Seçim finalinin son haftasına giriyoruz. Tüm siyasi partiler, taraflar, son düzlükte ‘bir oy daha’ yarışındalar. Pazar akşamı her şey belli olacak. İktidar olduğu gibi devam edecek mi yoksa karşı tarafa mı geçecek.
İnsanlar son derece merak içinde; destekledikleri siyasi görüş iktidarı koruyacak mı, yeni bir iktidar bloğu mu gelecek?
Son günlerde meydanlar kendilerini ifade etmek için alanda yer tutan, taraftarlarını alana çeken yapıların gövde gösterisine sahne oluyor. Deyim yerindeyse sosyal medya yıkılıyor. Herkes bir içerik paylaşımı peşinde. En çok gösterim sağlayan, ‘ben bu işi göğüslerim’ demeye getiriyor. Dananın kuyruğu pazar akşam kopmuş olacak. Geriye sadece bir seçim sürecinde devam eden kampanya ya da karalama çalışmalarının görüntüleri kalacak.
Son yirmi yılda olağanüstü gelişmiş bir ülkenin yavaş yavaş bu gelişmişlik seviyesinin meyvelerini yemeye başlayacağı bir zamanda; yeni iktidar, yeni bir çalışma mı olacak, nihayetinde insanlar bunu oylayacaklar. Dijital mecralarda iktidarı yıkıp yeni bir iktidar inşa edileceğini iddia eden insanlar, meydanların sesini duymasıyla beraber şapkayı önlerine koymuşlar mıdır? 17-25 Aralık sürecinde görüştüğüm bir AK Parti MKYK üyesine “Cumhurbaşkanı yurt dışından gelince kendisini karşılayacak yüzbinlerle beraber süreçte kendini gösterebilir.” demiştim. Aynen öyle yaptılar. Yurt dışından dönen Cumhurbaşkanı’nı milyonlar karşılamıştı. Karşı ataktaki cenah ise birden suspus oluvermişti. Anadolu siyaseti meydanları seviyor, kendisini heyecanlandıran liderlere sevgi ve saygı gösteriyor. Millî Görüş ve AK Parti siyaseti, bunu açık şekilde ispat etmiştir.
Erdoğan, siyasete yön verebilen nadir liderlerden biri. Karşısındaki aday kim olursa olsun çalışmasını ciddiye alan, gerekli adımları atmasını bilen bir lider. Seçim kaybedilebilir diyenlere alanların sesini dinlemesini tavsiye ederim. Muhtemelen seçim 1. turda nihayete erecektir. Siyasal şölenimiz dünyanın hiçbir yeri ile kıyaslanmaz. “Koalisyoner ittifak” seçimleri şeklinde yürüyen seçim süreçlerinin galibi illaki itidalli adım atan taraf olacaktır. Koalisyon dengeleri üzerinden yürüyecek seçim, kendi rengi ile yürüyor nihayetinde. Ama Anadolu irfanını da göz ardı etmemek gerekiyor.
Koalisyonda herkese mavi boncuk dağıtan Kılıçdaroğlu, Herkül’ün bile altından kalkamayacağı vaatlerde bulunuyor. Herkese bir şeyler veriyor. Hatta en son birkaç yıl önce imzaları atılan ve yavaş yavaş hayata geçirilen İpek Yolu projesini inşa edeceğini de ilan etti. Çevresindeki ekibi, kendisini yanıltıyor. ‘Çok başlı’ bir yapıyla çalıştığı için, kim ne yapıyor bilinmediği için ‘aday’ da yanlış yönlendiriliyor. En ilginci de kimse bu yanıltılmalara ses çıkarmıyor. Ama seçimden sonra kavga büyüyecek gibi.
Seçim çok şeylere gebe. Kazanan-kazanmayan ve liderliğini devam ettirecek-ettiremeyecek olan partileri konuşacağız. Ama sandık sonucu kabul edilmek zorundadır. Millî iradeye saygı duyacak herkesin sandığa giderek imzasını atmasını bekleyeceğiz. Son hafta, son düzlük. Şimdiden, Türkiye kazansın. Vesselam…