Spor

Türk futbolunun geleceği UYAFA’nın elinde şekilleniyor

Abone Ol

Son yıllarda başta savunmada olmak üzere sanayide, teknolojide, sağlıkta ve birçok alanda ‘Yerli – milli üretim’ atağına kalkan Türkiye sporda, özellikle futbolda en büyük desteği hiç tartışmasız Uluslararası Yetenek Avcıları Futbol Akademisi (UYAFA) yapılanmasından alıyor.

2010 yılından bu yana Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kısıtlı imkânlar sebebiyle yeteneklerinin farkında olamayan kız ve erkek çocukları bularak keşfeden, onların hayatını değiştiren UYAFA, çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Projenin başkanı olan Özcan Şimşek’in yaptığı açıklamalar, Ağrı’da, Şanlıurfa’da, Erzurum’da, Hakkari’deki ailelerin bir kez daha umudu oldu.

“DEVLETİN YAPTIĞI YATIRIMIN HAKKINI VERMELİYİZ”

Türk sporuna yaptığı dikkat çekici yatırımlarla birlikte özellikle futbolda tesisleşme adına büyük bir devrime imza atan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle “Sağlıklı beslen, hareketli yaşa, toprağını işle, suyunu israf etme” sloganıyla yola çıkan UYAFA’nın çalışmaları başta FİFA, UEFA, TFF ve Spor Bakanlığı’nca takdirle karşılanırken Başkan Özcan Şimşek’in ‘Devletimizin yaptığı yatırımların hakkını vermeliyiz daha fazla ailenin, daha fazla çocuğun hayatına dokunmalıyız’ sözleri alkış topladı.

İşte UYAFA Başkanı Şimşek’in tarihe geçen proje hakkında merak edilen sorulara verdiği yanıtlar ve yaptığı açıklamalar:

-UYAFA oluşumu nedir, detaylandırır mısınız?

UYAFA, kırsal kesimde yaşayan yetenekli erkek ve kız çocuklarımız için “Geleceğin için sağlıklı beslen, hareketli yaşa, toprağını işle ve suyunu israf etme!” projesi kapsamında, önemli bir kimliğe ve misyona sahiptir. 2008 ile 2018 yılları arasındaki tarihsel geçmişin ve gündelik dalgalı süreç ve dönemlerin ardından, Anadolu Spor Akademisi 2018 yılında UYAFA olarak yapısal ve kurumsal bir değişikliğe gitmiş ve bugünkü adıyla UYAFA olarak hayatımızda yeni bir dönemi başlatmıştır.

TÜRKİYE’Yİ KAPSAYAN ÖRNEK PROJE

UYAFA’nın yönetim kurulu başkanının, yönetiminin ve teknik koordinatörünün futbol ilgisi, bilgisi, uğraşı, görgüsü ve amaçları doğrultusunda UYAFA projesi-UYAFA CUP-UYAFA futbol okulu örgütlenmesi, organizasyonu ve işleyişi bakımından ciddi yatırımlar gerçekleştirmiş bazı örgütlenme ve eğitim modellemeleri geliştirdiği iddiası ve uğraşına girişmiş ve bunun bir kısmını hayatileştirmiş bir projedir. Altını çizmeden geçilemeyecek en önemli ve takdire şayan atılımlarını ise kırsal kesimde yaşayan yetenekli çocuklarımız için gerçekleştirmiş ve bu konuda gerçekten örnek oluşturmuştur.

UYAFA ile ilgili olarak bizi asıl ilgilendiren önemli konu ve bilgilenme ihtiyacı ise eğitim formasyonu, eğitim yaklaşımı, eğitim içeriği ve eğitim uygulamaları ile ilgilidir. 06-12 yaş gurubuna yönelik eğitim yapılanması olan bir proje elbette önce takdir edilmelidir. Bununla birlikte o yaş gruplarına yönelik nelerin, nasıl ve ne zaman öğretildiği de merak edilmeli ve bu merak giderilmelidir. Çünkü iyi, güzel ve doğru olan hiç bir şey gizlenmemeli ve açıkça paylaşılmalı ki, herkes bundan faydalansın.

VİZYON: DÜNYADA SAYGIYLA TANINMAK

-UYAFA’nın vizyonu ve misyonunu bize anlatır mısınız?

Mesele, futbolda günü kurtarmak değil, yarını yeniden kurmaktır. UYAFA, Hazırladığı Eğitim ve Antrenman Program Modelini Uygulayarak, bu toprakların erkek ve kız çocuklarından “gerçek” profesyonel futbolcular yetiştiren örnek bir proje olarak dünyada tanınmayı amaçlamaktadır.

UYAFA’nın misyonunu “modern futbol eğitimi”, “bu dünyanın erkek ve kız çocuklarına spor yaptırmak”, “sportmen bireyler olmalarına katkı koymak ve içlerinden seçilmiş doğal yetenekli olanlarına, modern futbol eğitimi vererek, onları üst düzey kalite ve kapasitede “gerçek” profesyonel futbolcular olarak yetişmesinin önünü açmak” şeklinde sarılayabiliriz.

-UYAFA oluşumunda nerden yola çıktınız. 

İlk olarak 2010 yılında Ağrı’lı çocuklarla başladık. Çocuklarımızı uluslararası Swiss Master turnuvasına götürdük ve bu turnuvada Bayern Münih, Borussia Dortmund, Porto gibi futbol devleri de vardı. Turnuva sonrası dönemin FIFA Başkanı Sepp Blatter bizi Zürih’te ağırladı bize “Yılın Spor Ödülü’ verildi. Bu ödül, bizi motive etti çok gururlandırdı, UYAFA projesi için daha fazla motive olduk.

-Şu ana kadar size bu projede gerek maddi gerekse manevi anlamda destek veren kurum ya da kişiler kimlerdir?

UYAFA projesini devlet büyüklerimizin desteklemesi bizi bir hayli motive etti. O dönem Başbakan olan şimdiki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Ekim 2010’da spor adamlarıyla düzenlediği toplantıda sözlerine Hakkarili çocuklarla başlaması; o çocukların ilk defa uçağa binmesinden, ilk defa denizi görmesinden bahsetmesi bizi ayrıca gururlandırdı. Spor Bakanlığımız, Valilerimiz her zaman bizim yanımızda oldular; onlara da sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. İşin içinde okullarımız, beden eğitimi öğretmenlerimiz, hocalarımız da girince proje gerçekten ses getirmeye başladı.

-Anadolu’da yetenekli çocukları bulup keşfediyorsunuz ve sadece bu çocukların değil onlarin ailelerininin de hayatini değiştiyorsunuz, bu konuda gittiğiniz yerlerde size ve ekibinize geri dönüşler ne yönde ?

Gerçekten çok iyi olumlu geri dönüşler alıyoruz. Aramızda ciddi bir bağ oluştu. İş konusunda olsun hayatlarında verecekleri önemli kararlar olsun mutlaka bizimle paylaşıyorlar. Zaten biz onlara diyoruz ki ‘Herkes iyi futbolcu olmayabilir ama iyi birey olabilir’ onların geleceği onların hayatları her şeyden önemli, ailelerle sürekli iç içeyiz. Suda boğularak hayatını kaybeden bir çocuğumuz vardı; Hamza Avil, ailesiyle birlikte ilişkilerimiz hâlâ devam ediyor. Silopi’de olmaları bizim için hiçbir şeyi değiştirmiyor.

-Son yıllarda Türkiye’de her anlamda ‘yerli üretim’ çalışması var ve artık ülke her platform da her alanda büyük bir gelişme içerisinde, siz de başlattığınız projeyle gerçekten tam bir ‘yerli futbolcu üretimi’ görevini üstlenmiş durumdasınız…

Gelinen son durumda yerli ve milli olmak büyük önem taşıyor. UYAFA Erzurum’dan Kadir Taşçı’yı Trabzonspor’a, Şanlıurfa’dan Ahmet’i Kayserispor’a, Ahmet Günay’ı Altınordu’ya, Özgür Sert’i Malatyaspor’a, Abdülkadir Çelik’i Başakşehir’e, Bozan Uymaz’ı Galatasaray’a, Ekrem Yarar ve Salih Doğan’ı Trabzonspor’a, Ahmet İde ve Renas Dalmış’ı da Erzurumspor’a verdi. Bu çocukların hepsi Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan çıkmıştır.

UYAFA olarak şimdiki hedefimiz milli takımımızda da görev almış (2002) Can Vanlı hocamızla birlikte 05-12 yaş çocuklarımıza UYAFA Futbol Eğitim kitabı yazdık, inşallah pratiklerini yakında sahada çekeceğiz. Biz bunu Türkiye’de tüm okullara yaymak istiyoruz. Spor Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığımız ve Tarım Bakanlığımızla ortak bir çalışma yapacağız, çünkü bizim projemizin sloganı ‘Sağlıklı beslen, hareketli yaşa, toprağını işle, suyunu israf etme’ gelecekte çocuklarımız zor durumda kalmaması için şimdiden biz bunların planlarını yapıyoruz

-Sporu özellikle futbolu cok sevdigi icin Turkiye’de tesis, alt yapi ve yeni stat konusunda devrim yaratan Baskan Erdoğan’ın UYAFA projesine destek verdigini görüyoruz…

Sayın Cumhurbaşkanımız bizi her anlamda çok destekliyor zaten. Dikkat ederseniz Avrupa’nın en iyi tesisleri bizde. Bizim bu tesislerin hakkını vermemiz gerekiyor. Artık Anadolu’nun en ücra köşesine de gitseniz yapılan tesis yatırımlarını görebilirsiniz. Bu imkanları değerlendirip daha fazla yetenekli çocuk bulmamız gerekiyor kısacası bu işin hakkını vermek istiyoruz.