Teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte hukuk sisteminde birtakım değişiklikler yaşanmıştır. Bununla beraber özellikle kamera kayıtları ve ses kayıtları da zaman zaman mahkemelerde delil olarak kullanılabiliyor. Fakat ses kaydı almanın Türk Ceza Kanunu’nda haberleşmenin ve özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini ve ayrıca kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması da suç teşkil etmektedir.
Günümüzde, teknolojik alanda meydana gelen gelişmelerin doğal bir sonucu olarak yediden yetmişe hemen hemen herkeste ses kaydı yapma özelliğine sahip telefonlar bulunmaktadır. Vatandaşlar tarafından yapılan ses kayıtlarının mahkemelerde hukuki anlamda “suç vasfının ortaya çıkarılması açısından” delil teşkil edebilmesi için ise hukuka uygun bir şekilde elde edilmesi gerekiyor. Peki hangi durumlarda ses kaydı almak hukuka uygun delil sayılır ve mahkemelerde hukuka uygun delil niteliği teşkil eder?
Ses kaydı delil olarak kullanılabilir mi?
Hukuka uygun bir şekilde elde edilen ses kayıtları mahkemelerde delil olarak kullanılabilir. Ses kayıtlarının hukuka uygun bir şekilde elde edilebilmesi için ise;
- Ses kaydı yapan kişinin kendisine veya yakınına karşı işlenmekte olan (cinsel saldırı, cinsel taciz, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj vb. gibi) bir suç olduğunda veya kendisine veya yakınına yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için,
- Kendisine veya bir yakınına karşı yapılan haksız bir saldırı karşısında bu saldırıyı def etme imkanının olmaması,
- Tesadüf eseri gerçekleşen ve bir anda gerçekleşen bir olay karşısında bir kişi tarafından alınan ses kayıtları,
- Delillerin kaybolmasını engellemek amacıyla yapılan ses kayıtları,
- O an için kolluk kuvvetlerine ulaşma imkanı yoksa, ses kaydını yetkili mercilere sunmak amacıyla yapılmışsa,
ve kişinin rızası ile yapılan ses kayıtları suç teşkil etmeyecek olup, hukuka uygun elde edilmiş delil olarak kabul edilir. Ancak mahkemede kullanmak amacıyla delil elde etmek amacı ile, planlanarak yapılan ses kayıtları hukuka aykırı delil niteliğinde olup, yargılama aşamasında delil olarak kullanılamaz.
Ses kaydı boşanma davalarında delil olarak kullanılabilir mi?
Bir diğer durum ise boşanma davalarında ses kayıtlarının delil olarak kullanılıp kullanılamayacağıdır. Eşinin, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları dolayısıyla bu durumun ispati için diğer eşin başka türlü delil elde etme imkanının mümkün olmaması halinde, alınan gizli ses kaydı hukuka uygun delildir. Ancak bu durum boşanma sebebi sayılmakta olup, evlilik birliği içerisinde güven sarsıcı bir hareket olarak değerlendirilir. Yine de alınan bu ses kayıtları boşanma davalarında delil olarak kabul edilir.
Kaybolma olasılığı bulunan delilleri muhafaza altına almak, daha sonra açılan boşanma davasına sunmak, karşı tarafın geçimsizliğinin sebebini ortaya koymak ve yine karşı tarafın olumsuz tutum ve davranışlarını ispatlamak amacıyla alınan ses kayıtları hukuka uygun delildir.
Gizlice alınan ses kayıtları boşanma davalarının önemli bir delili haline gelmekle beraber, bu kayıtların delil niteliği taşıyabilmesi için sırf boşanma davasında delil elde etmek ve delil olarak kullanmak amacıyla “sistematik bir şekilde planlanarak (planlı bir şekilde) yapılmaması” gerekir. Bu şekilde yapılan ses kayıtları hukuka aykırı delil niteliğindedir. Karşı tarafı yönlendirerek ve cevabını almak istediği soruları sorarak yapılan ses kayıtları hukuka aykırı delil niteliğinde olup, boşanma davalarında da mahkemede delil olarak kullanılamaz.