Gündem

Sürekli şiddet içeren görüntü akışı bizi nasıl etkiler?

Sosyal medyada önümüze düşen içerikler kişilerin ilgi alanlarına göre herkese özel olarak şekillenir. Fakat son zamanlarda neredeyse herkesin önüne çıkan görüntüler aynı: Gazze’den gelen şiddet görüntüleri. Peki bu içeriklere sürekli maruz kalmak bizi nasıl etkiliyor? İşte detaylar.

Abone Ol

Gaye Yıldırım/Muhabir

İnsanlık tarihi boyunca ulusların yanı sıra siyasi, dini ve askeri gruplar da taktik veya stratejik avantajlar elde etmek için savaşmışlardır. Ancak çok eski tarihlerde teknoloji bu denli gelişmiş olmadığından, farkındalık çok daha azdı.

Günümüz dünyasında ise her yerde mevcut olan iletişim teknolojisi, korkunç görüntülerin yayılmasından kaçmanın neredeyse imkânsız olduğu anlamına geliyor. Bu sebeple Gazze’den gelen görüntüler bizi, son yıllardaki diğer savaş ve saldırılardan daha fazla etkiliyor.

CİDDİ SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇABİLİR

Son zamanlarda ‘aşırı haber bilgisi’ olarak bilinen olgunun psikolojik sonuçlarına ilişkin pek araştırma yapılıyor. Aşırı şiddet içeren bir durum, telefon ekranından bakıldığında bile sinir sistemimizi etkiliyor. Vücudumuz bu görüntülere, genellikle stres hormonu olarak bilinen adrenalin, noradrenalin ve kortizol gibi hormonları kan dolaşımına salgılayarak tepki verir. Bu hormonlar hızla kan-beyin bariyerini geçerek merkezi sinir sistemimize nüfuz eder.

Damarlarımızdaki bu kimyasallar sayesinde vücudumuzda bazı değişiklikler meydana gelir. Kalp atış hızı ve kan basıncı artar, tehdit edici uyaranlarla savaşmamıza veya kaçmamıza yardımcı olur. Bunlar uyarlanabilir, kısa vadeli değişikliklerdir. Fakat kronik hale gelmeleri halinde uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilirler.

STRES DENEYİMLERDEN FAYDALANMAMIZI ENGELLER

Tehdit edici uyaranlara sürekli maruz kalmak beynimize ne yapıyor? Bunun muhakeme kabiliyetimizi etkileme riski var mı?

Devam eden stres beynimizde sistemik değişiklikler üretir. Stresli durumlarda işlediğimiz bilgiler daha soyuttur ve bağlamsallaştırılmamıştır. Dikkat, yalnızca stresli olayın temel ayrıntılarına odaklanacak şekilde daraltılır. Bunun yanı sıra baskı ve stres deneyimlerden tam anlamıyla faydalanmamızı engeller. Stresin en önemli etkilerinden biri de anılarımızın üzerinde. Anılarımızın güncellenmesi ve yeniden oluşturulması sürecine ‘yeniden birleştirme’ adı verilir. Stres bu süreci zorlaştırır ve bu da yeni bilgileri birleştirmemize yardımcı olabilecek anıların yeniden yapılandırılmasını engeller.

Psikolojik süreçlerimizdeki bu sistemik değişiklikler toplumun büyük bir kısmında meydana geldiğinde ise politik ve sosyal kararlar alma yeteneğimizi etkileyebilir.