TRT TV filmleri gelecek hafta görücüye çıkmaya hazırlanıyor. Sinemamız adına son yıllarda yapılan en başarılı girişim olduğu muhakkak. Yönetmenlerin ve hikayelerin izleyiciler karşısında boy göstermesi ile başarılı pek çok sinemacı kendine alan bulacaktır. Umarım bu filmler içinden yapımcılar da başarılı yönetmenler ve senaristler bulabilirler. Tüm işi TRT’nin sırtına bırakmak elbette mantıklı bir durum değil. Ama ilk filmlerini yapmış, üslup sahibi ve sinemaya katkı sunabilecek yönetmenleri keşfetmek için şüphesiz bundan daha iyisi olamazdı.
TRT filmleri görücüye çıkmadan hemen önce geçtiğimiz hafta içi Mesut Uçakan’ın genel yönetmenliğinde Yasin Uslu’nun yönetmenliğinde vizyona giren ‘Sevda Kuşun Kanadında’ dizisi beklentilerimin çok üzerinde başarılı bir iş olarak ekranlardaki yerini aldı.
Benim de sinema hayatıma yanında asistanlık yaparak başladığım Mesut Uçakan MTTB’den yetişen ve muhafazakar camianın nadir yönetmenlerinden biri olarak özellikle son on yılda yaptığı işlerle kendinden söz ettirememiş ve filmleri vizyonda -belki haklı- olarak karşılığını bulamamıştı. Fakat Mesut Uçakan tüm gayreti sinema adına olan bir gönül adamıdır. Açıkçası ‘Sevda Kuşun Kanadında’ dizisi de başarılı olmasını çok istediğim ama beklentilerimi de düşük tutuğum bir işti. Dizinin ilk bölümüyle birlikte Mesut hocanın özellikle kendi yaşadığı ortamdan ve memleketin bugünkü iktidarının büyük ölçüde yetiştiği bir akım olması hasebiyle MTTB’yi doğru ve yerli yerinde anlattığını görünce çok mutlu oldum. Üstelik hakkı verilmiş bir yönetmenlik ve prodüksiyonla karşımıza çıktı.
Dizinin teknik olarak başarılı/başarısız yönlerini saymak ilk bölümden gereksiz bir iş olur elbette. Genel olarak başarılı ve ekranlara tutunacak bir dizi yapıldığını söylemek bence yeterli.
‘Sevda Kuşun Kanadında’ dizisinde Necmettin Erbakan’ı siyasi yolculuğunun hemen başında ve Mehmet Zahit Kotku hazretleriyle birlikte görmek de başka bir mutluluk oldu. Yakın dönemin büyük kahramanlarının artık isimlerinin anılması ve gelecek nesillere doğru aktarılması gerekti. Mesut Uçakan’a sadece bunun için bile büyük bir teşekkür borcumuz var.
Umarız büyük bir zevkle izlemeye başladığımız ama sonrasında derin adamların sığ yönlerinde gezinen ‘Yedi Güzel Adam’ dizisi gibi devam etmez. Zira ‘Sevda Kuşun Kanadında’ anlattığı konu itibariyle büyük bir mücadele dönemine odaklanıyor. Üstelik büyük acıların ve bedellerin ödendiği bir devir. Umarım ucuz bir romantik İslamcılıkla dizi anlatmak istediği meselenin rayından çıkmaz. Mesut Uçakan’a bu konuda güvenimiz tamdır. Allah yollarını açık etsin.