Tehlikeli bilişkiler

Abone Ol

Diyor ki Çinli bir bilge, bilmek iyidir. Bilişmek daha iyidir.

Tutup hangi Çinli bilge diye sormayın.

Salladım.

Bir memleketin muhalifi de, marjinali de, uyar oğlu da olur.

Yiğidi, haini de.

Değilse bile, kimse yiğitliği de dilden bırakmaz.

Hainlik düşmanın yaptığı değildir.

Dost görünüp düşmanlık et- mektir.

Suret-i Haktan görünüp, hak- sızlık etmektir.

Düşmanın yaptığına hainlik denilmez.

Düşman düşmanlık yapar. İn- san buna karşı da alestadır.

Hainliğe uğramak başka bir şey.

Farklı fikirlerin çatışmasından düşmanlık doğar mı?

Fikir çatıştıranların kimler olduğuna bakmak gerekir.

Dost ve yaren ile fikrin çatış- masından yeni fikirler neşet eder.

Biz buna meşveret der, öyle de umarız.

Hainliği aşikar olanlarla da bir meseleyi konuşamazsınız.

Konuşamazsınız çünkü, hain ile ne konuştuğunuzun önemi yoktur.

Hainlik, iyiliğinize güzelliğini- ze, doğruluğunuza bakmaz.

Hainin hainliğinden kazancı olmasa bile, sizin zararlı çık- manız kârıdır.

Hainlik de böyle merhametsiz bir şeydir zaten.

Derdi her neyse, kendine yâr olmayacaktır bunu bilir de, size de yâr olmasın ister.

Bunun için de elinden geleni ardına koymaz.

Amacına ulaşmak için, her türlü ittifaka, tezgâh ve kirli işbirliğine girişir.

Şu memleketin kimlerden ne çektiğini herkes bilir de, bil- mezden gelir.

Cumhuriyet sonrası türedi zenginlerin, büskevit, teneke otomobil, sakız üretmekten başka bir şey yapmadığını, bu- nunla kalmayıp sahip oldukları gazetelerdeki kiralık kalemlere

verdikleri talimatla, hükü- metlere ayar çekip, tehditlerle yönetim işlerine burunlarını soktuklarını, medya gücünü kullanarak algı operasyonları yaptıklarını herkes bilir, bilir de bilmezden gelir.

Kifayetsiz, vesayet kuklası po- litikacıların nasıl yönetemedik- lerini, tüyü bitmemiş yetimin yedi sülâlesinin hakkını aslan payı olarak alan oligarklar ve onların güvenlik görevlisine dönüşmüş bir ordunun dipçi- ğini, namlusunu nasıl halka çevirdiğini, postalını sırtından indirmediğini herkes bilir, bilir de bilmezden gelir.

Artık köprülerin altından çok sular aktığını da öyle.

Haydi milleti koyun yerine ko- yan, batı mukallidi, devşirme züppeler öyle.

Kendini en hakiki Müslüman

görenlerin, 12 yılda şu gariban memleketi ihya edenlere ver- yansınlarına ne demeli.

Ne oldu, memlekette İslam devrimi yapıldı, İslam devleti kuruldu da, molla yöneticiler şeriat yasalarına aykırı bir yönetim mi yapıyorlar?…

Ya laikçi kafa darcılar, hayır- dır şeriat devleti kuruldu da, boğaza nazır villalarınızda vur patlasın, çal oynasın hayatları- nıza müdahaleler mi oldu?

Yoksa elbirliğiyle, keyfiyeti- nizle dingonun ahırına döndür- düğünüz memleketin başına, her türlü çıngar ve rezilliğinize rağmen geçmiş bu ülkenin ço- cukları, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan paraların kişisel servetinize oluk oluk akışını kesince yahut azaltınca kedere mi uğradınız?

Memleketin yüzyıl boyunca gördüğü en başarılı başbakan ve cumhurbaşkanına en olma- dık itham ve yalanlarla saldı- ran, diktatörlük yakıştırması yapanlar, yakın geçmişte yap- tıkları diktatörlüğü bu milletin bildiğini de bilir bilmezden gelirler.

Bu bilişkiler tehlikeli bilişkilerdir.

Allah’tan ne istediğini bilen ve meydanlarda yiğitçe söyleyen memleket evlatları var.

Allah’tan…