Malum olduğu üzere MİT TIR’larına yapılan hain operasyonun görüntülerini mahkemece yayın yasağı konulmasına rağmen, devlete zarar vereceğini bile bile -gerçi amaç zaten buydu- yayımlaması için Can Dündar’a vererek suç işleyen, FETÖ’nün Truva atı olmayı gönülden kabul eden milletvekillerinin hapse atılmasından sonra Ankara’dan İstanbul’a doğru yürümeye başladı Kılıçdaroğlu!..
Can Dündar, görüntüleri yayımlayınca tutuklanmıştı, ancak sağ olsunlar(!) AYM üyelerinin büyük gayretiyle salıverildi ve soluğu yurt dışında aldı. Yurt dışında iken de görüntüleri solcu bir vekilden aldığını açıkladı, yapılan araştırmalarda bu kişinin Enis Berberoğlu olduğu anlaşıldı, yargılandı ve hak ettiği cezayı -az da olsa- aldı.
Berberoğlu’na ise bu görüntülerin bizzat Kılıçdaroğlu tarafından verildiği konuşuluyor. Kılıçdaroğlu’na ise Ekrem Dumanlı tarafından… Şimdi Kılıçdaroğlu, yollara düşerken acaba gerçekten Berberoğlu için mi yollara düşüyor, yoksa ucunun kendisine ve partideki başkalarına da dokunacağını bildiği için ön alma çabasına mı giriyor? Zamanla hepsini anlayacağız.
Ancak şundan eminiz ki bu normal bir yürüyüş değil. Her şeyiyle kurgu… (Bir haftada kitabı bile çıktı vay anam vay…) Sonunda kaos ve iç savaş hedefleniyor… Yürüyüşe kimler destek veriyor? FETÖ mensupları, yakınları FETÖ’den tutuklanmış veya devlet kadrolarından atılmış kimseler… HDPKK’lılar ve Recep Tayyip Erdoğan gitsin de gerekiyorsa ülke batsın diye düşünenler…
Son zamanlarda yaşanan olaylara, çıkarılmaya çalışılan fitnelere, yapılan açıklamalara bakılırsa bu yürüyüş noktalanana kadar da hiç rahat durmayacaklar ve fitne çıkarmak, ülkeyi karıştırmak, milleti karşı karşıya getirmek için çok çalışacaklar…
Tuncay Özkan’ın bu yürüyüşün aynı zamanda Demirtaş’a özgürlüğü hedeflediğini açıklaması, arkasından PKK’dan gelen yürüyüşe destek mesajları ve HDP’lilerin de aktif olarak yürüyüşe katılacaklarını açıklaması, kirli tezgâh hakkında her şeyi ortaya koyuyor.
Maltepe’de şort giydiği için bir kızın tokatlanması, tokatlayanın da tokatlananın da CHP’li çıkması; bu olay üzerinden İslam’a ve dindarlara saldırılması nasıl bir oyun oynanmaya çalışıldığını gayet açık bir şekilde gösteriyor.
Sonra Pendik’te bir camide dört kardeşimizin secde anında bıçaklanması ve bir kardeşimizin şehit olması… Bu olayların üst üste gelmesi tesadüf, yerseniz!..
En son oğlunun FETÖ’den içeride olduğunu açıklayan ve Reis’e, hakaretler yağdırıp bu millete merhamet edilmemesi gerektiğini haykırıp herkesi sokakları yakıp yıkmaya davet eden kadının da CHP’nin kadrolu elemanı çıkması, olayın rengini artık iyice belli ediyor. Kadın, “Batıl gelecek, Hak zail olacak.” diyerek tam da CHP zihniyetinin bilinçaltını ve FETÖ’nün sapık inancını ortaya koydu, hata yapmadı aslında Hak peşinde olanlara karşı batılı desteklediklerini ifşa etmiş oldu.
FETÖ adına milleti sokağa çağıran kadın da CHP’nin kadrolu elemanı çıkınca son iki üç yıl içindeki CHP tiyatroları ve oynadıkları roller akla geliyor ister istemez:
Müftü karısı Gül Taşlı Cenal, köylü karısı Hüsniye Kaya, Madenci karısı gezi provokatörleri ve son numaraları da FETÖ’cü karısı Şenay Günaydın…
Bu listeyi görünce de Ciguli’nin “Binnaz” şarkısını hatırlamamak mümkün mü?
“Yaprak daldan kopunca rüzgârın oyuncağı olur.” demiş Cemil Meriç. CHP de kökünden, milletten koptu bir kere HDPKK’nın, FETÖ’nün ve Batı’nın oyuncağı olmaktan kurtulamıyor.
Devlet, gerekli her tedbiri alıp gerekiyorsa ülkenin ve milletin selameti için bu fitneye, kaosa destek veren herkesi çok sevdikleri HDPKK, FETÖ mensuplarının yanına koymalı ve de koyacak gibi!..
Şimdi bu kadar planın, fitnenin, oyunun deşifre olmasıyla bu yürüyüşün bu hızla normal bir şekilde tamamlanması çok çok zor!..
Bence Kılıçdaroğlu’nun, ekibinin ve onlara umut bağlayanlarının bir an önce yürümeyi bırakıp koşmaya başlaması gerekir.
Siz hâlâ koşmaya başlamadınız mı?