İşverenler, çalışma hayatında yanında çalışan işçilerden iş gücü anlamında daha çok verim beklerken işçiler, bunun doğal bir karşılığı olarak ücret alacaklarını talep etmektedir. Ücreti zamanında ödenen işçiler daha verimli çalışırken, zamanında ücretlerini alamayan işçilerin hem çalışma performansları düşmekte hem de bu işçiler, ücret alacakları konusunda haklarını arama yoluna gitmektedir. Özellikle pandemi döneminde, evden çalışmanın da etkisiyle işverenler giderlerin azalması ve kar elde etme amacıyla işçilerin ücretlerini azaltarak tasarruf etme yoluna gittiler. Bu durum karşısında işçiler, işverenlerinden ne gibi haklarını talep edebileceğini ve zamanında ödenmeyen ücret alacaklarına nasıl hak kazanacaklarını merak ediyor.
İşçi ile işveren arasında kurulan iş ilişkisinin doğal bir sonucu olarak edimini yerine getiren işçinin ücret hakkı doğar. Bir işin zamanında tamamlanması ve işçi tarafından işverene karşı yükümlülüklerinin yerine getirilmesi sonucunda işçi de ücretinin zamanında ve eksiksiz olarak ödenmesini ister. İşçi ücretinin ne zaman ödeneceğine ise hem Borçlar Kanunu, hem de İş Kanunu hükümlerinde yer verilmiştir.
İş sözleşmelerinde işçi ücretinin ödeme zamanı ayın herhangi bir günü olarak kararlaştırılabileceği gibi, işçi ücretlerinin “sözleşmede ücretin ödeneceğine dair bir günün kararlaştırılması halinde” sözleşmelerde belirtilen günlerde ödenmesi gerekir. Ancak işçi ücretlerinin ödeme zamanının bir aylık ödeme süresini de aşmaması gerekir.
İş sözleşmelerinde işçinin ücretinin ne zaman ödeneceği belirtilmemişse ya da işveren ile işçi arasında herhangi bir iş sözleşmesi yok ise işçinin ücreti, çalıştığı ayın son günü veya en geç çalıştığı ayı takip eden ayın ilk iş günü ödenmelidir. Kanun hükümlerine göre ücret ödeme zamanı olarak “aksine bir hüküm bulunmadıkça her ayın son günü” ödeme günü olacak şekilde belirlenmiştir. Peki ücreti zamanında ödenmeyen işçinin hakları nelerdir?
1-) İşçi, iş akdini tek taraflı feshedebilir. Kıdem tazminatı ve diğer haklarını talep edebilir.
2-) Ücret ödeme süresinin 20 günü geçmesi halinde iş görme borcunu yerine getirmeme hakkına sahiptir.
3-) Ücreti geç ödenen işçi işten çıkartılamaz ve yaptığı iş, işveren tarafından başkasına yaptırılamaz.
4-) İşçiye zamanında ödenmeyen bütün ücretler, o günün en yüksek faiz oranı baz alınarak ödenir.
5-) İşçinin ücretini alamaması sebebiyle “iş görme borcunu yerine getirmemesi” grev olarak değerlendirilemez.
İşçinin ücret alacağının birden fazla kez geç ödenmesi
İşveren, işçinin ücretini “kanun ve/veya sözleşme şartlarına göre hesap etmez veya ödenmezse” işçi, iş sözleşmesini haklı sebep ile feshedebilir. Bunun sonucunda işçi, hizmet akdini kendisi feshetmiş olsa dahi kıdem tazminatına hak kazanacaktır.
İş Kanunu 34. maddesi hükmüne göre “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir” işçi, haklı nedenle derhal fesih hakkını da kullanabilir. İşçi ücretlerinin, ücret ödeme gününden (20 günden) fazla geciktirilmesi halinde işçiler, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir.
İşçinin ücretinin geç ödenmesi nedeniyle işçi, iş akdini haklı nedenle feshedebilir ancak, işçi bu hakkı kullanırken dürüstlük kuralına aykırı davranmaması gerekir. Ancak İşçinin “uzun yıllar çalışmakta ve ücretini zamanında almakta olduğu bir işyerinde” işçi ücretinin (bir defaya mahsus) geç ödenmesi sebebi ile iş akdini haklı nedenle feshetmesi, hakkın kötüye kullanılması nedeniyle ahlak kurallarına aykırı olacaktır.
Sonuç olarak işçi; maaş, fazla çalışma ve bunun gibi ücret alacaklarını zamanında alamaması sebebiyle iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabileceği gibi, haklı nedenle iş sözleşmesini fesih hakkını kullanarak kıdem tazminatı alacağına da hak kazanabilecektir ancak işçinin, işyerindeki çalışma yükümlülüklerine ve işverene karşı dürüst davranma ilkesi gereğince bu hakkı kötüye kullanmaması gerekir.