Suriye’de bu plan başarıya ulaşır mı?

Abone Ol

Türkiye ve ABD’nin, Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’den temizlenerek kurulması planlanan güvenli bölgeden Kürt militanların geçişine izin verilmeyeceği üzerinde fikir birliğine vardıkları iddiaları artık yüksek sesle dillendiriliyor ve bu iddialar yalanlanmıyor. Bu iddialar aslında bize Ankara kulislerinde de konuşulan yeni Suriye planının ipuçlarını veriyor.

Suriye’de mevcut ABD ile varılan antlaşmada edindiğim bilgilere göre şöyle bir planın devreye girileceğinden bahsediliyor:

Türkiye ve ABD, Suriye’nin kuzeyinde fiili güvenli bölge konusunda anlaşmaya vardı. Söz konusu bölge “IŞİD’den arındırılmış bölge” olarak isimlendiriliyor.

ABD, IŞİD’i birincil tehdit görürken; Türk tarafı ve Suriyeli muhalifler, Esed rejiminin devrilmesini birincil öncelikleri kabul ediyor ve IŞİD’i de bu tehditle birlikte değerlendiriyor.

Bölge 65 kilometre genişliğinde, 90-110 km arasında ve IŞİD’den arındırılmış olacak.

YPG güçleri, Fırat’ın doğusuna geçemeyecek ve o hattı kontrol altında tutacak. ABD’li yetkililer, Türkiye’ye söz konusu bölgenin güvenliğini YPG’ye bırakmayacakları konusunda güvence verdi; ancak ihtiyacın artması halinde değerlendirmek üzere bir esneklik payı bırakılmasını da istedi. Türkiye, YPG’nin Suriye-Türkiye sınırında yeni bir bağımsız Kürt devleti kurulmasının hazırlığını yaptığı endişesiyle YPG ile birlikte çalışmaya sıcak bakmadı ve tavrını net olarak ortaya koydu.

Güvenli bölgede muhalif unsurlar ile birlikte hareket edilecek. Güvenli bölge, resmi anlamda uçuşa yasak bölge ilan edilmeyecek; ama hava gücüyle fiili olarak bu sağlanmaya çalışılacak.

IŞİD’den temizlenecek olan bölgeye Türkiye’de bulunan mülteciler gönderilecek ve böylelikle Suriye’den Türkiye’ye gelmiş olan mültecilerin kendi yerlerinde yaşamaları için imkan oluşturulacak.

Nusayrilere de can ve mal güvenliği sağlanacak, onların da Suriye’de yapılacak seçime girmelerine izin verilecek. Esed’e de güvence verilerek Suriye’de geçiş tamamlanacak.

Türkiye bu hamleyle Kantonların Birleştirilmesi Projesi’ni de rafa kaldırmış olacak. Bunun özellikle uzun vadede PYD üzerinde nasıl etki edeceği ya da ABD’nin tavır değiştirip değiştirmeyeceği ise şimdilik bir soru işareti.

Siyasi gözlemciler bu hamleyle Suriye’nin fiilen bölünmüş olacağını ifade ediyor.

Peki bu planın zorlu kısımları neler?

Öncelikle yapılanlar Suriye halkına sorulmuş değil. Suriye halkına dayatılan planlar, genellikle sahada işlerin kağıt üzerindeki gibi işlemesini engelliyor.

Türkiye ve Amerika’nın “terörist” olarak gördüğü IŞİD’li olmayan gruplar ile yüz yüze gelindiğinde ne yapılacak?

IŞİD ile çarpışan, IŞİD’i durduran, zaman zaman gerileten bu gruplar, Amerika ile birlikte çarpışmak istemezler, sahadan çekilirlerse ve IŞİD de bunu anti-propaganda olarak kullanırsa ne olacak? Çünkü bu grupların büyük bir kısmı Amerika’dan ve operasyon odasından yardım almayan gruplar.

IŞİD bölgeden püskürtüldü. Türkiye’nin solunda PYD, karşı bölgede Halep’in üst tarafında Esed, İran, Hizbullah askeriyle karşı karşıya kalındığında bu durumda nasıl bir tavır alınacak?

Koalisyon hava saldırılarıyla netice alınamazsa ne olacak? Bir kara harekâtı gerekli olursa Türkiye buna girmeyeceğini ifade etti. Bu durumda ABD, PYD’yi tekrar kara gücü olarak kullanır mı? Muhalifler ve Türkiye bu durumda nasıl bir politika geliştirecek?