Peki ne bitti? Kurulamayan hükümetler dönemi bitti… Koalisyon görüşmelerinde bakanlık paylaşımları için yapılan kıyasıya pazarlıklar, ‘bu bakanlık benim şu bakanlık senin’ kavgaları bitti. Perde arkası görüşmelerle ve pazarlıklarla milletvekili transferleri bitti… Her canı sıkılan muhalefetin bakanlara karşı gensoru verme dönemi bitti. Gensorularla zaman kaybetme dönemi de bitti. Milletvekillerine yönelik iş takibi baskısı da bitti…
İş takipçilerinin milletvekilleri üzerindeki baskı nedeni ile milletvekillerinin de bakanlara karşı baskıları bitti… Siyasette alavere, dalavere işi de bitti… Bakanlar yasama faaliyetlerine katılmaktan iş yapacak zaman bulamama dönemi de bitti…
İstikrarsızlık korkusu bitti… Hükümet kurulamama buhranı bitti… Yüzde 35 ile zoraki kurulan iktidarlar dönemi bitti. Hükümetin belli kesimi temsil etme dönemi de bitti. Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma görevinin bazıları istiyor diye, dilediği milletvekiline verme lüksü de bitti. Devletin başı Cumhurbaşkanı’nın sorumsuzluğu da bitti.
Hükümet kurulamama dönemlerinde Cumhurbaşkanı üzerinde kurulan baskılar da bitti… Böylece vesayet de bitti… Milletin gündeminden uzak siyaset yapma dönemi de bitti. Kirlenmiş siyaset bitti. Proje üretemeyen siyasetin dönemi de bitti… Başarısız olan bakanları değiştirmek için, Cumhurbaşkanı’ndan onay alma dönemi bitti. Hükümet kurulurken görev verilmek istenen bakanların görev alabilmeleri için Cumhurbaşkanı’ndan onay alma dönemi de bitti. Bir bürokratı atamak için, Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı onayı da bitti. Başarısız bürokratların, 3’lü kararnameye güvenerek yerinde kalma dönemleri de bitti. Onun adamı, bunun adamı dönemi de bitti. ‘Birilerinin adamı’ sıfatına güvenip hava atma dönemi de bitti.
‘Evet’ ile peki ne başladı?
Statüko sona erdi. Milletin bağımsız hükümeti dönemi başladı. Meclis kendi işine yani yasama faaliyetlerine döndü. Milletvekilleri üzerindeki iş takibi baskısı ortadan kalktı. Hükümet meclisten bağımsız hale geldi. Hükümet güvenoyunu seçmenin yarısından bir fazlasının oyu ile yetki alacak. Meclis hükümeti denetleyecek, millet ise beğenmediği hükümeti seçimle indirecek. Projeleri ile milletin gönlüne girebilecek olan iktidar olacak.
Cumhurbaşkanı, devletin başı olarak sorumlu yapıya kavuştu. Bakanlar daha çok başarılı olmak için yarışma dönemi başladı. Başarı için yarışan bürokratlar dönemi başladı. Onun adamı, bunun adamı yerine, devletin adamı dönemi başladı. Torpil ve iş takipçiliği dönemi yerine, kural ve adalet dönemi başladı. Yargı sadece bağımsız değil, tarafsızlığa adım attığı dönem başladı. ‘Millet ne derse o’ dönemine geçildi.
Her seçmen, ülkesinin daha iyiye gitmesinden yana oy kullandığına inanıyorum. O halde, çoğunluk statüko yerine yeniliği ve bağımsızlığı seçmiştir. Şimdi birlik ve beraberlik zamanı. Şimdi ülkemizin daha ileriye, daha çok huzura kavuşması için daha çok birlikte çaba gösterme zamanı. Elbette yenilgi hissi insanı biraz mutsuz eder. Ama bu seçimde kimse yenilmemiştir. Çünkü kazanan Türkiye’dir…
Selam ve dua ile…