Suudi Arabistan’ın Filistin’e atadığı ilk büyükelçi Nayif bin Bender es-Sudeyri, önceki gün işgal altındaki Ramallah’a giderek Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a güven mektubunu sundu.
Büyükelçi es-Sudeyri başkanlığındaki Suudi Arabistan resmî heyetinin Batı Şeria’ya gidişine “Suudi Arabistan-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi yönünde atılan yeni bir adım” denilebilir.
Heyetin Batı Şeria’ya girebilmesi için İsrail’den izin almış olması gerekir ve o izin de İsrail’in tanınması anlamına gelir.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman İsrail’le normalleşmeye her gün daha çok yaklaştıklarını söyledikten sonra iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulduğunun ilan edilmesi artık an meselesi.
Riyad zaten İsrail’le açıktan ilişki kurmaya çoktan karar vermişti.
Nihai adımın içte ve dışta çok fazla gürültüye sebep olmaması için bir süredir ortam hazırlanıyor.
Suudi Arabistan vatandaşları adına sosyal medyada İsrail’e övgüler yağdırılması, Filistin davasının önemsizleştirilmesi ve direniş gruplarının şeytanlaştırılması, İsrail uçaklarına Suudi Arabistan hava sahasının açılması, Riyad’da düzenlenen UNESCO toplantısına İsrail’den bir heyetin de katılması gibi bir dizi gelişme yaşandı.
İsrail Turizm Bakanı Haim Katz, geçenlerde Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) toplantısına katılmak için Suudi Arabistan başkentindeydi ve ülkeyi resmî olarak ziyaret eden ilk İsrailli bakan oldu.
Suudi Arabistan’ın İsrail’le ilişkilerini normalleştirmesine dışarıdan da pek fazla tepki gelmesi beklenmiyor.
ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya ve Çin anlaşmayı memnuniyetle karşılayacaklardır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’ta Netanyahu’yla görüşmesi öncesinde İsrail-Suudi Arabistan normalleşmesine olumlu baktığını açıkladı.
Suudi Arabistan, İsrail’le beklenen anlaşmayı imzalamadan İran’la ilişkilerini onararak Tahran’dan gelebilecek tepkiyi hafifletti.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Fox News’a verdiği röportaj sonrası, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Suudi Arabistan’ın “İsrail’le ilişkilerini normalleştirmeye çalışarak Filistin davasına ihanet ettiğini” söyledi.
Ancak Riyad’la diplomatik ilişkilerinin yeniden kopmasını istemeyeceği için Tahran’ın tepkisi bu tür birkaç açıklamanın ötesine geçmeyecek.
Halid Meşal, İsmail Heniyye gibi Hamas’ın üst düzey liderleri birkaç ay önce hac için kutsal topraklardaydı.
Dolayısıyla Hamas’tan da Suudi Arabistan’la ilişkilerini yeniden gerginleştirecek bir tepki beklenmiyor.
O cepheden gelecek tepkiler muhtemelen adres vermeden “İsrail’le her türlü ilişkilerin normalleştirilmesini kınıyoruz” şeklinde olacak.
Suudi Arabistan’ın İsrail’le ilişkilerini normalleşme yönünde attığı adımlara asıl tepki halkta.
İsrail medyası, Büyükelçi es-Sudeyri’nin Batı Şeria’yı ziyareti sırasında Kudüs’e de giderek Mescid-i Aksa’da namaz kılmak istediğini ancak Mahmud Abbas’a bağlı istihbaratın es-Sudeyri’nin “Mescid-i Aksa cemaati tarafından protesto edilebileceğini” söyleyerek ziyaretin iptal edilmesini tavsiye ettiğini yazdı.
Suudi Arabistanlı büyükelçi programının Kudüs ayağını iptal ederek protesto edilmekten şimdilik kaçınsa da şayet bir gün Mescid-i Aksa’ya giderse Kudüslülerin tepkisiyle karşılaşacak.