Yemen’in devrik lideri, daha doğrusu devrildiği zannedilen fakat bir türlü devrilemeyen lideri Ali Abdullah Salih yeni bir manevrayla yine sahnede.
Salih’in manevra kabiliyeti için “Kobra yılanının başı üzerinde dans eder” benzetmesi yapıldığını daha önce yazmıştım.
Bir yandan Kuveyt’te Yemen’in meşru yönetimiyle müzakereler yürüterek zaman kazanan Salih ve müttefiki Husiler, diğer yandan devlet işlerinin idaresi için yüksek siyasi konsey kurulmasını öngören bir anlaşma imzaladı.
Anlaşma Nisan ayında Kuveyt’te başlatılan müzakerelere darbe anlamına geldiği için hükümeti temsil eden heyet tepki göstererek müzakerelerin bittiğini ilan etti.
Birleşmiş Milletler Yemen Özel Temcilcisi İsmail Veled El Şeyh ise Ali Abdullah Salih liderliğindeki Genel Kongre Partisi ile Husiler arasında imzalanan anlaşmayı “BM Güvenlik Konseyi kararını çiğneyen tehlikeli bir gelişme” olarak niteledi.
Türkiye de Yemen’de seçilmiş meşru yönetime darbe yapan Salih – Husi koalisyonunun imzaladığı yeni anlaşmayı tanımadığını ilan etti ve anlaşmanın “ülkede anayasal meşruiyete yönelik ikinci büyük saldırı” olduğunu söyledi.
“Yemen’de kamu düzeninin yeniden tesisi için meşru devlet otoritesinin tüm ülke sathında hakim kılınması elzemdir” dedi.
Ali Abdullah Salih, Husilerle yaptığı anlaşmanın ardından “büyük kardeş” dediği Suudi Arabistan’a seslenerek doğrudan diyalog önerdi.
“Bizi kendi halimize bırakın” diyerek İran’a saldırdı.
“Affaş” (hayırsız insan) lakaplı Ali Abdullah Salih’in tek istediği ne yapıp edip yeniden Yemen’in başına geçmek.
Darbecilerin yüksek siyasi konsey kurulduğunu açıklamalarının ardından, barış müzakerelerine katılan hükümet heyetinin Kuveyt’ten ayrılacağı söylenmişti.
Fakat daha sonra müzakerelerin bir hafta süreyle uzatıldığı duyuruldu.
Bu arada Yemen Cumhurbaşkanlığı, BM Özel Temsilcisi İsmail Veled El Şeyh’in sunduğu barış planını onayladığını açıkladı.
Plana göre darbeciler ilk aşamada başkent Sana’dan, Taiz’den ve El Hadide’den çekilecek.
Darbecilerin elindeki ağır silahları ve çekildikleri bölgelerin kontrolünü teslim almak üzere askeri komite oluşturulacak.
Husilerin kurduğu “Yüksek Devrim Konseyi”nin darbe sonrası aldığı tüm kararlar yok hükmünde kabul edilecek.
Husiler, kapsamlı olmadığı gerekçesiyle planı imzalamaya yanaşmıyor.
Müzakere masasında bunlar olurken sahada da çatışmalar devam ediyor.
Son olarak sınırda Suudi Arabistan ordusundan bir subay ve altı asker Husilerle tarafından öldürüldü.
Suudi Arabistan’ın Körfez ülkeleriyle birlikte Yemen’e müdahalesi, koalisyon içindeki görüş ayrılıkları ve uluslararası toplumun müdahaleye karşı devreye girmesi nedeniyle çıkmazda.
Ali Abdullah Salih’e ve Husiler’e devlet işlerinin idaresi için yüksek siyasi konsey kurmaları fikrini verenin Avrupa Birliği Yemen Delegasyonu Başkanı Bettina Muscheidt olduğu iddia ediliyor.
Tüm bu gelişmeler arasında Arap Birliği Zirvesi için gittiği Novakşot’ta Russia Today kanalına konuşan Umman Dışişleri Bakanı Yusuf Bin Alevi’nin sözleri gündeme bomba gibi düştü.
Alevi, “Bir Arap ülkesinin bir yerde savaşa girmesi ve daha sonra Araplara “Beni bu krizden kurtarın” demesi kabul edilemez. Onlar başka Arap ülkeleriyle istişare etmediler. Başkalarının senin yanında durmasını istiyorsan onlarla istişare edeceksin” dedi.
Umman Dışişleri Bakanı’nın eleştirisinin Suudi Arabistan’a yönelik olduğu gayet açık.
Yemen’de dengeler çöl kumları gibi değişmeye devam ediyor.