Dünya

Tucker Carlson ile Putin'in röportajı NATO müttefiklerini nasıl alarma geçirdi?

Tucker Carlson ile Putin'in dünya gündemine oturan röportajını SETA Vakfı'nda Uzman ve Haliç Üniversitesi'nde Prof. Dr. Aylin Ünver Noi Diriliş Postası'na değerlendirdi.

Abone Ol

LEYLA İLHAN-MUHABİR

Rusya ve Ukrayna Savaşı’nda 2 yıl geride kalırken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2018 yılından sonra ilk kez batılı medyaya konuştu. Putin’in ABD’li Gazeteci Tucker Carlson ile gerçekleştirdiği ve 2 saat süren röportaj dünya gündemine oturdu. Putin’in açıklamalarının ardından NATO ve Almanya harekete geçerek silahlanma çalışmalarını arttırdı. Röportajda dikkat çeken bir diğer konu ise Türkiye’nin arabuluculuk çabaları oldu. SETA Vakfı Uzmanı ve Haliç Üniversitesi Prof. Dr.  Aylin Ünver Noi, Putin’in röportajını Diriliş Postası’na değerlendirdi.

RÖPORTAJ ZAMANLAMASI İLGİNÇ

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Gazeteci Tucker Carlson ile yaptığı röportajın zamanlamasının ilginç olduğunu ifade eden Noi, Amerika’da Kasım ayında yapılacak seçimleri vurgulayarak, “Savaşın ilk döneminden bu yana biraz daha farklı gelişmeler var. Bu gelişme Ukrayna’ya yardım tasarısıyla ilgili. Bu tasarı Cumhuriyetçi kanadın itirazlarının olduğu bir süreçten geçiyor. ABD’de Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri bu noktada aslında Ukrayna Savaşı’na karşı yaklaşımların farklı olacağının sinyallerini veriyor” dedi.

RUSYA NATO GENİŞLEMESİNE KARŞI

Rusya’nın NATO’nun genişlemesine karşı olduğunun gizli bir durum olmadığını, özellikle 2008 yılında Ukrayna ve Gürcistan’nın NATO’ya üye olabileceklerinin ifade edilmesinden sonra ortaya çıkan gelişmeleri aktaran Noi, “Gürcistan’ın 2008 yılında savaş ile karşı karşıya kalması söz konusu olmuştu. Gürcistan’a topraklarında bağımsızlık talepleri ile beraber Rusya ile karşı karşıya kaldığı bir durum ortaya çıkmıştı. Onun da ötesinde 2014 Kırım İlhakı ve 2022’de Ukrayna Savaşıyla devam eden bir süreç var. NATO’nun genişlemesiyle ilgili Rusya’nın tavrı sadece Kafkasya ve Ukrayna’da sınırlı değil. Aynı zaman da Balkanlar’da Rusya zaman zaman endişelerini dile getiriyor. Rusya, Karadağ’dan Kuzey Makedonya’ya kadar balkan ülkelerinin NATO’ya üyelik sürecine farklı şekillerde müdahil olmuştu” ifadelerini kıllandı.

NATO ÜYELİĞİ İÇİN KURALLAR VAR

NATO üyeliği için ülkelerin toprak meselesi anlaşmazlıkların olmaması gibi birtakım kuralların ve standartların olması gerektiğini aktaran Noi, birdenbire NATO üyesi olunmayacağını sadece askeri standartlara uygun olmanın yeterli olmayacağını belirtti.

Putin’in röportajında Polonya ve başka ülkeleri hedef almayacağının sinyalini verdiğini ifade eden Noi, bu açıklamanın bu şekilde algılanmadığını ve bu ülkeler için Rusya’nın hala tehdit olarak algılandığının en büyük kanıtı olduğunu söyledi.

ALMANYA HAREKETE GEÇTİ

Putin’in açıklamalarından sonra Almanya Genelkurmay Başkanı Crasten Breuer’in  Rusya tehdidi nedeniyle ordunun beş yıl içinde "savaşa hazır" hale gelmesi gerektiğini söylediğini ifade eden Noi, “2.Dünya Savaşı’ndan sonra silahlanma yarışı içinde olmayan ve silahlanmaya 100 milyar Euro bütçe ayıran Almanya’nın açıklamalarını bizim alışagelmediğimiz bir yansıması olarak algılamak lazım. Yani orada da Rusya’nın tehdidinin ciddi boyutta olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA TARAFSIZLIĞI BIRAKTI

İsveç ve Finlandiya’nın Soğuk Savaş döneminde iki kutuplu dünya düzenine tarafsız kaldığını belirten Noi, bu ülkelerin Ukrayna Savaşı’ndan sonra tehdit algılamalarının arttığını ve tarafsızlık politikalarını bir kenara bırakarak NATO’ya üyelik sürecinin başlattığını ifade etti.

TÜRKİYE’NİN DENGELİ POLİTİKASI

Noi, Rusya ve Ukrayna Savaşı’nda Türkiye’nin arabuluculuk rolüne değinerek, “Türkiye, Ukrayna Savaşı’nın başından beri hem Ukrayna ile hem de Rusya ile konuşan bir taraf oldu. Türkiye hem esirlerin takası konusunda hem de BM’nin gıda tedariki konusunda hatta savaşın en şiddetli döneminde iki ülke ile diyalog kuran ve önemli anlaşmaların imzalanmasında önemli arabuluculuk rolü üstlendi. Türkiye’nin hem NATO üyesi olması hem de Rusya ve Ukrayna ile ilişkilerinin iyi olması Türkiye’nin belli konularda hareket edebilmesini ve orta yol bulunabilmesini sağladı. Ama ilerleyen süreçlerde farklı adımlar atılabilir” şeklinde konuştu.

PUTİN’NİN “TARİH” VURGULU KONUŞMASI 

Putin’in tarihsel olarak Ukrayna ile ilgili yaptığı açıklamaların röportajın en çok dikkat çeken konulardan biri olduğunu belirten Noi, Putin’in bağımsız bir ülke olan Ukrayna’nın sunni yapılanmalar ile oluşan bir ülke olduğunu ifade ettiğini, bu durumun Putin’in diğer ülkelere de saldırma potansiyeline bahane olacağını ve böylece başta Avrupa ülkelerinde Rusya tehdidinin olacağını vurguladı.

PUTİN’İN TÜRKİYE ZİYARETİ

Putin’in yakın zamanda Türkiye’ye yapacağı ziyareti değerlendiren Noi, bu ziyaret kapsamında ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Ukrayna’daki savaş, arabuluculuk ve dünyadaki gelişmelerin ele alınacağını kaydetti.