Karpaz, Antalya’dan Gazze’ye kadar uzanan kıyı şeridini kontrol etme kapasitesine sahip, adanın önemli bir stratejik bölgesidir. Bu yüzden, KKTC’nin en uç noktasında bulunan Karpaz’ın siyasi akıbeti her zaman tartışma konusu olmuştur.
Her müzakere döneminde, Karpaz Yarımadası’nın Dipkarpaz, Yeni Erenköy, Sipahi ve Adaçay köylerini içeren bölümünün Rum idaresine verileceği ve buranın Kıbrıs Rum Eyaleti’ne ait olacağı iddiası gündemi meşgul etti. Hatta Karpaz ile Rum Kesimi arasında entegrasyonun sağlanması amacıyla bölgeye bir liman inşa edilmesi bile düşünülüyordu.
1975’te Viyana’da yapılan Gönüllü Nüfus Mübadelesi Anlaşması, Kıbrıslı Rumlara adanın güneyine geçebilme ya da kuzeyde ikamet edebilme hakkı tanıyor. Bu hakkı kullanıp Kuzey’de kalmak isteyen Kıbrıslı Rumlara normal bir yaşam sürdürülebilmeleri adına sağlık, eğitim ve dini konularda yardımcı olunacağı karara bağlanmıştır. Bu sözleşmeye rağmen Kıbrıslı Rumların büyük çoğunluğu Güney’e yerleşmeyi tercih etti.
1974’e kadar Rumların yaşadığı ve sonrasında Türk göçmenlerin yerleştirildiği Karpaz’da, şimdilerde Dipkarpaz ve Sipahi’de Rumlar bulunuyor. Bu iki köyde Rumlar ve Türkler sorunsuz bir şekilde yaşamlarını sürdürüyorlar.
Haziran ayında Rum Yönetimi’nin KKTC’deki köylere Rum ailelerin yerleşmesi için bir teşvik yasası çıkardığı basına yansıdı. Buna göre, KKTC’ye yerleşecek çocuksuz ailelere 10 bin ve çocuklu ailelere de 15 bin Euro destek verileceği duyuruldu. Basında yer alan bilgilere göre, 45 yaşına kadar olan çiftlerin destekleneceği ve bu hususta herhangi bir sayı sınırının olmadığı belirtildi.
Rum Başkanlık Komiseri Fotis Fotiu, Kuzey Kıbrıs’a nüfus teşvik politikası çerçevesinde yaptığı açıklamada, KKTC’deki köylere yerleşecek çok sayıda ailenin bulunduğunu ancak kendilerinin aileleri özellikle Rum okulunun da bulunduğu Karpaz’ı tercih etmeye çağırdığını ifade etti. Bu açıklamadan ve bilgilerden hareketle yakın dönemde Dipkarpaz ve Sipahi’de yaşayan Rumların sayısının artacağı söylenebilir.
Burada üzerinde durulması gereken soru, Rum Yönetimi’nin hangi amaçla böyle bir karar almış olduğudur. Olası bir çözüm durumunda, Rum Kesimi’nin en büyük arzularından biri, mümkün olduğunca çok Rum göçmenin kuzeye geri dönebilmesini sağlayabilmektir. Öyle anlaşılıyor ki Rum Yönetimi çözümü beklemekten vazgeçti. Ürettiği nüfus teşvik politikasıyla adanın kuzeyine nüfus aktarımı yaparak önce demografik yapıyı ardından mülkiyet sahipliğine etki etmeyi hesaplıyor.
Bu bağlamda en makul bölge olarak Karpaz bölgesi göze çarpıyor. Öncelikle bu bölgede Rum nüfus ve kültürü var. Buraya yerleşmek ve burada tutunmak çok kolay olur. Ayrıca bu bölge diğer bölgelere nazaran fakir ve az gelişmiş. 1974 yılından beri kamu yatırımlarından gerekli ölçüde istifade edemediğinden şehirlere ve yurtdışına sürekli göç veren bir bölge.
Dolayısıyla Karpaz bölgesinde uygun fiyatlara toprak satın almak mümkün. Belki de daha önemlisi, bölge halkı olası bir çözüm halinde köylerinin Rumlar’a bırakılacağını düşünüyor. Bu hususta ne KKTC ne de Türkiye yetkilileri bölge halkına ikna edici bir teminat veriyor. Kısaca Karpaz halkı hem kendilerinin hem de bölgenin gözden çıkarıldığına inanıyor.