Sokağa indim…

Abone Ol

Yedi Haziran seçimlerine yaklaşık 25 gün kalmış meğer.  Ankara’nın önde gelen market zincirlerinden birinin genel koordinatörü Ali Bey ile tevafuken Eryaman 3. Bölge şubelerinin cafesinde karşılaşıp giriştiğimiz muhabbet esnasında bunun farkına varıp şaşırdım. Ben daha çok zaman var sanıyordum, meğer öyle değilmiş.

Derin bir ağabey bu, yaşı itibariyle 12 Eylül öncesini benden daha iyi biliyor ve ciddi yaşanmışlıkları var. Emekliliğini çiğ köfteci olarak geçirmeye karar vermiş Hasan Sağlam vatansever. Hasan ağabey tanıştırdı bizi.  Sanırım bir üç saat kadar birlikte ülkemize ait her konuyu kaldırıp indirdik, evime en yakın bu marketin huzurlu kafesinde.

“70 ve 80’ler hak getire, benim 90’ları dahi bilmeyen 20 yaşındaki oğlum bana ileri geri ayar vermeye kalkıyor siyaset konusunda… Pehh, ben de aldım onugeçenlerde ve bu ülkenin hakikatlerini bir bir anlattım, şimdi daha iyi” derken yüzüne yansıyan sevinç görülmeye değer.

Konular uzuyor masada, çaylar, sular, hararet arttıkça sodalar ve ardından kahveler falan… Seksenler, doksanlar ve  bu günler…Masamız coştukça coşuyor…

Paramızdan sıfırların atılmasından duble yollara, sağlık sistemindeki reformlardan, milli eğitimde sağlanan kolaylıklara.  Tebeşir parası bulamayan okullardan, e-tablet dağıtılan sınıflara, tarihsel kimliğimizi yeniden keşfetmekten, her gün muhteşem gelişen savunma sanayimize… Düşmanların paralel, ırkçı ve bölücü iş birlikçileriyle devreye soktukları alçakça planlardan, çocuklarımızın güvenli yarınlarına dair her şeyi konuşuyoruz.  Ben biraz şaşırıyorum açıkçası. Hatta rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Reis dahi bu zaman dilimi içerisinde muhabbet konularımızdan biri oluyor. Biraz önce tanıştığım Ali Özbey ağabey ile neredeyse tüm siyasi ve insani görüşlerimiz örtüşüyor. Genç neslin rahatça sahip olabildiği acente arabalardan, yepisyeni evlerine kadar her şey muhabbetimizde kendince bir yer buluyor.

Aslında bu konulara girişimiz,  Çiğ Köfteci Hasan ağabeyin AK Parti ne kadar oy alır diye sormasıyla başlamıştı, şimdi hatırladım. Ben de gerekçeleriyle neden % 47’den az alamayacağını net olarak söylemem üzerine muhabbet duyarak söze girmişti sevgili Ali bey.

Ancak bu muhterem ve güngörmüş ağabeyimle bir konuda anlaşamadık son olarak. Belki deohaklıdır, amma temenni ederim ki İnşallah yanılmış olsun.

“Bu CHP’liler, Kürt Irkçısı faşist ve şiddet sever HDP’yi, Erdoğan nefretleri sebebiyle ülkemizi çok fazla sıkıntılara düçar etmek üzere ve acizliklerinin bir göstergesi olarak %10 barajını aşıp meclise sokabilmek için kendi oylarını % 21’e kadar indirmeyi göze almış durumdalar’’ dedi.

“Olabilir, ancak asıl mesele Kürt yoğunluklu illerin HDP’ye vereceği cevaptır ve bu yeni dönem siyasetinin belirleyici göstergesi olacaktır.’’ dedim ve vedalaştık.

Sokağa inmekten sevinç duyduğum güzel bir gündü.

Sağlıcakla kalın… Selam ve duayla…