Her siyasi görüşün ülkeye hizmet anlayışı farklıdır. Sağcısı, solcusu hepsi milletten en iyi hizmeti kendisinin yapacağını iddia ederek oy ister. Her siyasi partinin ise aldığı oy kadar değeri olur. Yani partiler milletin verdiği destek kadar güçlüdür.
Siyaset sahnesinde uç kutuplar da olur. Uç kutupta olanlar da çoğu zaman başka mecralar tarafından kullanılır. Ya da bazı dış istihbaratların algı operasyonuna dahil edilirler. Kullanılırlar. Bu kullanılma karşılığında da menfaat elde edebilirler. Bunun dışında da milletin dini duygularını kullanmak suretiyle yabancı istihbarat örgütlerine hizmet eden FETÖ gibi yapılanmaların da olduğunu açıkça gördük.
Bunları kullanan devletler de artık kendilerini gizleme gereği duymuyorlar. Çünkü 15 Temmuz alçak ihanet kalkışmasında suçüstü yakalandılar. Bu üst aklın Ortadoğu’yu yeniden dizayn etme girişimi hayalleri devam ediyor. Çabaları da devam ediyor. Dolayısı ile Türkiye üzerindeki operasyon çekme emellerini sürdürüyorlar. Ama 15 Temmuz’da alçak ihanet girişimlerinde her şeyleri ile gün yüzüne çıktılar. Şimdi kavga açıktan sürüyor. ABD’deki dava da bu operasyonun başka bir ayağıdır.
Elbette ki, içimizde ihanetçiler olmasa zerre bize sıkıntı veremezler. Bunu bildikleri için içeriden işbirlikçiler buluyorlar. Esasen, milletini seven sağcısı da solcusu da bu oyunlara gelmiyor. Sol düşüncenin yıllarca öncülüğünü yapan siyasi partiler de bugün bu oyunu gördü. Ancak ne yazık ki hala bunu göremeyenler var. Üst aklın değirmenine su taşıyanlar var.
Mustafa Kemal Paşa “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır.” Sözü, bugün içinde bulunduğumuz durum için de geçerlidir.
AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Başçı’da tam da bu düşünce ile bir konuşma yaptı. Başçı, Konyalılar Federasyonu tarafından Buca Atlı Spor Kulübünde düzenlenen 2. Konya Hemşehri buluşmasında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Herkesin görüşüne ve düşüncesine saygılı olacağız. Solcu, aşırı uçlarda düşünceleri olan vatandaşlarımız vatan haini olmamıştır. En uç düşüncedeki vatandaşımız konu vatan olunca gider, canını verir.”
Bu konuşmayı Cumhuriyet Gazetesi farklı yöne çekti ve Başçı’nın konuşmasının aksine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın solcuları emperyalist güçlerin maşalığını yapmakla suçladığını belirtti.
Böylece de Ak Parti içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı olduğu algısı yaratmaya çalıştı. Başçı ile konuştum. Ülkeye ihanet edenlerin bu söylemden ayrı tuttuğunu söyledi. Dahası ihanetçiler dışında kalan herkesin millet menfaatlerinin yanında yer alması gereğine vurgu yaptığını ifade etti. Ak Parti’de her kesimle birlikte Erdoğan’ın etrafında bir yumruk gibi kenetlendiklerinin de altını çizdi.
İşlerine nasıl geliyorsa öyle anlıyorlar ama ben yine de anlamayan bu algı operasyonu çekenlere anlatayım.
Abdullah Başçı’nın sözünü ettiği kesim, vatan söz konusu olduğunda bir olabilen kesimdir. Bu kesimler hiçbir zaman vatan haini olmamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da aynı şeyi söylüyor ve diyor ki; “Emperyalist güçlerin maşası olmayın.”
Görüyoruz ki, solculuk adına emperyalist güçlerin maşalığına soyunanlar var. Dolayısı ile bu kategoride kalanlar zaten vatana ihanet edenler değil midir?
Selam ve dua ile…