TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek, yakın dostu ve çalışma arkadaşı Kahveci’yi vefatının 26. yılında AA’ya anlattı.
TBMM eski Başkanı Çiçek, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın danışmanlığını da yapan eski bakanlardan Adnan Kahveci’nin 1993’te sır dolu ölümüne ilişkin, “Ben devlet hayatımda şunu gördüm ki Türkiye önde gelen ülkelerin birinci sınıf istihbaratçılarının görev yaptığı bir ülkedir. Yaşadığımız her olayda kafamıza bir kısım sorular takılıyorsa ki bunu en son hain FETÖ darbesinde gördük, bunun arkasında birilerinin olma ihtimali her zaman vardır.” dedi.
“Bu türlü önemli insanlar vefat ettiğinde arkasından söylenen önemli cümleler vardır. ‘Önemli birini kaybettik, önemli bir değerimizdi gibi.’ Benim söyleyeceğim hususlar bir nezaket cümlesi değil gerçeğin kendisidir.” diyerek sözlerine başlayan Çiçek, Kahveci’nin sadece ailesi için değil millet ve devlet hayatı bakımından da önemli bir kayıp olduğunu vurguladı.
Ülkesi ve milletine daha fazla hizmet imkanı varken, Kahveci’nin elim bir trafik kazasında vefat ettiğini belirten Kahveci, Kahveci ile Anavatan Partisinin kuruluş yılı olan 20 Mayıs 1983’te tanıştıklarını anlattı.
Çiçek, Turgut Özal ile o dönemde Anavatan Partisini kurduklarını anımsatarak, şunları kaydetti:
“Anavatan Partisinin klasik siyasetten farklı bir üslubu ve bir hizmet anlayışı vardı. Rahmetli Turgut Bey çerçevesini çizdi, bizim de benimsediğimiz farklı bir anlayışla Türkiye’de hizmet etmeye çalıştık. Bu hizmet felsefesinin oluşmasında ve Anavatan Partisinin icraatlarında rahmetli Adnan Kahveci’nin çok önemli katkısı vardır. Özellikle bir kısım daha sonra vatandaşlarımızın kendi hayatlarında kolaylık olarak kabul ettiği birçok hizmetin gündeme gelmesinde, yasalaşmasında ve uygulamaya konulmasında önemli katkıları oldu. Ben buna şahitlik ederim. 46’ncı hükümet kurulduğunda istihdam sorunlarıyla ilgili çalışmalarda bulundu. Bugün devlet arşivlerinde ya da daha sonraki hükümetlerin gündeme getirdiği pek çok konuda Adnan Bey’in hazırladığı raporların önemli bir kaynak teşkil ettiğini ifade edebiliriz.”
“BİR GÜN CİPE ATLAR…”
Kahveci’nin son derece mütevazı bir kişiliğinin olduğunu, halk tipi bir politikacı imajı ortaya koyduğunu belirten Çiçek, “Bir gün cipe atlar filanca ilin dağında görürsünüz. Bir başka gün başka yerde görürsünüz. O zamana kadar bizim toplumumuzun çok örneğini gördüğü ya da tanıdığı siyasetçi tipi değildi. Bir manada bizim toplumumuz siyasetten ve siyasetçiden çokça şikayet eder. Bunda belli ölçüde haklılık payı da vardır. Bunda güzel örneklerden bir tanesi rahmetli Kahveci’ydi.” diye konuştu.
Bir ülkenin zenginliğinin yetişmiş, gerçekten hizmet aşkıyla dolu insanlar olduğunun altını çizen Çiçek, Kahveci’nin böyle bir insan olduğunu ifade etti.
Kahveci ile bazı konularda farklı düşünmelerine rağmen bunun aralarındaki ilişkiye, sevgiye, saygıya ve iş birliğine hiçbir zaman engel olmadığını dile getiren Çiçek, konuları medenice tartışıp çözüm bulmak için gayret ettiklerini söyledi.
Özal tarafından kurulan TOKİ’nin gecekondulaşmayı önlemek gibi bir görevinin bulunduğunu anlatan Çiçek, bu konutların metrekaresi ve kredisi gibi hesapların yapılmasında Kahveci’nin katkılarının olduğunu kaydetti.
“TÜRKİYE’NİN KARA YILI”
Çiçek, 1993’ü “Türkiye’nin kara yılı” olarak nitelendirerek, pek çok değerli insanın gerek terör olayları gerekse de şüpheli ölümler nedeniyle vefat ettiğini hatırlattı. Cemil Çiçek, Kahveci’nin öldüğü kazaya ilişkin şunları kaydetti:
“Doğrusu bilmiyorum ama bir kısım insanın ölümü başlangıçta çok tabii bir ölüm gibi… Her trafik kazasında bir kısım soruları sormamız gerekmiyor. Normal bir kaza gibi ki Türkiye’de çok trafik kazası olur. Otoyol filan da orada yeni açılıyor Gerede civarında. Henüz yeteri kadar işaretler filan da oturmamış. O zaman normal ölüm gibi gözüken olaylarla ilgili aradan zaman geçtikten sonra ve Türkiye’de yaşanan acı tecrübelerden sonra ‘Acaba o da mı böyle bir komploya kurban gitti? Acaba bir suikaste kurban gitti mi?’ diye pek çok kişiyle ilgili sorular sorulmuştur. Tam da aydınlanabildiği kanaatinde değilim. Soru sorulanlardan bir tanesi de rahmetli Kahveci’dir. Rahmetli Özal’la ilgili de zaman zaman tartışmalar oluyor.”
“YAŞANAN OLAYLARIN DÖRTTE BİRİNİ BİLİYORUZ”
Türkiye’nin önemli bir ülke olduğunun altını çizen Çiçek, “Ben devlet hayatımda şunu gördüm ki Türkiye önde gelen ülkelerin birinci sınıf istihbaratçılarının görev yaptığı bir ülkedir. Yaşadığımız her olayda kafamıza bir kısım sorular takılıyorsa ki bunu en son hain FETÖ darbesinde gördük, bunun arkasında birilerinin olma ihtimali her zaman vardır.” dedi.
Çiçek, “O dönemde rahmetli Kahveci kamuoyunda değerlendirilip tartışılsaydı… Kimin, kimlerin ayağına bastı ve ne gibi bir sonuç ortaya çıkacaktı ki böyle bir kısım olayları yaşadık? Başlangıçta belki üzüntümüz sebebiyle bu olayın önünde arkasında ne var bilemedik ama 1993 yılında ve daha sonra Türkiye’de yaşananları görünce, oturup bir de başka açıdan bakmak gerekiyor. Türkiye’de yaşanan olayların toplum olarak dörtte birini biliyoruz. Aydınlattığımızı düşündüğümüz bir kısım olayların esas arka tarafı halen duruyor.” değerlendirmesinde bulundu.