Kimmiş yalancı?
CHP Genel Başkanlığına yalanla oturan zat var.
İşi, gücü, hayatı yalan üzerine kurulu…
Deniz Baykal istifa edince, “Aday olacak mısınız” diye uzatılan mikrofona, “Hayır” cevabı verdikten bir gün sonra aday olup Genel Başkanlık koltuğuna oturan sen değil misin?
Kimmiş yalancı?
Yalan konuşa, konuşa ilerliyor, her zor durumda çark ediyor, kıvırıyor, dönüyor dolaşıyor; “Ben konuşmamda hayatımda bu kadar çok yalan söyleyen bir adam görmedim dedim. Buna alınmıyor da gidiyor, sözde Cumhurbaşkanı dememe alınıyor” diyorsun.
Senin doğruyu söylediğin düzgün bir cümlen mi var ki?
Her konuşman salondaki kalabalıklardan oy istemek için ter döken genel başkan kongre konuşması kıvamında…
Bir gazla, kemiksiz dilinle ağzına geleni söylüyor, sonra taraftarlarına dahi madara oluyorsun:
“Yerel yönetimlerde bir başarı sağladık. Sıra geldi ikinci etaba… İkinci etapta da göreceksiniz, beyefendiyi aşağıya indireceğiz” dediğinde yanındaki kızcağızın halini görmüş müydün sen?
Sen konuşurken nasıl mimik yapmıştı: “Woavvv!”
Kızın sonrasında dudak okumayla çözülen cümleleri: “Ooohaa hadi yap bakalım, görürüz!”
Alt okuması: “Yok artık o kadar da abartma…”
Kimse inanmıyor ki sana kızcağız ne desin?
İnsanın etrafında kümelenen, çaresizlikten yalanlarına bel bağlayan yurdum insanlarına üzülesi geliyor…
Yok canım ne üzüleceğim, ne halleri varsa görsünler!
Kimmiş yalancı?
Ermeni destekçisi Cem Özdemir’le görüşmesi ortaya çıkınca “muhatap olmadım” dedin;
Berlin’deki fotoğraflar ortaya çıkınca sus pus!
Külliye’de altın klozetler olduğunu söyledin.
“Gel gez, kendi gözlerinle gör” denilince sus pus!
“15 Temmuz şehitlerinin kardeşleri ve çocukları arzu ederlerse askerlik yapmayacaklar. Ama PKK’ya karşı mücadele edenlerin çocukları yapacak. Bu şehitler arasında ayrımcılıktır” dedin.
Genelkurmay’dan “PKK’ya karşı mücadele eden şehitlerin çocukları ve kardeşleri askerlik hizmetinden muaf tutulmaktadır” açıklaması gelince sus pus!
Rahmi Turan’ın, “CHP’li bir ismin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP’nin genel başkanlığı için Külliyede bir görüşme yaptı” iddiasına balıklama atladın.
“Ben şaşırmadım efendim. Doğrudur… CHP’yi nasıl dağıtırız diye çalışan ekipleri var. Arkadaşlarıma, partililere söyledim. Adamlar tutuldu, paralar verildi. Biz bunu gayet iyi biliyoruz” dedin.
Yalan ortaya çıktı, Rahmi Turan Özür diledi sen hala sus pus!
Deniz Baykal kaseti hakkında “Erdoğan’ın kaseti izlediğini gördüm. Kendisine o kaseti izletenler Erdoğan’ı kayıt altına alıyor” dedin.
Avukatının Mahkemeye verdiği savunmada; “videonun kim tarafından ve ne zaman izlettirildiğini hatırlamadığını” belirtti.
Sen yine sus Pus!
“By Lock kullanan 4 bakanı ve 60’a yakın vekili açıklayacağız, dokunulmazlıklarının kaldırılmasını talep edeceğiz” dedin.
Üzerinden dört yıl geçti sus pus!
Grup toplantısında bir kadının çöpten yiyecek toplayan resimlerini gösterdin. Kadın ortaya çıktı, “Benim maddi durumum iyi. Ben sokak hayvanları için yiyecek topluyorum” dedi.
Sen Sus Pus!
“Bakırköy 46 projesinin imar planının çıkartılması karşılığında TÜRGEV’e Ataşehir’de 20 dönümlük arsa verildi” dedin.
Projeyi yapan firma bunun söz konusu dahi olmadığını açıkladı.
Sen yine sus pus!
– Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsviçre’de 8 ayrı hesabı olduğunu söyledi. Bu iddianın da yalan olduğu kısa sürede ortaya çıkınca…
Yine sustun pustun!