İsrail, önceki gece Gazze Şeridi’nden Tel Aviv’e iki füze atıldığını, füzelerden birinin hava savunma sistemi “Demir Kubbe” tarafından havada imha edildiğini, diğerinin ise kent yakınlarındaki boş bir araziye düştüğünü duyurdu.
Netanyahu’nun güvenlik yetkilileriyle gecenin ilerleyen saatlerinde gerçekleştirdiği acil toplantıdan saldırıya sert bir şekilde karşılık verilmesi kararı çıktı.
Toplantının bitiminden kısa süre sonra da İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerine hava saldırıları düzenlemeye başladı.
Perşembe günü Tel Aviv’e füze atıldığında Hamas liderleri Gazze kentinde Mısır güvenlik heyetiyle toplantı halindeydi.
Kahire, bir süredir Filistinli gruplarla İsrail arasında arabuluculuk yapıyor.
Önceki gün de direniş gruplarının sınır bölgelerinde 31 Mart 2018’den bu yana gerçekleştirilen Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterilerini sona erdirmek için ileri sürdükleri şartlara İsrail’in verdiği cevabı iletmek üzere Gazze’deydi.
Dolayısıyla, Heniyye ve Hamas liderleri Mısır güvenlik heyetiyle toplantı halindeyken hareketin askeri kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları’nın böyle bir saldırı gerçekleştirmesi mümkün değil.
El-Kassam Tugayları da zaten saldırının arkasında olmadığını açıkladı.
İsrail, füzeleri Gazze Şeridi’nden İslam’ı Cihad’ın attığını öne sürdü fakat bu iddia bizzat İslami Cihad sözcüsü tarafından yalanlandı.
Direniş Komiteleri ve askeri kanadı Nasır Salahaddin Tugayları da füze saldırısının kendileri tarafından gerçekleştirilmediğini açıkladı.
Gazze Şeridi’ndeki bir takım küçük grupların elinde Tel Aviv’i vuracak menzile sahip füzeler bulunmadığına göre saldırıyı kim düzenledi?
Füzeler gerçekten de İslami Cihad’a aitse, hareket içinden birileri satın mı alındı?
Saldırının amacının Mısır’ın arabuluculuğuyla Gazze Şeridi ve İsrail arasında bir anlaşma yapılmasını önlemek ve gerginliği tırmandırmak olduğu aşikâr.
Olağan şüphelilerin başında da Ramallah istihbaratı ve Fetih geliyor.
Perşembe günü Gazze Şeridi’nde Fetih yanlılarının gösteri düzenlediğini, kötü yaşam koşullarını ve ekonomik sıkıntıları protesto ettiğini fakat sokakları hareketlendirmeyi başaramadığını hatırlatalım.
Filistin Yönetimi istihbaratının Gazze’yi hedef haline getirme girişimi yeni değil.
Mart 2018’de Gazze’yi ziyarete giden Filistin Başbakanı Rami El-Hamdallah’ın konvoyuna bombalı saldırı tiyatrosunun Ramallah tarafından organize edildiği ortaya çıkmıştı.
Abbas ve çetesini şüpheliler listesinin en tepesine yerleştiren bir diğer sebep de Gazze Şeridi’yle ilgili açıklamaları.
Filistin Yönetimi, Gazze Şeridi’nde gerginliği düşürecek ve ablukayı hafifletecek herhangi bir anlaşmaya şiddetle karşı.
Abbas tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilen Fetih Hareketi Merkez Kurulu üyesi Muhammed İştiyye, bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi, Gazze Şeridi’nin nefes almasını istemediklerini açıkça ifade etmişti.
Fetih’in önde gelen isimlerinden Azzam El-Ahmed de yine bir televizyon programında yaptığı açıklamada, elinden gelse Gazze Şeridi’nin havasını dahi keseceğini söylemişti.
Tel Aviv’e atılan füzelerin seçim öncesi Netanyahu’nun da işine yaradığı kesin.
İsrail Başbakanı füze saldırısının hemen ardından Gazze Şeridi’ne onlarca hava saldırısı düzenleyerek şov yaptı.
Yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya olan Netanyahu’yu seçimi kaybetmesi halinde oldukça zor günler bekliyor.
Bu nedenle, Tel Aviv’e atılan füzelerin İsrail Başbakanı’na “propaganda hediyesi” olduğu yorumları yapılıyor.
Füze saldırısı şayet Gazze Şeridi’ne kurulan bir tuzaksa, oyunu bozmanın yolu o füzeleri atanların bir an önce tespit edilip arkalarındaki gücün ortaya çıkarılmasından geçiyor.