Gündem

Türk-İslam dünyasının en eski mezarlığında 91 mezar daha kayda geçti

Bitlis'in Ahlat ilçesinde yer alan, Türk-İslam dünyasının en büyük mezarlıklarından Selçuklu Meydan Mezarlığı'nda yapılan kazı çalışmalarında 91 yeni mezar kayıtlara geçirildi.

Abone Ol

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Kulaz başkanlığındaki kazı ekibi, "Geleceğe Miras" projesi kapsamında Selçuklu Meydan Mezarlığı’nda kapsamlı araştırmalar yürütüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle gerçekleştirilen bu kazılar, UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde yer alan mezarlığın "Seyitler" bölümüne odaklanıyor. Bu yıl 210 dönümlük arazide gerçekleştirilen çalışmalarda tamamen veya kısmen toprak altında olan 91 mezar ortaya çıkarıldı. Bu mezarların 51’inin çocuklara ait olduğu belirtildi.

Dr. Kulaz, çalışmalarda toprak altından çıkan mezar taşlarının üzerinde çeşitli motifler, yazılar ve süslemeler bulunduğunu, bu taşların geçici envanter numaraları verilerek kayıt altına alındığını aktardı. “Eylül ayında başladığımız çalışmalarda 4 bin metrekarelik alanda 10 açma yaparak 15-25 santimetre arasında değişen derinliklerde seviyeye indirme işlemleri gerçekleştirdik. Çalışmalarımız, toprak altından çıkan mezarları gün yüzüne çıkararak kültürel mirasımıza sahip çıkmayı hedefliyor,” dedi.

Toprak Altındaki Tarih Gün Yüzüne Çıkıyor

Kazı ekibi, Ahlatşahlar dönemine ait mezarların önemini vurgularken, bu mezar taşlarının çoğunda "kufi" yazı karakterlerinin ve oldukça nitelikli işlemelerin yer aldığını belirtti. Dr. Kulaz, mezarlıkta yapılan kazıların yanı sıra mezar taşlarının özgün hallerine kavuşturulması ve restorasyon çalışmaları yürütüldüğünü dile getirdi. “Toprak altından çıkardığımız her taş, Anadolu’nun tarihine ışık tutuyor ve burada yer alan kültürel miras, Anadolu’nun tapu belgeleri niteliğinde,” ifadelerini kullandı.

Kazılarda ortaya çıkarılan her mezarın belgelendiğini, envanter numaralarının verildiğini ve bunların gelecekte kalıcı olarak haritaya işleneceğini aktaran Dr. Kulaz, çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü belirtti. “Selçuklu Meydan Mezarlığı’ndaki her taş, her motif, Anadolu’nun derin tarihini anlatan birer hazine. Bu miras, mümkün olduğunca uzun ömürlü kılınarak gelecek nesillere sağlam bir şekilde aktarılacak,” diye konuştu.

Kültürel Turizmde Önemli Bir Adım

Ahlat’ın tarih boyunca önemli bir merkez olduğunu ve “Orta Çağ’ın metropol kenti” olarak anıldığını vurgulayan Dr. Kulaz, kazı ve restorasyon çalışmalarının kültürel turizme büyük katkı sağlayacağını ifade etti. “Burada başlattığımız projeyle, başta Selçuklu Meydan Mezarlığı olmak üzere Ahlat’taki diğer yapıları da kapsayacak çevre düzenleme ve restorasyon projelerini hayata geçirmek istiyoruz. Amacımız, Ahlat’ı her geçen yıl daha sağlam kültürel bir altyapıya kavuşturarak turizme kazandırmak,” dedi.

Çalışmalar kapsamında tamamen açığa çıkarılan mezarlar, özgün hallerine kavuşturulduktan sonra sağlamlaştırma işlemlerine tabi tutuluyor. Dr. Kulaz, restorasyon sürecinin titizlikle sürdüğünü belirterek, mezarların sağlamlaştırılması ve kayıt altına alınmasının ardından kalıcı envanter oluşturulacağını kaydetti.

4-5 Yılda Turizme Kazandırma Hedefi

Kazı başkanı Kulaz, mezarlıkta yapılan restorasyon çalışmalarının 4-5 yıl içinde tamamlanarak turizme kazandırılmasının hedeflendiğini söyledi. “Selçuklu Meydan Mezarlığı, hem Türk-İslam dünyası hem de Anadolu’nun kültürel geçmişi açısından çok önemli bir yer. Burada yürüttüğümüz her çalışma, bölgenin tarihini daha iyi anlamamıza ve bu mirası koruyarak geleceğe taşımamıza olanak sağlıyor,” diye ekledi.

Ahlat’ın, Selçuklu döneminde “Kubbet-ül İslam” olarak anılan üç İslam şehrinden biri olduğunu belirten Dr. Kulaz, bu özelliğiyle Ahlat’ın, Anadolu’nun İslam kültürü açısından kapısı niteliğinde olduğunu ifade etti. Kazı ekibinin bu önemli görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını vurgulayan Kulaz, Anadolu'nun kültürel mirasını gelecek nesillere sağlam bir şekilde aktarmanın en önemli görevlerinden biri olduğunu söyledi.