Yöresel lezzetlerimizin dünyaya tanıtımı
Beni takip edenler, yöresel yemeklerin tanıtımı için büyük bir çaba içinde olduğumu bilir. Bu bana ayrı bir keyif ve ülkeme ait olan bir görevi ifa etme duygusal hazzı veriyor. GTD (Gastronomi Turizmi Derneği) çatısı altında nefis ve leziz yöresel yemeklerimizin dünyaya tanıtımı için çalışmalar yapılıyor. Ben de bu hizmetlerin bir ucundan tutmaya çalışıyorum. Ayrıca bir grup gazeteci arkadaşımla birlikte olduğumuz ‘Güvenilir ürün Platformu’nda da gıda güvenliği konusunda önemli bir gayretimiz var. Bu iki değerli kurumdan niye bahsettiğimi hemen söyleyeyim. Ülkemizde, dünyanın damaklarını şenlendirecek ve yabancıların ilgi odağı haline geleceği kesin muhteşem lezzetler var. Bu lezzetlerden biri de Mersin ilimizin “Tantuni” yemeğidir. Bu yemeği bilen çok seviyor, yemeden yapamıyor ama bilmeyen de çok. Bence Lezzet noktasında efsane olan bu yemeğin tanınmışlık sorunu var. İşte çok şahane hizmetleri olan bu iki kuruma bu konuda büyük görev düşüyor. Nasıl ki dönerimizi tüm dünya biliyor ve tanıtmışız aynen öylede tantuniyi de tanıtabiliriz ve iddia ederek söylüyorum bu lezzet şaheserini bilseler, Avrupalılar, Amerikalılar bu tattan asla vazgeçmez, hatta en kısa zaman da Amerikan tantunisi diye satmaya başlarlar.
İstanbul’da restoranlar bir farklı.
Daha önce tantuni ile ilgili bir yazı yazmış ve farklı bir mekânı tanıtmıştım. Elbette İstanbul’da tantuni yapan birçok güzel restoranımız var ve hepsi birbirinden çok değerli ve lezzetli. Hani kebapçı, ciğerci ve çorbacı diye tabir edilen İstanbul’da yüzlerce iyi mekân var ya aynen onun gibi sayıca az da olsa kaliteli ve lezzetli tantuni yapan restoranlarımız da bulunmaktadır. Bu mekânların en büyük başarısı dürüm arası bir lezzet gibi algılanan tantuniyi markalı bir restoranda yenir haline getirmiş olmalarıdır. Ancak altını çizmek gerekirse tantuni yapmak da kolay değildir, ustalık, maharet ve beceri ister. Kullanılan malzemelerin seçimi, pamuk yağının dengesi vs. çok önemlidir. Etin nasıl olması gerektiğini söylememe bile gerek yok sanırım. Mümkün olduğu kadar yazılarımda iyi mekânlardan bahsetmeye çalışıyorum. Bugün size anlatacağım “Mmy Tantuni” de işte böyle firma. Daha öncede söylediğim gibi bence İstanbul’da tantuni Mersin’den daha iyi yapılıyor. Mersinli arkadaşlarım ne olur bana kızmasınlar, hatta onlarla bu durumu test etmek için bahse bile gidebilirim.
Mmy Tantuniye 10 yıl kadar önce ilk gidişim.
Hürriyet Gazetesinde çalıştığım yıllarda arkadaşlarımın daveti üzerine ‘Mmy Tantuni ’ye gitmiş ve o lezzetli tantuniden yeme şerefine nail olmuştum. O zamanlar gastronomi yazıları yazmıyordum ama tek kelimeyle muhteşem bir lezzetle karşılaştım diyebilirim. O dönem yemek yazıları yazıyor olsaydım mutlaka bu mekanı en iyi şekilde yazardım. Daha sonraları ise Restorana sürekli gitmeye devam ettim ve sahipleri dostlarım oldu. Hürriyet sonrası kader yine aynı cadde üzerinde bir firmada çalışmamla denk düşürdü yollarımızı ve ben istikrarlı bir şekilde devam ettim bu lezzeti tatmaya. Geçen günlerde tekrar Mmy Tantuniye bu sefer gazetedeki köşemde yazmak için gittim. Şimdi size bu mekânı ortaya çıkaran Mevlüt Şimşek Beyden ve hikâyesinden bahsetmek istiyorum. Tam 23 yıl önce Ceyhan Nakliyat’ın sahibi Ali Avcı Bey tarafından İstanbul’a davet edilmesiyle başlayan Mevlüt Şimşeğin hikayesinin, belki İstanbul’a ilk açılan tantuni dükkanı olma noktasına nasıl dönüştüğünü okuyacaksınız.
Mmy Tantuniyi kuran Mevlüt Şimşek kimdir?
Günümüzde İstanbulluların tantuni açısından vazgeçilmez restoranları arasında gösterilen Mmy Tantuni markasının mimarı olan Mevlüt Şimşek’in, azmi, sabrı, heyecanı ve tantuniye olan tutkusu onu bu günlere taşımıştır diyebilirim. Aslında Şimşek’in disiplinli ve kendi becerisiyle oluşturduğu bu başarı hikâyesi bugünlerde iş hayatından umudunu yitirmiş birçok gencimize umut olabilecek bir örnekliktedir. Mevlüt Şimşek çok genç yaşta Mersin’de merhum Kemal Bozkurt’un ‘Kemal Usta Lokantası’nda ilk çalışma hayatına atılıyor. Mekâna bulaşıkçı olarak müracaat eden şimşek, Kemal ustanın yönlendirmesiyle komi olarak işe başlıyor. Ancak becerisi ve yetenekleri sayesinde çok kısa zamanda ustanın başyardımcısı olarak mutfağa geçiyor. Ustanın 2 yıl boyunca bizzat yetiştirdiği Mevlüt Şimşek artık kendinde, usta olmaması için hiç sebep görememektedir. Nitekim Askerlik dönüşü yanında çalıştığı döner büfesini devir alarak ustalık deneyimine başlıyor. Daha sonra ise bu büfeyi yanında çalıştırdığı birine emanet ederek Ali beyin tavsiyesi üzerine İstanbul’un yolunu tutuyor
Mevlüt Şimşek Usta İstanbul’da
1998 yılında İstanbul’a gelen Mevlüt Usta, Ali Avcı’nın sahibi olduğu Ceyhan Nakliyatın Yenibosna Basın Ekspres caddesi üzerinde bulunan Merkez binasındaki döner büfesinde yine usta olarak işe başlıyor. Bir benzin istasyonu içinde bir büfeden neler olur demeyin, burayı kısa sürede inanılmaz bir şekilde geliştirerek, Mevlüt ustanın lezzetli tostları, döner dürümleri, dilden dile dolaşmaya başlıyor. Bu başarılı çalışmaya kayıtsız kalamayan Ali Avcı, bir yıl boyunca burada özveriyle çalışan Mevlüt Ustaya duyduğu güvenden dolayı döner büfesini kendisine devrederek bir nevi büfeyi özelleştirmiş oluyor. Artık ustalıktan mekân sahipliğine terfi eden ve üstüne aldığı bu sorumlulukla büfeyi tek başına yine başarı grafiği yüksek bir performans sergileyerek yürüten Mevlüt Usta, burayı çevrenin en iyi mekânlarından biri haline getiriyor.
Mmy Tantuni markası nasıl doğuyor.
Mevlüt Usta çok başarılı, herkes tarafından seviliyor, büfesi iş yapıyor, ama o bir atılım yapmak niyetinde. Ne yapayım diye düşünürken aklına Mersinin ünlü tantunisi geliyor. İşte tam bu noktada stratejik karar verme yeteneğini de gösteren Mevlüt Şimşek, büfeyi Mersin ilimizin meşhur tantunisine çeviriyor. Daha sonra da çocuklarının isimlerinin baş harfleri olan MMY (Muhammet, Mert, Yağmur) patentini alarak markalaşma yolunda ilk adımını atıyor. Tantuni konusunda zaten Mersin’de iken büyük tecrübesi olan Mevlüt Usta, risk alarak bu alanda zor olan kendi yanında çalışacak ustaları da kendi yetiştirerek bir ilke daha imza atıyor. Ustalarla birlikte kendisi de geçiyor tezgâhın başına ve başlıyor İstanbul’da tantuni lezzetini yaymaya. Azim ve çabayla kısa zamanda tantuniyi İstanbulluya sevdiriyor. Duyan geliyor ve bir benzin istasyonu içinde olan bu dükkân gittikçe genişliyor ve oldukça büyüyerek İstanbul’un en iyi tantuni restoranlarından biri haline geliyor. Halen Yenibosna Merkez ve Dünya Ticaret Merkezinde olan şubesinde hizmet vermeye devam ediyor. Mevlüt Usta, bu sektöre sayısız kalifiyeli eleman kazandırmakla kalmayıp, halen kendi işletmesinde çalışan mutfak ve salon personelinin eğitmenliğini bizzat kendisi yapmaya devam ediyor.
Son olarak Mevlüt Şimşek, başarısının sırrını şu sözlerle açıklamaktadır. ‘İnanmak ister insan, başarıya giden yolun sonunu umutla taçlandırmak için. İnanmak ister insan kazandıklarını ruhuyla her uzvuyla anlamlandırmak için ve inanmak ister insan bugün durduğu noktada iyi ki diyebilmek için küçük bir umutla; ama inanarak çıktığım bu yolda başarımın insanlar tarafında bu denli büyük görülmesidir hayatta inanmış olmamın iyikisi.’