Türkiye arıcılıkta tarihî fırsat yakaladı

Abone Ol

Türkiye Arıcılık Haritası 2023 verileriyle güncellendi. Güncelleme ile yeni coğrafi işaret alan ballar ile damızlık ana arı üreten iller yeni haritaya eklenmiş oldu.

“TarımCebimde” mobil uygulamasından ulaşılabilen Türkiye Arıcılık Haritası’nda, arıcılıkla ilgili birçok veri ve bilgi bulunuyor.

Türkiye’de üretici sayısı, kovan sayısı, bal çeşitleri, illere göre bal üretimi, en çok üretimi yapılan ballar, tescil edilmiş coğrafi işaretli ballar, damızlık ana arı üreten iller ve kapasiteleri, damızlık ana arıların ırk özellikleri ve tescilleri, bombus arısı üreten iller ve kapasiteleri ile kovan başı bal verimi gibi bilgilere bu adresten ulaşmak mümkün.

Türk arıcılığı açısından hayli önemli bir çalışma. Çünkü sadece arı varlığı değil, bal verimliliği ve bal kalitesiyle de Türkiye dünyanın bal deposu konumunda. Sadece bal mı? Kesinlikle hayır!

Türkiye’de aktif olarak 100 bin arıcı bulunmakta. Türkiye, coğrafi konumu ve biyoçeşitlilik dolayısıyla dünya ballı bitkiler florasının yüzde 75'ine sahip bir ülke. Dünyadaki çam balı üretiminin yüzde 90'ı Türkiye'de gerçekleşiyor. Dünya petekli bal pazarının yüzde 25’i Türkiye’nin kontrolünde. Arı mevcudu açısından dünyanın ilk sırasına çıkan ülkemiz, bal üretiminde ise dünyada ikinci sırada yer alıyor.

Yani arıcılık açısından bir hazineye sahip bulunuyoruz.

Son gelen bilgilere göre 9,2 milyon kovan varlığına sahip Türkiye'de yıllık bal üretimi 115 bin ton, ortalama kovan başı verimi ise 14 kilogram düzeyinde bulunuyor.

Türk balı, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa bölgesi, Japonya ve Körfez ülkeleri gibi dünyanın en zor alım yapan ülkelerine satılıyor.

Ancak!

Bunca başarılı grafiğe rağmen ihraç edilen ballarımızın ortalama kilogram fiyatı hayli düşük kalıyor. Kilogram başı ortalama satış fiyatımız 3,5 dolar seviyelerinde. Bu rakam Türk balının ne kalitesine, ne tadına, ne de endemik özelliklerine karşılık geliyor. Türk arıcısının rahat nefes alabilmesi ve işini severek yapabilmesi için bu rakamların yukarılara taşınması gerekiyor. Bunun için de devlet destekli tanıtım, tattırma ve pazarlama faaliyetlerine ağırlık verilmeli.

Türkiye bal üretimi de 2022 yılına göre yüzde 54 artış gösterdi ve 2023 yılını 115 bin ton üretimle kapattı. Tabii olarak kovan sayısı da artış gösterdi. Artış oranı tam yüzde 122 olarak gerçekleşmiş.

Türkiye’nin coğrafi işaret alan 29 tescilli bal çeşidi bulunuyor. 27 bal da başvuru aşamasında tescil almayı bekliyor. Bir bal cenneti olan Türkiye açısından tescil edilmiş bal çeşitliliğimiz maalesef yeterli değil. En yakın zamanda bu sayının yüzlü sayıları geçmesini diliyorum.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın verdiği bilgilerden yola çıkarak şöyle bir özetleme yapmak mümkün:

Muğla, Ordu, Adana, Mersin ve İzmir en fazla kovana sahip illerimiz arasında. Kovan başına en fazla verim Ordu'da gerçekleştiriliyor. Ordu’yu Adana, Çanakkale, Sivas ve Kars takip ediyor. En fazla bal üretimi Ordu, Adana, Muğla, Sivas ve İzmir illerimizde yapılıyor. Muğla, Sivas, Antalya, İzmir ve Ordu en fazla arıcılık işletme sayısına sahip illerimiz olarak öne çıkıyor.

Türkiye’nin bal ormanları da hızla çoğalıyor. 2022'de 750 olan bal ormanı sayısı, 2023'te 796'ya ulaşmış. Bu ormanlar 1 milyondan fazla arı kovanı kapasitesine sahip. Türkiye’de damızlık ana arı üretim merkezlerinin de hemen her bölgede bulunması dikkat çekiyor.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açıklamalarına göre son 22 yılda arıcılığın geliştirilmesi ve bal üretiminin artırılması amacıyla çok sayıda proje hayata geçirilmiş.

Bakan Yumaklı, bal ve diğer arı ürünlerinin üretiminde verimliliği daha da ileriye taşımaya yönelik projeler geliştirmeye, destekleri artırmaya devam edecekleri müjdesini veriyor.

Türkiye’nin “bal gibi üretim yaptığını” açıklayan Yumaklı, 2003 yılından bugüne kadar aracılığa toplam 1 milyar lira destekleme yapıldığını, sadece 2023 yılında 80 bin 479 arıcıya 473 milyon liradan fazla destekleme ödemesi yapıldığını ifade ediyor.

Bütün bu çalışmalara rağmen sahada durum nasıl?

Arıcılar bazı konularda mutsuz! Desteklerin tabana yayılması anlamında yetersiz kalması, gezgin arıcıların arazi bulmakta zorlanması, tarım arazilerinde kullanılan zirai ilaçların (zehirlerin) arı ölümlerine sebep olması, girdi maliyetlerinin artış göstermesi, has bal üretiminde bazı arıcıların eğitimsizliği, bal üretiminde şeker kullanımının fazla olması gibi olumsuzluklar öne çıkıyor.

Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği kapsamının genişletilmesini isteyen arıcılar, olumsuzluklar sebebiyle arıcılık sektöründen kopuşlar olduğu ve bunun önüne geçilmesi gerektiği çağrısında bulunuyor.