Kudüs’e sefer için yola çıkınca Diyarbekirli kadınlar yanına gelerek kendisine Hevsel bahçelerinde yetişen Güllerden özel olarak elde ettikleri Gülsuyunu şişelerde takdim ederek; “Biz bunları Mescid-i Aksa’ya özel olarak hazırladık; Kudüs’ü fethedip Mescid-i Aksa’yı bu gül suyu ile yıkama sözü karşılığında bunları sana vereceğiz” dediler.
Evet, Kudüs davası tüm ümmetin davasıdır ama en çok Kürtlerin namus davasıdır. Çünkü Haçlı ordusu 1.Dünya savaşında yeniden gelince gidip mezar taşını tekmeleyip “Kalk, bak biz yine geldik” dedikleri mezar Sultan Selahaddin’in mezarıdır.
Bugün her Kürt kadını ya bir Sultan Selahaddin doğurmak ya da Mescid-i Aksa’yı yeniden temizleyerek Gülsuyu için gül yetişmekle mükelleftir ve her Kürt erkeği de ya Selahaddin olmak ya da Selahaddin ordusunun askeri olmakla mükelleftir.