Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Giresun Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Cevdet Coşkun’u atadı.
Giresun Üniversitesi mescidini yemekhanenin büyütülmesi bahanesiyle 4 ay kapalı tutarak depo olarak kullanan çağ dışı zihniyet ve karanlık bir dönem böylece tarihe karışmış oldu.
Bu haberi, geçtiğimiz Pazar günü Diriliş Postası’nın‘Yazarlar Buluşması’ için gittiğim İstanbul’un ardından biraz da kafa dinleyeyim diye uğradığım Bursa’dayken Perşembe günü aldım.
Giresun Üniversitesi eski Rektörü Aygün Attar hakkında çok haber yaptım, çok yazı yazdım.
İki tane de Diriliş Postası’nda yazdım.
Birinde Giresun Üniversitesi Rektörü Aygün Attar’ı, Akit Gazetesi’nde yer alan yukarıda bahsettiğim ‘Mescid Krizi’ haberine rağmen, Genel Yayın Yönetmeni rahmetli Hasan Karakaya ile Hasan Abi’nin yazısından devamla Serdar Arsever’indesteğini devam ettirmesinin bir muamma olduğunu yazmıştım.
Bu meseleyi Pazar günkü toplantıdaDiriliş Postası Ankara Temsilcisi Saim Tut’aetraflıca anlatmış ve mevzuya müdahil olmasını rica etmiştim.
Saim Abi, Serdar Arsever ile konuştuğunu, meseleyi gerektiği yerlere taşıdığını Pazartesi günü bana telefonda söylemişti.
Pazartesi’den Çarşamba akşamına kadar, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararına müspet anlamda bir katkı yapabildiysek, bu Diriliş Postası’nın gücüdür.
Giresun Üniversitesi yeni Rektörü Prof. Dr. Cevdet Coşkun Hocama görevinde başarılar dilerken;
Bulundukları illerin en önemli, iktisadi ve sosyal merkezleri olan üniversitelerin idarecilerinin, makamlarına oturduktan kısa bir zaman sonra astıkları astık, kestikleri kestik birer tiran ve dahi yarı tanrı gibi davrandıklarına dikkatlerinizi çekmek isterim.
Devletin makamlarını, şahsi menfaatler de dahil olmak üzere, enaniyetlerinin tatmin makamı olarak gören, istişareye kapalı yönetim anlayışlarıyla, şehre sırtı dönük, ne STK’lara ne de şehrin diğer dinamiklerine kulak asmayan idari yapıların yeni Türkiye’de yerlerinin olmadığının güzel bir örneğidir Giresun Üniversitesi’ndeki değişim.
Cumhurbaşkanımızın gerçekleştirdiği atamalar üniversitelerde yeni bir dönemin başlayacağının müjdesini vermektedir.
Önümüzdeki günlerde üniversitelerimizdeki değişim devam edecek, kendilerini yeryüzünde tanrının temsilcisi, eli, kolu, ayağı olarak gören, güç zehirlenmesine maruz kalmış rektörler teker teker yerlerini kadim değerlere saygılı, istişareye açık, yerli ve yaşadığı şehir ile barışık ve uyum içinde hareket edecek idarecilere bırakacak.
Cumhurbaşkanımızın atamaları bu işareti veriyor.
Yeri gelmişken;
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde dört başı mamur bir ‘Paralel Yapı’ temizliği bir türlü gerçekleştirilemedi.
Refah Partisi’nden milletvekili adayı olmuş Rektör Hüseyin Akan’dan böyle bir temizlik çok beklendi ama eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atanan Akan bunu yapmadı.
Diğer üniversitelerde durum nedir bilemiyorum, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde Paralel Yapı mensupları rektörlük seçimlerini etkileyebilecek çoğunluktadırlar.
Üniversitelerimizi tiranlardan ve yarı tanrılardan koruyacak ve kurtaracak atamaları gördükçe gelecek adına ümitleniyoruz.
Demek ki neymiş, tanrılar da ölürmüş.
Allah baki vesselam…