Tedbir, takdir, teslimiyet

Abone Ol

“Ayağına taş değse kalbini yokla” demiş eskiler. Pek çok sözde olduğu gibi bunda da bence hakları var. Hem bir hikmet de var elbette. Kendi eğri olanın işi doğru gitmez ki. Fesat düşünen fesat bulur ve bir musibet gelip de boşa isabet etmez bir insana.

Şimdi de öyle. Dünya aslında bizim nazarımızla bakabilse, anlayabilse ve şunu sorsa kendisine “biz ne ettik de başımıza bu musibet tebelleş oldu?” Sormaz, soramazlar zira onlar için olan sadece görünen, sadece akılla bilinen ve sadece bir şekilde dünya ile izah edilebilendir. Gerisini anlamaz, gerisini bilmez ve idrak etmezler.

Bir de bir şey daha var aslında. Onların gözüyle, eskilerin nazarıyla bakınca insanın aklına şöyle bir şey de geliyor. Nasıl ki insan sadaka verir ve itikadımızca da o sadaka başımızdan belayı defederse insanın sadakası gibi devletlerin ve milletlerin de sadakası vardır kanaatimce. Biz millet olarak yıllardır, dünyanın görmediği, görmek istemediği, zulmettiği ya da zulme sessiz kaldığı mazlumları kardeş saydık. Açlıktan ölsün diye bırakılan çocukları kendi kucaklarına evlat gibi aldı analarımız, babaları anaları öldürülmüş yetimleri kendi evlerimizde misafir edip kendi lokmalarımızı paylaştık. Dünya onları ölsünler diye bir kenara bırakmışken koskoca dünyada bir tek biz onların derdiyle dertlenip, onlarla ağladık. Ekmeğimizi, aşımızı, malımızı ve gönlümüzü paylaştık. Topyekûn bir millet olarak, devlet olarak yaptık bunu. Belki de zulme sessiz kalan bütün dünyayı saran bu illet bunun için hepsinden az bizleri etkiledi. Hem derdi veren de dermanı veren de O değil mi?

Ama elbette bizlerin arasında da kendisi bedenen buralı ama aklı ve varsa gönlü oralı yani yaban ve yabancı olanlar da var. Onlar vakt-i zamanında mazlum kardeşlerimize umut olmak için devlet çırpınırken “kendi ülkeleri için savaşsınlar, burada ne işleri var?” diyen ama şimdi bu salgın memlekete geldi diye yaygara koparıp marketleri talan edenler, iki paket makarna peşinde koşanlar da bunlar.

Bir de bir şey daha dikkatimi çekti. Muhakkak benden başkalarının da dikkatinden kaçmamıştır. Doktorlar nasıl korunacağız diye anlatırken “Elleri şöyle yıkayacağız, dirseklere kadar çıkacağız” falan diye anlatıyorlar. Dilleri varsa abdest alın diyecekler ve demeliler de belki ama demiyorlar, olsun biz anlıyoruz ve biliyoruz.

Biz yine şunu yapacağız ve yapıyoruz aslında; tedbir bizden takdir Allah’tandır deyip teslim olacağız.

Allah vatanımızı, milletimizi, devletimizi bildiğimiz, bilmediğimiz her türlü musibetten korusun.