Dünya

Türkiye-AB Zirvesi yarın Varna’da yapılacak

Abone Ol

Yerel saatle 19.00’da ev sahibi Borisov’un konuklarını karşılamasıyla başlayacak ve en az 2 saat sürmesi planlanan zirvenin ardından ortak basın toplantısı düzenlenecek.

Zirvede, Türkiye-AB ilişkileri başta olmak üzere ekonomi, ticaret, güvenlik, terörle mücadele, dış politika gibi konuların yanı sıra Filistin, Balkanlar, Suriye, Arakan, Irak, Libya gibi bölgesel meseleler ele alınacak.

Ankara güven tesisi için adım bekliyor

Ankara, “güven tesisi” için AB’nin daha yapıcı tutum sergilemesini istiyor. Bunun için Gümrük Birliğinin güncellenmesi, vize serbestisinin sağlanması ve Suriyelilere yönelik mali yardımın hızlandırılması, terörle mücadeleye yönelik somut adımlar bekliyor. Dışişleri Bakanlığı ayrıca “müzakere sürecindeki siyasi ve suni tıkanıklıkların giderilmesinin” Türkiye’nin en önemli talebi olduğunu belirtiyor.

Geçen sene mayıs ayında Brüksel’de yapılan zirvenin ardından bir kez daha Tusk ve Juncker’le görüşecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde AB’nin Türkiye’ye verdiği sözlerin tutulması ve terör örgütlerinin Avrupa ülkelerindeki faaliyetleri var.

“Terör örgütleri mensupları hepsi Avrupa’da baş tacı ediliyor”

Erdoğan, geçen hafta yaptığı bir konuşmada zirveye ilişkin, Avrupa’nın Türkiye’ye karşı iyi niyetle bağdaştırılamayan tavırları arasında terör örgütlerinin AB ülkelerindeki faaliyetlerine de dikkat çekerek “Ülkemize karşı faaliyet gösteren ne kadar terör örgütü mensubu varsa hepsi de Avrupa’da baş tacı edilirken, bunlara ücretsiz silah verilirken, bunlar bize karşı kullanılırken… Buyurun Afrin’de olayı gördünüz, Fırat Kalkanı Harekatı’nda gördünüz. Buralarda bize verdikleri sözleri tutmadılar.” dedi.

“İyi niyetle bağdaştıramıyoruz”

Cumhurbaşkanı, ayrıca muhacirlere yapılan mali yardımlardaki aksamalara da işaret ederek ikinci 3 milyar avroluk dilimin konuşulduğunu ama daha birincisinin tamamen Türkiye tarafından alınmadığını vurguladı.

Zirvede,  muhacir kamplarında çekilen fotoğrafların, videoların ortaya konulacağını dile getiren Erdoğan, “Buyur diyeceğim, verecekseniz verin, vermeyecekseniz dürüst olun, kusura bakmayın veremeyeceğiz deyin. Biz de adeta bir umut kapısında bekler duruma gelmeyelim. Buna rağmen illa proje diye ısrar edilmesini, birtakım uluslararası kuruluşların aracı olarak dayatılmasını açıkçası biz iyi niyetle bağdaştıramıyoruz.” diye konuştu.

AB: Zirve çok önemli bir adım 

AB ise Varna’daki zirvenin sorunların çözümü için çok önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Ankara’daki bir AB yetkilisi, zirveye ilişkin yaptığı açıklamada, “Türkiye ile AB arasında belli konuların tartışılabileceği yeterli güven ortamı mevcut. İki tarafın da birbirini dinlemesine olanak sağlayacak bir toplantı bu.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye-AB Zirvesi’nin, Erdoğan’ın geçen yıl 25 Mayıs’ta Brüksel’de AB yetkilileriyle bir araya gelmesiyle başlayan ve son aylarda karşılıklı sıklaşan görüşmelerin bir neticesi olduğunu söyleyen yetkili, “Bu toplantı aynı zamanda yeni temasların da başlangıcı niteliğinde.” yorumunu yaptı.

Zirve öncesi Türkiye’nin kınanması havayı zehirledi

Ancak geçen perşembe yapılan Brüksel’deki AB Liderler Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde, Türkiye’nin Güney Kıbrıs Rum yönetimi ve Yunanistan’ın talebi üzerine Doğu Akdeniz’deki doğalgaz sahaları ve Ege’deki gerginlikler nedeniyle kınanması, Varna zirvesinin de zorlu geçeceğine işaret ediyor.

“Kolay bir toplantı olmayacağının farkındayım”

Nitekim, AB Konseyi Başkanı doğalgaz sahaları konusunun diğer Türkiye-AB ilişkilerini ilgilendiren hususların yanı sıra Varna’da gündeme geleceğini belirterek “Kolay bir toplantı olmayacağının farkındayım.” dedi.

Tusk, Türkiye’deki gelişmeler ve Ankara’nın Suriye’deki faaliyetlerinin de görüşüleceğini ifade ederek “Ne olursa olsun, biz komşuyuz ve ortak çıkarlarımız çerçevesinde birbirimizle açık bir şekilde konuşmak ve iş birliği yapmak için bir yol bulmalıyız.” diye konuştu.

Temel amaç iş birliğini güçlendirmek

AB Komisyonu Başkanı Juncker, zirve sonunda yaptığı açıklamada, Varna’da dürüst ve açık bir tartışma yürütmek istediğini, bu çerçevede Türkiye ve AB arasında görüş farklılığı olan konuların da gündeme geleceğini ancak temel amacın iş birliğini güçlendirmek olduğunu vurguladı.

AB tarafı, tutuklu iki Yunan askeri ile FETÖ ve PKK gibi terör örgütleriyle iltisaklı gazetecileri de gündeme getirmeyi planlıyor.

“AB tarafından da aynı olumlu ve yapıcı yaklaşımı bekliyoruz”

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ise sonuç bildirgesinde yer alan Türkiye hakkındaki ifadelerin kabul edilemez olduğunu belirterek “Biz, 26 Mart Türkiye-AB Zirvesini ilişkilerimizi ileriye götürecek bir önemli bir fırsat olarak görüyoruz. AB tarafından da aynı olumlu ve yapıcı yaklaşımı bekliyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye ile AB arasında önemli konuların ele alındığı liderler düzeyindeki ilk zirve 2015’in Ekim ayında yapılmıştı. Mart 2016’daki iki zirveden sonra bu sene gerçekleşecek zirve iki taraf arasındaki dördüncü liderler toplantısı olacak.