Son dönemde ülkemizin muhtelif yerlerinde gerçekleştirilen terör saldırılarında onlarca insanımızı teröre kurban verdik. Son 5 ayda 3 bombalı terör saldırısı gerçekleşti başkent Ankara’da.
Onca iç ve dış mihrakın olağanüstü çabalarına rağmen yüzlerce yıldır yıkılmayan birlik ve beraberliğimiz patlatılan bombalarla değilse bile ne idüğü belirsiz sahte hesaplarla sanal alemde yıkılmanın eşiğine geldi.
Yaşanan bunca acıya rağmen sergilenen bu duygusuzluklar sinir katsayımı haddinden fazla zorluyor. Pek çok kimse gerçekte var olmayan fitne odaklarınca oluşturulmuş sahte hesaplarla birlik ve beraberliğimizin temeline dinamit konuluyor.
İlk bakışta dahi gerçek olmadığı belli olan bu paylaşımlar sanki gerçekmişçesine itibar görüyor önüne gelen karanlığa küfrederek içlerinde olanı dışa vurarak deşarj olmaya çalışıyor.
Terörün ana amaçlarından biri halkı korkutup dehşete düşürmek, paniğe sevketmek bir diğeri de halkı birbirine düşürmek olduğuna göre yalan yanlış, saçma sapan uydurulan şeyler üzerinden insanlar birbirine düşüyorsa güdülen amaca ulaşılıyor demektir.
Sorulması gereken bir diğer soru “Neden yalan yanlış her söylenilene inanmaya hazırız? Karşı tarafı aşağılayan, tahrik eden paylaşımların doğru ve gerçek olduğunu bize düşündüren nedir?”
Aslında yalan ve yanlış olduğunu tahmin edebildiğimiz veya bildiğimiz halde neden doğru ve gerçekmiş gibi davranıyoruz. Bu bahane ile ağzımızı ve edebimizi bozunca elimize ne geçiyor. Sağa sola ulu orta küfredince haklılığımız tescillenmiş mi oluyor?
Hadi bu gördüklerimize ilk bakışta farkında olmadan inandık diyelim. Ya gördüğümüz o bilgi veya haber yalan ve uydurmaysa? (Ki bir araştırmaya göre ülkemizdeki sosyal medya hesaplarından sadece 6’da 1’i gerçek. Gerisi oluşturulmuş sahte hesaplar)
İşte bombaların beceremediği ayrışmayı sosyal medya vs. yoluyla sanal alemde biz beceriyoruz. Daha doğrusu alet oluyoruz. O muhatap aldığımız siyasi görüşteki arkadaş veya tanıdıklarımızın yüzlerine söylemeye cesaret edemeyeceğimiz çirkinlikteki sözleri sosyal medyada ifade etmekten zerre kadar utanç duymuyoruz.
Üstelik terör eylemini yapanlarla uzaktan yakından alakası olmayan kesimlerin arasındaki mesafe tam da terör eylemini planlayıp uygulamaya koyunların istediği şekilde kapanmayacak derecede açılıyor.
Beyefendiler, hanımefendiler kendinize gelin. Bombaların yapamadığını saçma sapan yalanlara inananlar yapıyor.
Yüzlerce kişinin kanını hunharca akıtanlar ise karanlık inlerinde-kovuklarında sevinçten ellerini ovuşturmakla ve bir sonraki hain planlarını yapmakla meşguller… Sadece sanal alemde değil bu ne idüğü belirsizler, her taraftarlar.
Ortamı her nasıl isterseniz öyle tabir edin birileri karmaşa ortamından istifade ederek ortalığı daha da karıştırmak fitne ateşini en harli halde tutmak için, amaçlarına daha rahat ulaşmak için her yolu deniyorlar. Aklınıza ve hayalinize gelmeyecek yöntemleri denemeye de devam edecekler.
Her zaman söylediğimi yine tekrar edeceğim “Gerçek hayatta memnu (yasak) olan sanal alemde de memnudur”. Bunun bahanesi olmaz. Yalanı oluşturmak, yaymak ve de bu yalanlara bile bile inanmak da kimseye yakışmaz. Her şekilde buna karşı durmak bizim vazifemizdir.
Güzellikler sizinle olsun.