Sudan’ın başkenti Hartum’da mübarek Ramazan ayının 28’inci gününde askerler ordu karargâhı önünde göstericilere ateş açtı.
Askeri yönetime karşı çıkan ve ülkede bir an önce sivil yönetime geçilmesi için günlerdir barışçıl bir şekilde gösteri yapan protestocuların şiddet kullanılarak dağıtılması sırasında onlarca kişi hayatını kaybetti.
Sudan Doktorları Komitesi’nin bildirdiğine göre askerlerin açtığı ateş sonucu 35 kişi öldü.
Yaralı sayısı ise yüzlerle ifade ediliyor.
Sudan’da darbecilerin böyle kanlı bir müdahalede bulunması sürpriz olmadı.
Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaklardır.
“Sisi rolüne aday Sudanlı general” başlıklı yazımda kendisine kısaca “Himeyditi” denilen Sudan Askeri Geçiş Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu’nun Cidde’de Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’la görüşmesinden sonra Sudanlılar arasında şu sorunun gündeme geldiğine işaret etmiştim:
“Suudi Arabistan ziyaretinin ardından, Trablus’u işgal için saldırı başlatan Hafter gibi Himeyditi de Cidde’den döndükten sonra sivil hükümet isteyen göstericileri güç kullanarak dağıtmak için harekete mi geçecek?”
Maalesef korkulan oldu.
Sudanlı generaller, Abdurrahman Sivar’uz-Zeheb’in izini takip etmek yerine Abdülfettah Es-Sisi’nin yolundan gitmeyi tercih etti.
Geçen yıl Ekim ayında vefat eden Mareşal Sivar’uz-Zeheb, darbeden bir yıl sonra kendi rızasıyla yönetimi seçilmiş sivil hükümete bırakan tek Arap komutan.
Sudan’da Ramazan bayramının hemen öncesinde gerçekleştirilen katliam, Mısır’da ordunun Rabia Meydanı’nda toplanan göstericilere müdahalesini hatırlattı ve Mısır’daki senaryonun Sudan’da da sahneye konduğu ifade edildi.
Darbecilerin Rabia Meydanı’nda gerçekleştirdiği katliamla 2 Haziran’da Hartum’daki ordu karargâhı önünde göstericilere ateş açılması arasında benzerliklerin olması Arap sokağındaki bu kanaati güçlendiriyor.
Mısır’da darbeyi finanse eden Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Rabia Meydanı’ndaki göstericilerin bir an önce dağıtılması ve bunun için gerekirse aşırı güç kullanılması yönünde Abdülfettah Es-Sisi’ye baskı yaptığı kaydedilmişti.
Sudan’daki müdahale de Sudan Askeri Geçiş Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu’nun Cidde’de Suudi Arabistan Veliaht Prensi’yle görüşmesinden sonra gerçekleşti.
Ayrıca katliamdan kısa süre önce Sudan Askeri Geçiş Konseyi Başkanı Abdülfettah El-Burhan Mısır’ı ve Suudi Arabistan’ı ziyaret etti.
BAE Veliaht Prensi Muhammed Dahlan’ın da geçtiğimiz haftalarda BAE’li bir bakanla gizlice Hartum’a giderek Askeri Geçiş Konseyi ile toplantı yaptığı da unutulmamalı.
Dolayısıyla Sudan’daki müdahale için talimatın Riyad ve Abu Dhabi’den geldiği, katliamın planının Abdülfettah Es-Sisi tarafından yapıldığı ve Abdülfettah El-Burhan ile Muhammed Hamdan Daklu tarafından uygulandığı konuşuluyor.
Bayrama hüzünlü giren Sudan halkının önünde iki seçenek var:
Ya 15 Temmuz’da Türk halkının yaptığı gibi darbecilere kahramanca direnecek.
Ya da karşı devrimin paralı askeri haline gelmiş cuntaya boyun eğecek ve demokratik bir ülke hayalinden vazgeçecek.