Kol kırıldı, yen içinde kalmadı bu defa Kılıçdaroğlu. Örgütünüzün yöneticilerinin tehditleri altında sesleri kısılan kadınların çığlığını, daha ne kadar duymazdan geleceksiniz? İl yöneticileriniz insanların evlerini dikizlemek yerine, örgütünüzde yaşanan insanlık suçlarına kulak kabartsaydı, bugün patlayan bu foseptikle uğraşmak zorunda kalmazdınız.
Elbette, binlerce temsilciliği, milyonlarca üyesi olan bir parti yaşanan bu tecavüzlerden dolayı töhmet altında bırakılamaz. CHP’ye ülkede yaşayan her dört kişiden birisi oy verdi. Birkaç kendini bilmez sapık yüzünden tarihi Cumhuriyet ile yaşıt bir parti “sapıklık”la itham edilip, “tecavüzcülük” ile damgalanabilir mi?
İFTİRA ATMA, AYNAYA BAK
Oysa siz bunu yaptınız Sayın Kılıçdaroğlu. Anadolu’nun bir ilçesinde, bir vakfa ait öğrenci yurdunda yaşanan tecavüz olayından dolayı Ak Parti’yi suçlamakla kalmadınız, dönemin Aile Bakanı iki çocuk annesi 60 yaşındaki Sema Ramazanoğlu’nu birilerinin önüne yatmak gibi çirkin bir sözle itham ettiniz. Oysa Sema Hanım, bu korkunç olayı, sizin il başkanınız Kaftancıoğlu gibi örtbas etmek yerine davaya müdahil olmuş, Karaman’daki sapığın yargılanıp tam 508 yıl hapis cezası almasını sağlamıştı.
Siz de iyi biliyorsunuz ki, dilinize doladığınız, yıllardır sosyal medyada çarpıtılarak söylenen sözü ise “bir defadan bir şey olmaz” değildi. Tam olarak “bir hadise yüzünden 40 yıllık bir eğitim kurumunun töhmet altında bırakılmasının” yanlış olduğunu söylemişti. Tıpkı üç sapık yüzünden CHP’nin töhmet altında bırakılmasının yanlış olması gibi.
Eğer tecavüz gibi korkunç bir cürümden dahi siyasi menfaat devşirmeye çalışmasaydınız, bugün gayya kuyusuna dönen CHP’nin onurunu korumak, tüm siyasilerin öncelikli vazifesi olurdu.
CHP’Yİ KİM YÖNETİYOR?
Öğrenci yurdunda yaşanan çirkefliğin AK Parti teşkilatlarıyla ilgisi var mıydı? Hayır. Oysaki bugün yaşanan tüm çirkeflikler partinizin yöneticileri eliyle gerçekleştiriliyor. CHP’li mağdur kadınların ortak bir noktası var üstelik: Hiçbiri yaşadıkları tecavüzleri gizlememiş, örgütünüzün sorumlularına iletmişler. Maltepe, Ümraniye ve Esenler’deki mağdurlar aylarca il örgütünüze dil dökmüş, Kaftancıoğlu’na şikâyetlerini dile getirmişler. Sonuç ne?
Tıpkı HDP’li milletvekilinin yaşattığı tecavüz dehşetinde olduğu gibi, parti yöneticileri tarafından bu olayların üzeri örtülmüş. Yeter ki parti zarar görmesin. Gerekirse kadınlar, kızlar tacize uğramaya devam etsin. Öyle mi?
Gayrimeşru bir ilişkiyi ifşa eden kaset kumpasıyla o koltuğa oturmuş olabilirsiniz. Olsun. Zararın neresinden dönseniz kârdır. Bu çirkefliği durdurabilecek olan sizsiniz. Mağdurların çığlığını duyun. Olayları örtbas eden yöneticilerinizi görevden alın. Milletvekillerinize dahi parmak sallayıp, onları şov yapmakla itham eden dikizciliğiyle maruf küfürbaz il başkanınızı dizginleyin. Tabi halâ bu partide küçük de olsa bir nüfuzunuz kaldıysa..