AK Parti’de yerel seçimlere girecek adaylar açıklandı. Seçime girecek ekip, artık sahaya inecek. Bugün AK Parti’de adaylık bekleyen ancak aday olamayanların tarafından bakalım istedim. Tüm aday adaylarının durumuna örnek olacak bir duruşun görüşünü de buradan aktarmak istiyorum.
Siyasette önemli bir isim olmanın yolu milletin sevgisini kazanmaktan geçer. Bu sevgiyi kazananlar milletin derdi ile dertlenenlerdir. Milletimizin sevgisini verdiği siyasetçi de her daim millet adına sözcülük görevini layık görülürler.
İşte bu isimlerden biri de Doç. Dr. Selçuk Özdağ’dır. AK Parti Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı’na kesin gözü ile bakılan Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Manisa’nın Cumhur İttifakı çerçevesinde MHP’ye bırakılması ile aday gösterilmedi. Açıkçası Özdağ’ın Manisa’da yapılan anketlerde kişisel oyunun yüzde 10’un üstünde olduğu da kamuoyu yoklamalarında ifade edilmektedir. Böyle olunca da muhalefet partilerinden yoğun adaylık teklifleri aldı.
Hiçbir partinin teklifini kabul etmeyen Özdağ’ın yaptığı şu açıklama siyasette duruşun ölçütü olmalıdır:
“Siyaset millet için yapılır. Millet için yapılan siyasette milletin istek ve taleplerini dinlemek esastır. Manisa halkının yoğun talepleri çerçevesinde Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı oldum. Demokrasilerde siyasetin esas aktörü halktır. Siyasetçi de onun istek ve taleplerini gerçekleştirmekle görevlidir.
Ben hep halkımın, dayandığım tabanın siyasetini yapmaya gayret ettim. Yüreğimle tabanıma bağlı kalırken aklımla da içinde bulunduğum partimizin ölçülerine uymaya çalıştım.
Milletvekilliğim süresince hiç aksatmadan hafta sonlarımın tamamını Manisa’da partililerimle, vatandaşlarımla geçirdim. Hizmette asla ayrımcılık yapmadım, yüreğimi herkese açık tuttum. Kamplaştırıcı, ayırıcı siyasete pirim vermedim. Hizmette ‘Yaratılmışı severim, yaratandan ötürü’ sözünü şiar edindim.
Bugün de; kamplaştıran, ayrıştıran bir siyaseti doğru bulmuyorum. Siyasette esas olan insandır ve hiçbir şey insanın önüne geçemez. Bugüne kadar iki partide siyaset yaptım BBP ve AK Parti. Gençlik yıllarında ise bugün hala kimliğimin baskın tarafını oluşturan ülkücü harekette gençlik liderliği görevini ifa ettim.
Siyasi hayatım boyunca idrarım, zekâm, tecrübelerimin ışığında doğruya doğru yanlışa yanlış dedim, bundan sonra da böyle olacaktır. Siyasetçinin kaderini; liyakati, gayreti, azmi ve mücadelesi çizmelidir. Millete hizmetin bin türlü yolu vardır. Milletimin ve devletimin menfaatini öne alan mücadelem devam edecektir.
Bu süreçte bize teveccüh göstererek, değer atfederek; adaylık teklifinde bulunan İYİ Parti ve SP‘nin çok değerli yetkililerine teşekkür ediyorum. Spekülasyonlara rağmen hiç bir partiye evet demediğimi bildirmeyi siyasi ahlakımın bir gereği olarak görüyorum.
Şahsıma düşen bundan sonra ülke problemleri çerçevesinde doğru bildiklerimizi söylemektir. Misyonum bundan sonra bu olacaktır.”
Evet, Doç. Dr. Selçuk Özdağ’ın bu duruşu siyaset yapan herkese örnek olmalı diyorum.
Selam ve dua ile…