Gündem

Türkiye 3. Dünya Savaşı’nda kıskaca alınacak!

Olası 3. Dünya Savaşı’nı Aslında’ya değerlendiren uzmanlar, Türkiye’nin, savaş durumunda NATO üyeliği ve Avrasya ile olan ilişkilerinden dolayı kıskaca alınacağı kanaatinde buluştu.

Abone Ol

Dünya liderlerinin yaptıkları açıklamalar ve savaş hazırlıkları, olası 3. Dünya Savaşı ihtimallerini daha da güçlendiriyor. Yeditepe Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz Tansi ve İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ortadoğu, Avrasya ve Asya-Pasifik Araştırmaları Platformu (ODAP) Kurucu Direktörü Dr. Ali Semin de olası 3. Dünya Savaşı’nın başlaması halinde dünya ve Türkiye’nin yaşayabileceği olayları Aslında’ya değerlendirdi.

“GENİŞ ÖLÇEKTE GERİLİM VE EŞ ZAMANLI SAVAŞ YAŞANIYOR”
Aslında'dan Gökhan Erek'in haberine göre rünyada şu anda çapını aşan bölgesel savaşlar olduğunu aktaran Doç. Dr. Deniz Tansi, “Rusya'nın, Ukrayna işgali ve bunun Avrupa'nın ortasında bir savaş olması. Gün geçtikçe Ukrayna ve Moldova dâhil Avrupa Birliği'ne giriş müzakereleri başlıyor. Bir yanda orada milyonlarca sığınmacı problemi, diğer yanda Ukrayna bir meşru müdafaa yapıyor ama aynı zamanda vekâlet savaşı yapıyor. Hemen aşağıya indiğimiz zaman İsrail'in, Gazze'de yaptıkları ortada. Bunun bir boyutu etnik temizlik ya da soykırım ile bağlantılı. Bir boyutu da Lübnan veya Suriye üzerinden kontrollü olarak savaşı yayma stratejisi var. Çin’e baktığımız zaman, Güney Çin Denizi’nde yaşananlar, bir yandan 2020'deki Madrid Zirvesi’nden beri Japonya, Güney Kore, Yeni Zelanda, Avustralya’nın, bu anlamda NATO zirvelerine davet edilmesi. Bütün bunları ele aldığımızda sadece bunlardan ibaret değil tabii aslında çok geniş ölçekte gerilim ve savaşın eş zamanlı yaşandığını görüyoruz.” şeklinde konuştu.

            

“DOĞRUDAN SAVAŞACAKLARINA İNANMIYORUM”
Yaşanan gelişmelere bakıldığında 3. Dünya Savaşı bağlamında şu anda eksik olan şeyin kitlesel, kümülatif bir savaşın olmaması olduğunu belirten Doç. Dr. Tansi, şunları kaydetti, “Büyük güçlerin doğrudan birbirleriyle savaşacaklarına hala inanmıyorum. Amerika, Rusya ve Çin'in vekalet savaşları ile oradaki periferi güçleriyle mücadeleleri olabilir ama doğrudan bir savaş olasılığının çok yakında ya da çok yoğun olduğunu açıkçası düşünmüyorum. Bu yaşadıklarımız da 3. Dünya Savaşı'nı aratmıyor diye düşünüyorum.” 

"ULUSLARARASI SİSTEM ZORLUYOR"
Şu anda yaşanan uluslararası gelişmelerin, uluslararası sistemi savaşa zorladığını söyleyen Dr. Ali Semin ise “3. Dünya Savaşı için zorlayıcı bir girişim var. Ukrayna’dan Ortadoğu'ya kadar. Tayvan burada önemli bir nokta. Çin ayağı da var. Gelinen nokta maalesef 3. Dünya Savaşı için zemini hazırlamış  durumda.  Ama uluslararası sistem ve dünya iki büyük savaş yaşadı. Aslında Soğuk Savaş döneminde  de  3. Dünya Savaşı’nın  ayak sesleri duyuldu ama 1962 yılındaki Küba Krizi ile beraber ‘Dehşet Dengesi’ adı altında 3. Dünya Savaşı o dönem engellenmiş oldu.” şeklinde konuştu. 

                                                             

“KESİNLİKLE NÜKLEER ÜZERİNDEN OLACAK”
3. Dünya Savaşı’nın seyrinin 1 ve 2. Dünya Savaşlarından farklı olacağına değinen Dr. Semin, gelinen noktaya bakıldığında 3. Dünya Savaşı’nın çıkması durumunda savaşın kesinlikle nükleer üzerinden olacağını ifade etti. Nükleer silahların ülkelerin elindeki caydırıcı güç olarak kullanıldığını belirten Dr. Semin, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Savaşı, Çin mi çıkaracak elinde nükleer silahlar olan Rusya mı? Rusya, Ukrayna Savaşı'nda yaptığı açıklamalar gibi nükleer konusunda geçen de bir açıklama yaptı ve ‘Biz bu silahları müzede saklamıyoruz.’ dedi.”

“ÇİN’İN TAYVAN’I İŞGAL SENARYOSU GÜNDEMDE”
3. Dünya Savaşı’nın göze alınması halinde atılabilecek stratejik hamlelere değinen Dr. Semin şu ifadeleri kullandı “Eğer gerçekleşirse; bu korkunç bir durum olur. Bunu isteyen olur mu, bu durum göze alınır mı? Tabi ki bunu kestiremeyiz ama şu da var; bakıyorum Amerikan basınında, Amerikan stratejik araştırmalar merkezlerinde 3. Dünya Savaşı'ndan ziyade Çin'in Tayvan’ı işgal edeceği şeklinde bir senaryo söz konusu.”

YAPAY ZEKÂ SAVAŞLARI MI OLACAK?
1 ve 2. Dünya Savaşları’nın 19 ve 20. yüzyıllarda yaşandığını hatırlatan Dr. Semin, “Şu an 21. yüzyıldayız, artık teknoloji var. Yapay zekânın da etkisiyle ‘Bu savaş yapay zekâ Savaşı olabilir mi? şeklinde de soru işaretleri söz konusu. Savaşanlar insanlar mı olacak yoksa herkes kendi robotunu mu karşı karşıya getirecek? Bu da biraz mümkün değil tabii ki. Ama netice olarak baktığımızda, bana göre 3. Dünya Savaşı, savaş ihtimali; bu uluslararası sistemde her zaman üçüncü dünya savaşı ya da bölgesel savaşlar ihtimali içerisinde vardır.” ifadelerine yer verdi.

TÜRKİYE’NİN DAHLİ MERAK KONUSU
Kamuoyu tarafından merak edilen hususlardan biri de olası 3. Dünya Savaşı’nda Türkiye’nin NATO üyesi olmasından dolayı savaşa dâhil olup olmayacağı veya tarafsızlığını ne şekilde sürdüreceği konusu.

“TARAFSIZLIĞINI ORTAYA KOYACAKTIR”
Türkiye’nin olası bir savaşta aktif bir tarafsızlığı ortaya koymaya çalışacağını söyleyen Doç. Dr. Tansi, “Türkiye, bu anlamda NATO’nun Ukrayna konusunda, ABD'nin Ukrayna politikalarında belki biraz daha frenleyici ya da dengeleyici bir çerçeve ortaya koymasını sağladı. Bunu Türkiye’ye dayatırlar mı çeşitli diplomatik ekonomik baskılar olur mu? Bu dediklerim olacak ama Türkiye olduğu kadar tarafsızlıkla geçirmeye çalışacak.” ifadelerini kullandı.

ULUSLARARASI BASKILARIN ROLÜ
Doç. Dr. Tansi, uluslararası baskıların,  ekonomik ve diplomatik anlamda nasıl bir noktaya geleceğini müşahede etmek gerektiğini belirterek, “Stratejik orta boy bir devlet olarak belli sınırlar var, ekonomik ve diplomatik anlamda. Ama Türkiye bunu mümkün oldukça diplomatik bir denge politikası ile ortaya koymaya çalışıyor. Ama durumumuz zor çünkü coğrafya bizim dengeli olmamızı ifade ediyor. Bizim dış politikamızda da bu var.” şeklinde konuştu.


NATO’YA ÜYELİK NELERİ ETKİLER?
Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı’nda aktif tarafsızlığı ortaya koyabildiğini anımsatan Doç. Dr. Tansi, şunları kaydetti, “Türkiye bunu başarabildi ama şimdi yükümlülüklerimiz var. Ama bu yükümlülükler oy birliği ile söz konusu olabilir. NATO herhangi bir karar almak istediği zaman Türkiye'nin de karara iştirak etmesi lazım. Ama Türkiye mümkün olduğu kadar o dengeyi sağlamaya çalışacak diye düşünüyorum.”

“TÜRKİYE’Yİ YOL AYRIMINA ZORLAYABİLİRLER
Olası bir savaşta Türkiye'nin NATO müttefiki olmasından dolayı baskıların yoğunlaşabileceğini aktaran Doç Dr. Tansi, “Bu yoğunlaşma noktasında Türkiye’yi bir yol ayrımına zorlayabilirler ama şunu da söyleyelim; Taktik nükleer silahlar kullanılır mı,  Avrupa da Baltık’taki NATO üyesi ülkeler ile Rusya, savaşma noktasına gelirse 5. madde gündeme gelebilir mi? Doğrudan bir NATO üyesi ile bir çatışma olursa umarım olmaz. O zaman, Türkiye’ye çok ciddi anlamda baskı gelecektir. Bunu da yok sayamayız.” ifadelerini kullandı.

HER ZAMAN BARIŞ VE İSTİKRARDAN YANA
Türkiye’nin, hiçbir savaşta olmak istemediğini hatırlatan Dr. Semin ise  “Türkiye her zaman istikrar ve barıştan yana.  Ama bu şu anlama gelmiyor, ‘Hiçbir hazırlık yapmasın, nasıl olsa ben girmiyorum, bana ne’ diyemez. Türkiye artık bir NATO üyesi. Türkiye'nin işi biraz daha zor. Bir tarafta Rusya, Çin ve Doğu bloğu ile ilişkisi var. Diğer tarafta da Batı ile de çok iyi ilişkileri var.” dedi.

TÜRKİYE’Yİ ZORLAYACAKLAR
Olası bir savaş durumunda NATO’nun, Türkiye'yi zorlayacağını aktaran Dr. Semin, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Ukrayna-Rusya Savaşı gibi ya da bölgemizde yaşanan savaşlarda taraf olmadık. Dengeleyici ve savaşı önleyici müzakerelerde kolaylaştırıcı, ara bulucu, rolünü aldık ama 3. Dünya Savaşı gerçekleşirse; bizim için bu kavramlar belki konuşulmayacak. Dünya için de aynısını söylüyorum.” 

SAVAŞIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN NE YAPILMALI?
3. Dünya Savaşı'nın önüne geçmek için bir ‘Dehşet Dengesi’nin oluşturulması gerektiğini belirten Dr. Semin, sözlerini şu şekilde sonlandırdı “Ama gelinen noktada dediğim gibi Türkiye girmemeli ama Türkiye'nin uluslararası sistemdeki yeri ve örgütlere üyeliği var. ‘Türkiye bu işin içine girmemeli’ diye Türkiye oturmayacak.  Eğer ‘Türkiye girmemeli’ şeklinde bir açıklama olsaydı; hem Hakan Fidan'ın hem de Savunma Bakanımız Güler'in ‘Biz her şeyi hazırız.’ şeklinde yaptığı açıklamalar olmazdı. O yüzden burada süreç çok farklı ilerleyecek.