Geçtiğimiz hafta İki haydut, azil sürecindeki Donald Trump ve yolsuzlukla suçlanan Binyamin Netanyahu, Washington’da destekçilerinin alkışlarına sırıtırken, ki bunlar arasında; BAE’nin ABD Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe, Bahreyn’in ABD Büyükelçisi Abdullah bin Raşid Al Halife ve Umman’ın ABD Büyükelçisi Huneyne el-Mugıyriyye de bulunuyordu, iki ülke arasında -Filistin ve İsrail- eşit kriterler oluşturulduğuna dair, saçma, alay edici bir tavırlı ve kasvetli ama alçakça bir plan içeren uydurma belgenin herhangi bir tür bağımsız Filistin devletine dair tüm umutları sonsuza kadar yok ettiğini de bir kez daha açıkladılar aslında.
Belge İsrail tarafından Oslo anlaşmasının “terör ve şiddet dalgaları” ürettiği için çöpe atıldığından bahseden bir laf kalabalığı olarak tarihe geçti. Birkaç saat içinde de dünya tarafından kabul edilemeyeceği ilan edildi. Azil olmamak için çırpınan Trump, bir kumar uğruna, Florida’da birikmiş Siyonist Yahudi topluluğuna şirin görünmek ve ekürisi Netenyahu’ya seçim kazandırma derdine düşerek olası bir barış çabasına da artık son noktayı koydu.
En sert tepki her zaman ki gibi Türkiye’den geldi. En üst seviyeden en alt seviyeye kadar herkes tepki gösterdi. Arap Liginin Filistin davasını, Kudüs müdafaasını artık önemsemediğini bir kere daha canlı yaşadık. Zaten Araplar için yıllar önce Filistin davası bir ümmet davasıydı. Sonra Arap davası haline getirildi. En son görüşleri Kudüs ve Filistin meselesi Filistinlilerin kendi meselesidir, noktasına geldiler. Zaten üç Arap büyükelçinin Trump ve Netenyahu’yu dinlerken çılgınca alkışlamaları da gelinen noktayı ispatlamış oldu. Bunun üstüne BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, Filistinlileri ABD’nin sözde barış anlaşmasına karşı çıkmamaya davet eden bir makale paylaşması tuzun üzerine biber ekmiş oldu.
Arap Birliğinin sözde anlaşmanın görüşülmesi için Mısır’da yaptığı toplantıda Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas toplantıda “Trump’ın Yüzyılın Anlaşması planını reddediyorum. Kudüs’ü satan veya Kudüs’ten vazgeçen biri olarak tarihte yer almayacağım” açıklamasını yaparken “ABD artık Filistin için dost bir ülke değil. Trump’la görüşmeyi de reddettim” diyerek kapıları kapattı.
Ama BAE’nin ve birlikte hareket ettikleri Bahreyn ve Umman’ın paçavra anlaşama ile ilgili tavırlarının Arap Birliği toplantısında ne şekilde olduğunu da hepimiz merak ediyoruz. Ortada ciddi bir iki yüzlülük var gibi ve bu ülkeler ciddi tepkiler yüzünden geri attım mı attılar yoksa kendi kamuoylarına yönelik bir iç politika hamlesi mi yapıyorlar, bir süre sonra gerçek yüzlerini göreceğiz. Ama Arap liderlerinin iki yüzlülüklerine de alıştık artık.
Değerli Filistinli gazeteci arkadaşım Rawan Nassar anlaşma ile ilgili bir tweet paylaşmıştı, o tweetle yazı noktalayalım.
“Tarihin en ilginç satışı:
Sahibi: Filistinliler
Satıcı: Amerika
Alıcı: israil
Ödeyenler: Araplar”