Bundan beş yıl önce Nazif Tunç, Mesut Uçakan, İhsan Kabil, Ahmet Edebali ve ben; Kültür Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’dan sinemanın meselelerini konuşmak üzere görüşme talebinde bulunduk. Destek olması için bakanlığa bazı projeler sunduk.
Uluslararası Sinema Derneği (USD) olarak hazırladığımız projelerden birisi de Türk dünyasına yönelik bir festivaldi.
USD ve bakanlık iş birliğinde kurumsal kimlik üzerine uzun soluklu bir çalışma yapıldı. Sonunda dernek olarak Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nin tescilini gerçekleştirdik.
Ardından festivalin sembolü olan “turna kuşu”nu kanatlandırmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte büyük bir çaba gösterdik. Verdiğimiz emeklerle sadece Batı’ya dönük olan sinema yüzümüzü kendi coğrafyamıza, kendi kültür havzamıza döndürmeyi amaçladık. Aslında bu büyük bir kültür hamlesiydi ve çok şükür tarihe kaydetmeyi başardık.
İlk festival, İstanbul’da “Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali” adıyla Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı. Bu etkinliğin gerçekleşmesinde USD Başkanı Nazif Tunç, başkan yardımcısı ve festivalin genel sanat yönetmeni İhsan Kabil ile yönetim kurulumuz olağanüstü gayret sarf etti. Böylece festivalin kurumsal kimlik ve içerik organizasyonu, proje sahibi USD tarafından gerçekleştirildi.
Festivalin ikincisi “Türk Dünyası Kültür Başkenti” olan Bursa’da yapıldı. Türk Dünyası Devletler Teşkilatı Bakanlar Kurulu toplantısında festivalin TÜRKSOY’un koordinasyonunda Türk dünyası kültür başkenti ilan edilen şehirlerde yapılmasına karar verildi.
Festivalin üçüncüsü Azerbaycan’ın Şuşa ve Bakü kentlerinde yapıldı. Azerbaycan, festivali çok sayıda eksiklikle organize edince üzüldük.
Festivalin dördüncüsü ise Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta icra edildi. 2023 yılında Bakü’deki festivalin ardından organizasyonda bozukluklar olmasın diye İhsan Kabil ile Türkmenistan’a gitmiştik. Başarılı bir festival için daha önce yapılanları ve kurumsal kimliği de dikkate alarak USD ile ilişki içinde olmaları gerektiğini yetkililere anlattık. Türkmen kardeşlerimiz organizasyon için olağanüstü gayret sarf ettiler ancak işi kendi bildikleri gibi yaptılar. Gösteri tarafı iyi gerçekleşmesine rağmen bir film festivalinde olması gereken çok şey yine eksik kaldı.
Türkmenistan’da drama ve belgesel kategorisinde filmler yarıştı. Ben de belgesel yarışmasının jürisinde Türkiye’yi temsil ettim. Jüri toplantıları sonrası TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev’in de katıldığı yemekte eksiklikleri tekrar dile getirdik. O da “Bir toplantı yaparak bu konuyu değerlendirelim.” diye söz verdi.
Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nin kalıcı ve başarılı olması için projenin mimarı Uluslararası Sinema Derneği (USD), festivalin daimî sekreterya ve içeriğini takip ve kontrol etmelidir. TÜRKSOY, devletler arası bir teşkilat olması hasebiyle himaye eden kurum olmalıdır. Festivali yapacak ülke, dernekle koordineli bir şekilde çalışırsa hem devamlılık ve hafıza oluşur hem de her ülke işe sıfırdan başlamaz. Eğer bu başarılamazsa festivalin yeniden İstanbul’a getirilmesi kaçınılmaz olacaktır.
2025 yılında Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali (TDFF) kültür başkenti seçilen Kazakistan’ın Aktau şehrinde yapılacak.