Suçu bildirmeme suçu

Abone Ol

Hukuk devletinde yaşamamızın sonucu olarak hepimizin vatandaş olarak hukuka uygun bir yaşam sürdürme yükümlülüğümüz vardır. Suç işlemenin cezası bulunurken, suç işleyen bir veya birden çok kişiyi bilip, yetkili mercilere bildirmemenin sonucunda ne gibi bir yaptırımı olur? Suçu bildirmeme suçu TCK’nın 278. maddesinde yer alan bir suç tipidir. İşlenmekte olan veya işlenmiş olmakla birlikte sebebiyet verilen sonuçların halen sınırlanması mümkün olan suçları yetkili makamlara bildirmeyen kişiler, suçu bildirmediği sebebiyle üst sınırı bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Örneğin uyuşturucu ve uyarıcı madde satma suçunda uyuşturucu maddeyi bir evde satmak için saklayan kişiyi bilerek, bu suçun neticesini yetkili makamlara bildirmemek bu suça örnek olarak verilebilir. Bu örnekte suçu bildirmeme suçunun oluşabilmesi için uyuşturucu maddenin satımının gerçekleşmesi gerekir. Bu durumda bu suçu bilen bir kişinin yetkili makamlara da bildirmesi gerekir.

İşlenen bir suçu yetkili makamlara bildirme yükümlülüğü hem bir hak hem de bir sorumluluktur. Mağdurun on beş yaşını bitirmemiş bir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan engelli olan ya da hamileliği nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bulunan kimse olması halinde, verilen ceza yarı oranında arttırılır.

Bu düzenlemenin getirilmesinin sebebi madde hükmünde sayılan kimselerin yaş küçüklüğü, malullük benzeri sebeplerden kendilerine işlenen bir suça karşı kendilerini savunmaktan yoksun olmalarıdır. Suçu bildirmeme suçunun tek istisnai hali ise, tanıklıktan çekinme hakkına sahip olanların bu suçu bildirmemesidir. Bu kişilerin suçu bildirmemesi halinde haklarında cezaya hükmolunmaz. Tanıklıktan çekinme hakkına sahip olanlar ikiye ayrılır. Bunlar; kan hısımlığı sebebiyle tanıklıktan çekinme hakkına sahip olanlar veya meslekleri sebebiyle tanıklıktan çekinebilecek olan bazı kişilerdir.

Bu duruma örnek olarak doktorlar verilebilir. Doktorlar meslekleri sebebiyle bazen şüphelilere karşı tıbbi müdahalede bulunmak zorunda kalabilirler. Bu tür zaruri durumlarda doktorların, bu hususu bildirme yükümlülükleri de bulunmamaktadır. Bu husus doktrinde tartışmalı olmakla birlikte madde hükmünde sayılan tanıklıktan çekinebilme hakkına sahip olan kişilerin, suçu bildirme yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde cezai bir yaptırımı bulunmamakta olup, kişiye eylem sebebiyle ceza verilmez.