CHP’de ortalık toz duman. Ülkenin ana muhalefet partisi Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterecek adam bulamıyor. %0.7 oy alan partinin kapısından ayrılmıyor. Partinin başındaki zat aday olmaya cesaret edemiyor. Erdoğan’a karşı CHP içinden aday olan milletvekillerine ise “onları ciddiye almayın” açıklamasıyla linç girişiminde bulunuyor. DAEŞ rehin aldığında, korkudan kendisini “muhasebeci Kenan” olarak tanıtan Yılmaz Öztürk, “Kasetçi Kemal’den” daha cesur olduğunu ispat etmiştir.
***
Bay Kemal, “Ben Spartaküs’üm. Köleliği kaldıracağım” diyeli bir hafta olmadı. İP’e 15 adet milletvekilini köle olarak verdi. Abdullah Gül’ü de Truva Atı yapmak için her yola başvuruyor. Türkiye’ye demokrasi vaat ediyor ya, SENİN DEMOKRASİN BUYSA TA İÇİNE TÜKÜREYİM! Her türlü ahlaksızlık diz boyu. CHP, bu pisliğin içinden vatandaşa “demokrasi” değil ancak “kölelik” verebilir.
***
Canım kardeşim Bilal Yalçın, “Bay Kemal’le uğraşmaya değmez. Nefes ve zaman israfı” demiş. Çok doğru ve çok da güzel söylemiş. Bu iyi niyetli uyarı ve yapıcı eleştiriler, doğru yolda kalmama yardımcı olan eleştiri ve tespitlerdir. Ama ısrarla ve özellikle şunu hatırlatmak istiyorum. Benim Bay Kemal’le hiçbir şahsi sorunum yok. Kendisini ne tanır, ne bilir, ne de ciddiye alırım!
***
Ancak benim geçmişten günümüze çok iyi bildiğim bir CHP var. Benim kavgam CHP ve CHP’nin politikalarıyla. CHP, varlığını dinim ve milletimin değerleriyle savaşmaya adamış bir parti, bir yapı, bir odaktır. Ben bu CHP’yle karşı kalemimle, fikirlerim ve yazılarımla mücadele ediyorum. Türkiye, millet ve İslam düşmanı yapılarla mücadele etmek sadece benim değil aslında tüm bireylerin görevi olmalı…
***
Bay Kemal bugün var, yarın yok. Dün yoktu, yarın da olmayacak. Ama CHP’nin din ve millet düşmanlığı hiç yok olmadı. İlk günkü aşkla ve şevkle Müslümanlara karşı kin ve nefret ile dolu bir hınçla çalışıyorlar. Bay Kemal’in Türkiye’ye, milletimize, İslam’a ve Müslümanlara yönelik; İslam hizmetkârı ecdadımıza yaptığı aşağılama ve saldırılara yüzlerce örnek gösterebilirim. Bay Kemal şahsında CHP’ye yaptığım eleştirilere, yazdığım yazılara gerekçe olacak taze ve yine alçak bir saldırıyı dikkatlerinize sunmak istiyorum.
Bay Kemal Silifke’de katıldığı bir programda halka hitap ederken diyor ki; “Bu çadırlar güzel Türkçe’mizi asırlar boyu yaşatan çadırlardır. Osmanlı’nın zulmüne karşı bu çadırlarda ne mücadeleler verildi…”
Bay Kemal’in İslam dini, kutsallarımız ve ecdadımız Osmanlı hakkında cahil ve bilgisiz biri olduğunu biliyorum. Ama yukarıda söylediği sözler cahilliğinin eseri değil. Bilerek, isteyerek ve kasten 600 yıl büyük bir onur ve şerefle İslam’ın bayraktarlığını yapan Osmanlı’ya saldırıyor…
***
Bay Kemal’le ilgili bundan dolayı çok yazı yazıyor, Onu bu yüzden her hafta yerden yere vuruyorum. İslam ve Müslümanlara, ecdadımıza olan kin ve nefretinin onu nasıl kasıp kavurduğunu gayet iyi biliyorum. CHP’nin başından Bay Kemal gider, ince Muharrem gelir. Ama CHP’nin varlık sebebi olan İslam karşıtlığı politikası hiçbir zaman değişmez. İşte o zaman bay Kemal’i bir kenara koyar ince Muharrem’e sararım. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın!..
***
Abdulhakim Arvasi hazretleri diyor ki: “Hiçbir amelime güvenmiyorum, lakin Allahü Teâlâ’nın düşmanlarına düşmanlığım var.” Siz siz olun, İslam, millet, vatan, ezan ve bayrak düşmanlarına içinizde “sempati çiçeği” büyütmeyin. O çiçek, bir gün tüm vücudunuzu zehirli bir sarmaşık gibi sararabilir…