nın bizim üzerimizden Rusya’ya saldırması veya bu yolla onu kışkırtarak daha güçlü bir ülke ile kapışmasını sağlamak gibi bir kötü niyeti beslememek ve gelecek tüm tahriklere karşı oluşturmamız gereken dikkat ve rikkati es geçmemeliyiz. Bu ve diğer yedi düvelden tarafımıza yöneltilen ağır tahrik ve saldırıların geri püskürtülmesi askeri müdahaleler kadar diplomatik zekalar ile olacaktır. Diplomatik zeka seviyesi yüksek ve masa başında belirlenecek muhtemel haritalar için nalıncı keserini elinde bulunduracak millî adamlarımızı ivedilikle sahaya sürmeliyiz.